Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı yeni müfredat programında Atatürk âdeta yok sayıldı.
Milli eğitimi yakından takip eden Tarihçi Yazar Mustafa Solak bakanlığın programını dikkatle inceledikten sonra yazdığı “Laikliği Doğru Anlamak” kitabında şu görüşlere yer verdi:
- 134 sayfalık, Anadolu İmam Hatip Meslek Lisesi ve 4’üncü sınıfa kadar okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin öğretim programında Atatürk kelimesi bir kere bile geçmiyor. Özeti Atatürk yok sayılmıştır!
- Tefsir dersinde Türkçe tefsir çalışmaları konusunda Atatürk hiç anılmıyor.
- 4,5,6,7. sınıflarda okutulan Sosyal Bilgiler dersi “Öğretim Programı’nın Genel Amaçları” başlıklı kısmında Atatürk ilkelerine yer verilmemiştir.
- 5’inci sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında “Çağdaşlaşan Türkiye” ve “Yeni Türk Devletinin Temelleri” başlıklarında Atatürk ilkeleri çıkartıldı.
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersi ile İmam Hatip Meslek Liseleri öğretim programında Atatürk’e hiçbir sınıfta bir kelimelik bile yer verilmedi. Atatürk ve din ile ilgili üniteler kaldırıldı.
-Öğretim programında laiklik kavramına yer verilmedi.
Erkeğe çok eşlilik, ‘Boş ol’ sözüyle boşanma, babanın üvey kızının anası yanında üvey kızıyla da evlenebilmesi, kızların bulûğ çağında evlenebilmeleri konuları ders kitaplarına girdi.
- Doğumdan ölüme, ekonomiden spora, modern yasalar değil, şeriat yasalarının hükümleri ders kitaplarına ve müfredata konuldu.
Müfredatta ve ders kitaplarında Atatürk’ün “Darbeci” olduğu ima edildi.
- Müfredatta 1876 ve 1908’de Meclis’in açılması “Darbe” olarak gösteriliyor.
- Milli egemenliğe, kadına, Atatürk’e yönelik ayrımcı, kısas, diyet, tazir, kasten adam öldürmede köleye karşı kölenin, kadına karşı kadının öldürülebileceğine yönelik (modern hukuku dışlayan) ifadeler kullanılıyor.
- İnsan ve kadın onurunu, laikliği hedef aldığından, Atatürk ilkelerini kaldırdığından, Atatürk’e din ile ilgili derslerde yer verilmediğinden, çağdaş hukukun yerine IŞİD anlayışına uygun hukuku koymaya çalıştığından dolayı bu müfredat milleti bölüyor.
- Vatan savunması, milleti ayrıştırarak kazanılmaz. ABD emperyalizmine karşı mücadelenin başarısını istiyorsak milletimizin birliğini pekiştirmemiz ve “Gayrı milli müfredata hayır!” diyerek böyle garip müfredatı geri çektirmemiz gerekiyor.
(solak81@outlook.com)

Yaşar Kemal’in mirası!


İstanbul’un sevimli mahallesi Basınköy’de bir arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Eski yıllarda ben de o semtte otururdum.
“Ziya Paşa” adlı apartmanın giriş katındaki dairenin kapısının icra dairesi tarafından mühürlenmiş olduğunu gördüm.
Ev neden icralık olmuştu? Kapısına neden mühür asılmıştı?
“Bu ev kimin, biliyor musun?” dediler. Bilmiyordum.
“Kimin?” diye sorum.
“Ünlü romancımız Yaşar Kemal’in” dediler...
“Yaa! Peki, bu mühür neden?”
“Yazarın ölümünden sonra, son eşi ile daha önceki eşinden olan oğlu miras nedeniyle birbirine girdi, mahkemelik oldular. İki senedir malı paylaşamıyorlar. Bu nedenle daireye tedbir konuldu! Geçenlerde borular patladı, evi su bastı, kapı mühürlü olduğu için giremedik. Yetkililere haber verdik. Evin içi berbat!”
Komşular, dairenin çürümekte olduğunu söylediler.
Hey gidi dünya... Ölenler ölüyor, geride mirasçıları birbirine giriyor.
Yaşar Kemal, arkasında güzel eserler bırakarak bu dünyadan göçtü. Şimdi oğlu ile üvey annesi mal kavgasında... Büyük yazarın mezarında kemikleri sızlıyordur herhalde!

TEBESSÜM

İnsanlar ve eşekler!


İki eşek yemyeşil çayırda otlayıp laflıyorlarmış... Biri “Çok şaşarım şu insanların haline” demiş.
“Neden?” diye sormuş öteki...
“Birbirlerini yiyip duruyorlar, kızdıklarına da ‘Eşek herif’ deyip bizim günahımızı alıyorlar. Bence onlar bizden daha eşek!”
Diğeri “Haklısın. Hiçbir şeyden anlamazlar ama sen onlara bakma” demiş ve eklemiş:
“Mesela bir bülbüldür diye tutturur giderler. Dün sabaha kadar bülbül beni uyutmadı. Ne anlarlar şunun sesinden bilmem ki!”
Öbür eşek başını sallamış:
“Al benden de o kadar! Bülbülden anlamazlar. Peki, gülden ne anlarlar? Gül, gül diye kıyameti koparıp dururlar nedense... Ben dün iki gül yedim, valla hiç tadı tuzu yok!”

GÜNÜN SÖZÜ


Bu memlekette, okuyan, yazan, ülke sorunlarını dert eden kişiler mutlu olamaz!

basliksiz-1