shutterstock_144850963

Zaten haberleri ve tartışma programlarını seyretmiyorum, karnıma ağrılar giriyor…

Ya ekrana deli çıkarıyorlar bilirkişi niyetine ya da gözünüzün içine baka baka “Nişasta bazlı şeker (mısır şurubu şekeri) zararsızdır tüketebilirsiniz”’ diyebilecek kadar rahat yalan söyleyebilenleri!

Yarışma programları desen, artık o kadar çok tekrarlandılar ki heyecanı bile kalmadı!

Haftada bir gün seyrettiğim bir dizi vardı! Çok da güzel başlamıştı… Fakat senarist mi değişti ne? Ya da onlar da ülkenin genel durumuna ayak uydurdular; “Nasıl olsa bunlar salak! Ne versek ağızları açık izliyorlar!” mı dediler?

Ayıp ama!

‘Ufak Tefek Cinayetler’ dizisinden bahsediyorum.

Son iki haftadır dalga geçiyorlar galiba! Uzun uzun bakışmalar! Doktor olmuş ama iyi olacağım derken beyni durmuş Oya karakteri! Kötü karakter olarak sunulan ama en büyük kötülüğü arkadaşının masaj ya da kuaför randevusunu iptal ettirmek olan ‘Merve’… Hani her gün “Yok artık! Bunu da kim yutar?” diyerek dinlediğimiz yalanları dönüp baktığımızda halkın yarısını yutmuş, hatta sindirime geçmiş halde buluyoruz ya! Ona güveniyorlar herhalde! Hadi ülkemizde birçok şeyi protesto edemiyoruz ama hiç değilse bunu ben protesto ediyorum! Zekamla dalga geçen dizileri seyretmeyi protesto ediyorum!

shutterstock_105467189

Sansürün yeni adı ‘çok seslilik’


AKP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk’te ekrana gelen ‘Ne Oluyor?’ programında Türkiye’deki ‘basın özgürlüğü’ konusunda “Geçmiş Türkiye’yi biliyoruz… İnsanların doğru dürüst bir şey konuşamadığı, inançlarını özgürce yaşayamadığı, fikirlerini, kimliklerini ifade edemediği bir Türkiye’den geliyoruz” dedi.

Her iktidar döneminde medyaya çeşitli baskıların uygulanmaya çalışıldığı doğrudur ama “Şimdi baskı yok!” demek biraz komik olmuyor mu?

Hem de internet bile kontrol altına alınmaya çalışılırken.

Ama ülkemizde Müslümanlar inançlarını özgürce ne zaman yaşayamadı; bunu gerçekten çok merak ettim.

Eskiden insanlar cuma namazına gitmekten men mi ediliyordu? Oruç tutmalarına engel mi olunuyordu? Namaz mı kılamıyorlardı?

Şimdi ise İslamiyet dışındaki her inanç baskı altında. Bu mu inanç özgürlüğü?

Yılmaz konuşmasına “Medyada tekelleşme bitti. Artık çok sesli bir medya var” diye devam etti. Gerçekten ilginç ve fantastik bir hayal dünyası var. İşin tuhafı söylediklerine inanıyor gibi görünüyordu.

Herhalde çok seslilik dediğinde, haber okuyan spikerlerin çeşitliliğinden bahsediyor.

sozcu-banner-1