CHP Kurtultayı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’nun 1253 delegeden 790’ının oyunu alarak beşinci kez Genel Başkan seçilmesi olağan bir sonuçtur.
Karşısındaki üç rakipten ikisi (Ümit Kocasakal ve Ömer Faruk Eminağaoğlu) yarışa katılmak için delegelerden yeterli sayıda imza toplayamadı, Muharrem İnce ise kritik 126 imza sayısını Kılıçdaroğlu’nun “Mükerrer verilen 49 oyun tamamını benden silip Muharrem Bey’e yazın” demesiyle aştı.
Muharrem İnce’nin bu centilmenliğe karşı “Ben lütufla aday olmam, delegenin takdiri ile aday olurum” diye bağırıp tepki göstermesi gereksiz bir efelenmeydi!
Tüm gayretine rağmen, Kılıçdaroğlu karşısında ikinci defa yenilgiye uğrayan Muharrem İnce’nin buna sinirlenerek ortaya koyduğu davranış bozukluğu, sert, öfkeli, haşin tavırlar ona yakışmadı.
Siyasette yalnız başkan değil, başkan adayları da hoşgörülü olmalı, yenilgiyi olgun bir tavırla efendice karşılamalıdır.

* * *

CHP’nin, benim de eleştirdiğim birçok hatalı yanı vardır. Bunları zaman zaman yazıyorum. Fakat ne olursa olsun itiraf edelim ki, CHP hâlâ bu ülkenin umududur. Ben şahsen, İYİ Parti’den de umutluyum.
Günümüz Türkiye’sinde (başta MHP olmak üzere) birçok küçük parti Saray’a yamanma peşinde koşuyor.
Ben siyasetin bu kadar kirlendiği başka bir dönem hatırlamıyorum.
Önümüzdeki seçimlerde ana muhalefet partisi CHP ile birlikte İYİ Parti ve Saadet Partisi’ni çok önemli görevler bekliyor.
2019’da yapılacak 3 seçim (Belediye Seçimleri, Genel Seçim ve Cumhurbaşkanı seçimi) Türkiye’nin bekasıyla ilgili hayati seçimler olacak.
Kim bilir, belki son baharda “erken genel seçim” de olabilir. İktidar partisi AKP, rakiplerini hazırlıksız yakalamak isteyebilir. Bu bakımdan muhalefet partilerinin tetikte beklemesi şart!

Karamsar bir tablo!


CHP’de yeni dönem dileriz hem parti, hem ülkemiz için hayırlı olur.
Beşinci defa Genel Başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da çizdiği Türkiye tablosu karamsardır.
Ülkeyi bu karamsarlıktan kurtarmayı vaat eden Kılıçdar- oğlu’na göre durum özetle şöyledir:

* * *

-Ülke huzursuzluk içindedir. Huzurun mutlaka sağlanması gerekiyor.
- Ülkede adalet kalmamıştır. Adalet olmayan bir ülkede gelecek karanlıktır.
AKP döneminde suç patlaması olmuş ve cezaevleri tutuklu ve hükümlülerle dolmuştur.
- Anayasa acımasızca çiğnenmiş, Anayasa Mahkemesi’nin kararları yok hükmünde sayılmıştır.
Türkiye’nin gerginlikten, kavgalardan, korkudan kurtarılması, demokrasiye sahip çıkılması lâzımdır.
- CHP her zaman haklının ve mazlumun yanında olacaktır.
Türkiye önce parti devletine, şimdi hanedan devletine dönüşmüş durumdadır.
- Bu düzeni yıkmak, Kuvayı Milliye’cilerin namus borcudur.
Hapse atılan gazetecilerin, milletvekillerinin, askeri öğrencilerin, üniversite hocalarının, Nuriye ile Semih’in haklarını savunmak CHP’nin namus borcudur.
- Biz referandumla birlikte ‘Adalet Yürüyüşü’ gerçekleştirdik. Yürümez Kılıçdaroğlu dediler. Kızılcahamam’da durur, Bolu Dağı’ndan döner dediler. Biz Köroğlu’yuz Köroğlu, sen kim oluyorsun?
- Biz hakka, adalete inanmış bir partiyiz.
Maltepe’de görkemli bir miting yaptık. Bütün dünyada haber oldu… Ve Maltepe’de önümüzde bir duvar vardı. Bu kurultayda söz veriyorum. O duvarı yıkacağız. Bunların duvarları bize vız gelir vız!
- Korkuyorlar ve korkmakta haklılar. Çünkü onlara ve onların feriştahına meydan okuyoruz.
Birilerinin uykusunun kaçacağını çok iyi biliyorum. Ama biz, haklı davamızı sonuna kadar götüreceğiz.”


TEBESSÜM

“Ne zaman sıra gelir?”


Adam en yoğun saatte berber dükkânına girip sorar:
“Ne zaman sıra bana gelir usta?”
Berber:
“İki saat sonra” der.
Adam çıkar gider.
Üç gün sonra aynı adam berbere girip sorar:
“Usta, ne zaman bana sıra gelir?”
Berber:
“En az bir saat…” der.
Adam çıkıp gider.
Son seferinde berber merak eder, çırağını adamın arkasından gönderir:
“Bak bakalım şu herife, nereye gidiyor?”
Bir süre sonra çırak döner:
“Adamı izledim usta…”
Berber merakla sorar:
“Ee, nereye gidiyor buradan çıkınca?”
Çırak boynunu büküp sıkılarak cevap verir:
“Sizin eve gidiyor usta!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yaman bir mücadeleci, avını bekleyen örümcek gibi sabırlı olmalıdır!

ra