Bunların “Yerli ve mili” anlayışı hep lâfta kalıyor...
“Külliye” adı verilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki ziyafetin ilginç menüsü günlerdir herkesin dilinde... Liste yabancı sözcüklerle ve yabancı yemeklerle dolu...
Onların “yerli ve milli” anlayışı çok farklı demek ki...
Saray’da verilen ziyafetin menüsü kamuoyunda günlerdir tartışılıyor, espri konusu olur.
Menüye bakın, hizaya gelin. (Lütfen okurken gülmeyin)
- Ejder meyveli smoothie (Chia meyvesi eşliğinde)
- Efuli (Lici meyvesi eşliğinde)
- Orman meyveli special, bahçe naneli limonata.
- Patasur içerisinde çerkez tavuğu.
- Zencefilli somonlu suşi.
- Tartalet içerisinde humus.
- Susamlı levrek simidi, vs.
“Yerli ve milli” diye nutuk çekenlerin mönüsü bu işte...
YERLİ VE MİLLİ ADALAR DA GİTTİ
Ya Ege’de Yunanistan’ın zorbaca işgal ettiği 18 Türk adası?
Vatan toprakları yerli ve milli değil mi beyler?
Milli Savunma Bakanlığı’nın eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, elindeki belgeleri göstererek “Yerli ve milli adalarımız, vatan topraklarımız işgalde... Neden susuyorsunuz ey siyasiler?” diye feryat ediyor.
Yerli ve milli iktidardan hiç ses seda yok!
Söylesenize Yunanistan’ın işgal ettiği bu adalar bizim mi, değil mi? Bizim değilse resmen açıklayın ve biz de “Vatan toprakları elden gidiyor” diye üzülmeyelim.
O adalar bizimse (ki bizim olduğu kesin) görevinizi yapın, vatan topraklarını savunun.
Bu konuda çok yazı yazdım, siyasileri göreve davet ettim. Ana muhalefet partisi CHP’den bir-iki cılız ses çıktı, iktidardan ise “ne bir ses, ne bir nefes!”
“Yerli ve milli” böyle olunuyor demek ki?
Ege’de işgal altındaki adalar konusunun uzmanı olan Ümit Yalım:
“Didim açıklarında, Türk karasuları içinde Bulamaç Adası var. Türk adasıdır ve bu ada Yunan işgali altındadır. Yunanistan adaya, top, uçaksavar, tanksavar silahlarıyla donatılmış askerler yerleştirmiştir. Silahların namluları Türkiye’ye çevrilmiştir.
İngiliz ve Amerikan haritaları ile Türk Deniz Kuvvetleri’nin haritalarına göre Bulamaç Adası bir Türk adası olup adanın egemenliğinden Ege Ordu Komutanlığı, adadaki kamu düzenini sağlamaktan Jandarma Genel Komutanlığı, adanın karasularında kamu düzenini sağlamaktan Sahil Güvenlik Komutanlığı sorumludur.” diyor ve soruyor:
“Yunan Genelkurmay Başkanı Bulamaç Adası’na çıktı mı, yoksa adanın etrafında tekne ile gezinti mi yaptı?
Yunan Sahil Güvenlik botlarının Türk karasularında ne işi var? Bunların Türk karasularına girişi neden engellenmiyor?”
Bu durumda birçok adanın olduğunu ve hepsinde Yunan işgalinin devam ettiğini belirten Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım’ın soruları cevap bekliyor. Bütün bu olup bitenlerden haberdar olmak Türk Milleti’nin hakkıdır.
“Biz yerli ve milliyiz” diye atıp tutmak yerine millete bunların anlatılması gerekiyor.
TEBESSÜM
Fakir gencin öyküsü!
Çok zengin bir adamın kızı, fakir ve dindar bir gence tutulmuş, genç de kıza âşık...
Kız babasına “Ben bu çocukla evleneceğim, lütfen tanışın” demiş.
Baba kızını çok seviyor, kıramamış, kabul etmiş.
Baba ile delikanlı oturmuşlar. Baba başlamış sormaya:
“İşin var mı evlâdım?”
“Yok efendim ama Allah verir.”
“Evin var mı?”
“Yok efendim ama Allah verir.”
“Düğün için paran var mı?”
“Yok efendim ama Allah verir.”
Bu böyle sürüp gitmiş.
Damat adayı gittikten sonra kız heyecanla babasına sormuş:
“Ne düşünüyorsun babacığım?”
Baba cevap vermiş:
“Çok efendi bir çocuk ama beni Allah sanıyor!”
★★★
Sevgili okurlar. Bu fıkrayı merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, kızı Zeynep’in Davulcu Asım ile evlenmesi üzerine Günaydın Gazetesi’nin usta muhabiri Orhan Uğuroğlu’na anlatmıştı. Halen Yeniçağ Gazetesi’nde köşe yazarı olarak mesleğe devam eden Uğuroğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Onların doları varsa bizim de Allahımız var’ sözü üzerine aklıma Özal’ın bu fıkrası geldi” diyerek bana yolladı. Teşekkür ediyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Hayat bir şimşek hızıyla geçiyor, insanlar yine de birbirleriyle boğuşuyor!
