shutterstock_403680625

Bu hayatta en büyük acı insanın evladını kaybetmesidir herhalde.
“Allah hep sıralı ölüm versin” diye dua ederim. Bir anneye evladının yokluğunu göstermesin… Yine de hastalık gibi doğal yollarla gelen ölüm, “Allah böyle istemiş” tesellisiyle biraz hafifleyebiliyor. Ama bu kayıp bir canavar tarafından yok yere gerçekleştirildiyse insan isyan etmeden duramıyor.
Bir annenin ve babanın gün be gün üzerine titredikleri, canlarından öte tuttukları yavruyu, bir gün gelip iğrenç bir canavar ellerinden alıp vahşice katlediyor. Sadece anne-babanın değil duyan herkesin yüreği yanıyor. İnsan değil şeytan bile yapmaz böylesini…

* * *

Geçtiğimiz günlerde 4 yaşındaki güzeller güzeli Leyla ve 8 yaşındaki tatlı Eylül için yandı yüreğimiz...
Ülkemizde her gün onlarca kadın ya da çocuk katlediliyor.
Hayvanlara işkence yapılıyor, bu canlılar zevk için öldürülüyorlar...
Biz de kadınlara, çocuklara, hayvanlara uzanan elleri lanetlemekten başka hiçbir şey yapamıyoruz.
Eskiden ‘Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı’ vardı ama 2011 yılında kapatıldı. Nedense içinde ‘kadın’ ismi geçen şeyleri siyasetçilerimiz pek sevmiyor.
Hadi ismini değiştirip ‘Bayandan Sorumlu Devlet Bakanlığı’ yapsalardı ona da razıydık ama yerine ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ kuruldu.
Neyse ki ‘kadın’ aile kavramı içinde yer alınca tek başına olduğu kadar sorun teşkil etmiyordu. Ne de olsa aile olunca kadının başında kocası, babası ya da ağabeyi, yani bir erkek oluyor. Seçimlerden önce ise Başkan Erdoğan, ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ ile ‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın birleştirileceğini açıkladı.

* * *

Oysa bu ülkenin hem kadın hem çocuk hem de hayvanlar için farklı bakanlıklara ihtiyacı var gibi görülüyor.
Bu canavarlarla savaşmanın, önlem alıp çocuklarımızı ve kadınlarımızı korumanın yolunu bulacak, sırf bu konularda çalışacak yetkin insanlara ihtiyacımız var.
Bunun yanında da yanan yüreklerin üzerine hiç değilse su serpebilecek kanunlara...
Hayır ‘idam’ değil!
Canavarlar için insanlığımızdan vazgeçemeyiz. Ayrıca ‘idam’ onlar için çok kolay bir kurtuluş olur. Acı verdikleri kadar acı çekebilmek için yaşamalılar.
Çocuklara uzanan eller bir daha ne bir kadına ne bir çocuğa değememeli. Çok acil çocuklarımızı koruyucu yasalara ve yeni uygulamalara ihtiyacımız var. Çıkacak bu yasalar kamu spotlarıyla herkesin beynine yazılmalı.
Siyasetçilerimiz seçimlerde harcadıkları enerjinin ve yaptıkları kampanyaların yarısını bu tür konularda sarf etseler, eminim çok daha ilerleme kaydederiz.
Asıl çözüm ise tabii ki eğitimden geçiyor! Merhamet ve sevgi duyguları bile eğitimle gelişiyor. Fakat eğitimimizin hali de çok perişan!

sozcu-banner-1