pinar-turan-12-agustos

Hiçbir zaman çok düzenli, çok programlı bir insan olmadım.
Daha doğrusu olamadım.
Düzeni severim, evet. Ama devamlı etrafı toplama delisi olmadığım için bir süre sonra ipin ucu kaçar. Yine de şimdilerde daha iyiyim…
Çocukluk arkadaşlarım hep “Eskiden sen ne dağınıktın!” derler arada bir. Sanki kendileri hiç öyle değillermiş gibi…
Hadi çocuklukta ya da gençlikte anneler nasıl olsa etrafı topluyor ama o görev doğal olarak sana kalınca gençliğin, çocukluğun acısı da çıkıyor.
Çantamın içi hep karışıktır örneğin.
Plan program derseniz her şeyi hep son ana bırakırım. Mesela bu yazıyı bile daha taze yazıyorum. Birazdan yollamam lazım. Ama durun! Hemen yargılamayın!
Benim gibi olanlara müjde; Dağınıklığı seven insanların diğer insanlara göre daha yaratıcı ve zeki oldukları ortaya çıkmış.
Meğerse dağınıklık yaratıcı düşünceyi gösteriyormuş. Bilim insanları, dağınık yaşayan insanların aslında tembel olmadığını, bunun beyinlerinin farklı çalıştığını gösterdiğini savunuyorlar…
Hoş, ben dağınıklığı pek sevmem. Benim durumum daha ziyade derleyip toplamaktan çok haz etmememden kaynaklanıyor ama olsun, kendimi bu yaratıcı ve zeki grubun içinde hissediyorum.
Her ne kadar annelerimiz bizi sürekli “Odanı topla! Düzenli ol!” diyerek büyütmüş olsalar da sonuçta bu bünye meselesi.
Mesela ben kendi dağınıklığım içerisinde aradığım her şeyi hemen bulurum. Bu yüzden etrafı başkaları toplayınca başım dönüyor.
Sözün özü; kişinin hayatını başkalarının değil, kendini rahat hissettiği gibi yaşaması en doğrusu. Diğerlerine saygısızlık etmeden tabii... Şairin dediği gibi;
“Bitmez sandıkların biter,
Gitmez sandıkların gider,
Yaşamak dedikleri bu işte.
Ne yaparsan yap,
Önünde kader, arkanda keder
İkisinin toplamı hayat eder!”

Kim rezil olmak ister?


Şu ‘Kim Milyoner Olmak İster?’ adlı TV yarışmasındaki “Çin Seddi nerededir?” sorusunun cevabını bilemeyen zavallı kız hakkında herkes bir şeyler yazdı, yorum yaptı.
Ben de eksik kalmayayım bari dedim.
Evet, çok dalga geçildi. Bazıları kıza, bazıları da dalga geçilmesine kızdı.
Adı üzerinde ‘Çin Seddi’. Nerede olacak ki?
Ben şunu anlamıyorum; bir insan herkesin seyrettiği bir programa çıkma cesareti gösterebiliyorsa kendinde güvendiği bir şeyler olması gerekmez mi?
Okuma yarışmasına çıkan biri alfabede kaç harf olduğunu bilmiyor olabilir mi? Bence kişinin esas bilmesi gereken şey kendisi. Maalesef kendimizi ve haddimizi bilmiyoruz.
Sokaktaki insan bilmeyebilir ama “Ben biliyorum” diyerek yarışmaya katılan biri Çin Seddi’nin nerede olduğunu bilmeli! Ya da Türkiye’nin başkentinin Ankara olduğunu…
Asıl cevabı bilemeyen yüzde 49 seyirciye ise söyleyecek sözüm yok!
Türkiye’nin aynası!

plusbanner2x