Önümüzdeki yıl Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimleri var...
Erkene alınmadığı takdirde 2019 yılının Kasım ayında yapılacak seçimler Türkiye için hayati derecede önemli...
Hamlet’in sözleri gibi:
“Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!”
Türk ulusu olarak ya varlığımızı daha da güçlenerek sürdüreceğiz, ya da dağılıp yok olma sürecine gireceğiz!
İnsanın en değerli hazinesi aklıdır... Eğer toplum olarak aklımızı kullanmazsak, ülkemizi bin bir tehlike bekliyor demektir.
Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde “Dürüstlük ve güven” içinde yapılması, adalet ilkesinden şaşılmaması gerekiyor.
Fakat... Kuşkular bir buçuk yıl öncesinden başladı bile...
2019 seçimleri daha şimdiden şaibeli!

* * *

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, nüfus kayıtlarında değişiklik yapıldığını iddia ederek “Türkiye bu büyük skandal kayıtlarla âdil bir seçim yapamaz” dedi.
Haluk Pekşen’in tespitlerine göre:
“Ölmüş insanların kayıtlarıyla oynanarak nüfusta yeni bir vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturuldu.”
İddiasının belgelerini gösteren Haluk Pekşen şöyle dedi:
“Türkiye bu durumda seçim değil, seçim aldatmacası yaşar! Bu kayıtlarda sağ görünen insanlara seçmen kartı çıkarılmış mıdır? Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Skandal kayıtlar esas alınarak yapılan ve yapılacak olan seçimlerin meşruluğu yoktur.”

* * *

16 Nisan 2017 referandumunda tereddüt yaratan kararlarıyla şaibeye ve yüksek kurula yakışmayan “Sahtecilik iddialarına” muhatap olan Yüksek Seçim Kurulu bu defa işi çok sıkı tutup, herhangi bir şüpheye yer vermemelidir. Şimdiden gerekli önlemler alınmaz da aynı skandallar yeniden yaşanırsa bunun vebali büyük olur!

Onurlu bir istifa!


Adalet eski Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk düzgün bir siyasetçi.
İlkelerine uymadığı gerekçesiyle Demokratik Sol Parti’den istifa etti.
Oysa Genel Başkan Yardımcısı idi ve sağlam bir durumdaydı. O, makam koltuğuna tutkalla yapışan ilkesiz siyasilerden değil...
Hikmet Sami Türk’ün istifa sebebi DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın “Hangi parti ittifak için daha çok milletvekilliği teklif ederse o ittifakın içinde olabilecekleri” şeklindeki ilkesiz, yakışıksız, çıkarcı açıklaması...
Seçim ittifaklarının görüş ve amaçları arasında yakınlık bulunan partiler arasında yapılabileceğini söyleyen Hikmet Sami Türk, “Ben böyle bir oluşumda yer almam” dedi ve istifayı bastı...
Genel Başkan Önder Aksakal ittifak açıklamasında “Biz her partiyle ittifak yapabiliriz. Bu, CHP için de geçerli, HDP için de geçerli” demişti.
HDP bugün “Bölücü bir parti” olarak tanınıyor. Eski Eşbaşkan Selahattin Demirtaş dahil birçok HDP’li siyasetçi bölücülük suçlamasıyla tutuklu olarak yargılanıyor.

TEBESSÜM

Hainlerin sonu!


Yalnız Cumhuriyet döneminde değil, Osmanlı İmparatorluğu zamanında da ülkemizde bol miktarda hain vardı.
9’uncu Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’e mal edilen ilginç bir öykü vardır.
Yavuz Sultan Selim tebdili kıyafetle Kuşçular Çarşısı’nı geziyormuş.
Bir ara gözü kekliklere takılmış padişahın... Merak edip sormuş:
“Şu keklikler kaça?”
“Tanesi iki gümüş lira efendim...”
“Peki şurada diğerlerinden ayrı tutulan, özel kafes içinde kınalı bir keklik var. O kaça?”
Satıcı:
“O keklik 200 gümüş lira efendim” demiş.
Padişah şaşırmış:
“Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, öbürleri iki lira iken, bu yüz misli daha pahalı?”
Satıcı “Bu keklik özel eğitimli, çok güzel öter, diğer keklikleri tuzağa düşürür. O ötünce ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşur. Tabii avcılar da etrafa doluşan keklikleri kolayca avlarlar” demiş.
“Peki” demiş padişah “Al sana 100 altın, onu satın alıyorum.”
Padişah parayı verip kekliği alınca hemen oracıkta kafasını kopartıp kuşu öldürmüş!
Satıcı şaşırıp:
“Aman efendim, hem 100 altın verdin, hem de kuşun kafasını koparttın. Neden yaptın bunu?” diye sorunca padişah gürlemiş:
“Bu kendi cinsine ihanet eden bir kekliktir. Hainlerin sonu budur!”

GÜNÜN SÖZÜ


Usta bir avcı gibi sabırla bekleyip, zamanlamasını bileceksin! Hayat budur!

basliksiz-1