Ünlü bir sözdür... “Kör bile aynı çukura iki defa düşmez!” denir. Bunu söyleyenler halt etmiş!
Bizim muhterem insanlarımız kör olmadığı halde aynı çukura iki değil yirmi iki defa düştü, yine akıllanamadı!
“Çiftlik Bank” olayı ilk olmadığı gibi son da değildir. Kim bilir daha ne kadar bu tür sahtekârlık çıkacaktır?
Kaç defa aldatılacaksınız aziz yurttaşlarım?
Suratında sakal çıkmamış tombul bir oğlan “Allah yolunda yürüyoruz, Rabbimin yardımıyla çok kazanacağız” gibisinden lâflarla hepinizi uyutur, lokantada bulaşıkçılık yaparken milyonerliğe terfi ederek paraları cukkalar!

* * *

Tombul tıfıl oğlanın “Çiftlik Bank” adıyla kurduğu aslında şirket bile değil, bir internet sitesi... Bir takım safları tav etmek için “Banka” demiş ve vaat etmiş:
“200 bin lira yatırana her ay 50 bin lira kâr veriyorum!”
Bizim saflar da “Aman ne güzel para” diyerek zekâsız balıklar gibi oltaya gelip yemi yutmuşlar...
Yahu böyle müthiş bir kazanç dünyanın neresinde var? 200 bin lira ver, her ay 50 bin lira kâr al!
Çok tatlı bir vaat ama ekonomiye de, akla da, mantığa da ters! Aklı olan hiçbir insan inanmaz!
Hiçbir güvencesi olmayan internet sitesini kuran tombalak bir oğlanın banka hesabına paraları yağdırmışlar! Olacak şey mi?
Bu tür vatandaşlar oylarını da düşüncesizce kullanınca memleketin başına neler geliyor, neler!

* * *

Tombul oğlan böylece 77 bin 843 kişiden 510 milyon lira para toplamış... Dile kolay yarım milyar liradan fazla... Ve Uruguay’a  bölüm bölüm önce paraları yollamış, sonra da kendisi uçmuş!
Şimdi bizim devletliler “Mehmet Aydın denilen sahtekârı Uruguay’dan geri isteyeceğiz” diyorlar.
Nasıl isteyeceksiniz birader? Sizin ünlü tabirinizle “Atı çalan Üsküdar’ı geçmiş!..” Uruguay’la Türkiye arasında “Suçluların İadesi Anlaşması” bile yok! Elin oğlu, o paralı tombalak oğlanı sana geri verir mi?
Giden paraların üstüne bir bardak su içmek lâzım! Şifa niyetine!

“Ben yemedim, sen ye!”


“Vatandaş soyuluyor, devlet seyrediyor” diyoruz. Neden? Çünkü batan Çiftlik Bank gibi yüksek kâr vaat ederek milleti kazıklayan 11 şirket daha varmış...
Bunu Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci açıkladı.
Ee, madem sahtekârları biliyorsunuz, neden yakalarına yapışmıyorsunuz? Yine binlerce vatandaşın kaz gibi yolunmasını mı bekliyorsunuz?
Bakan beye göre mesele öyle değilmiş... “Vatandaş şikâyet etmediği sürece bir inceleme yapılması mümkün değil” diyor. Yani alan razı, veren razı olunca devletin bir şey yapması mümkün olmuyor.

ON BİR TANE DAHA BÖYLE GİRİŞİM VAR!

Peki, batan Çiftlik Bank son mu? Hayır!
Böyle düşüncesizce oltaya atılıp zokayı yutan balık hafızalı vatandaşlarımız oldukça memlekette sahtekârlık biter mi?
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci sahtekâr kuruluşlar hakkında bilgi vermeye şöyle devam ediyor:
“Bizim tespit ettiğimiz Çiftlik Bank gibi 11 tane daha girişim var. Yatırılan paranın yüzde 35’i oranında kâr vaadi sunuluyor. Bunun sürdürülebilir olması mümkün değildir. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. İncelemeler devam ediyor. Vatandaşın uyanık olması, aldanmaması lâzım.”
Bakan Tüfenkci böyle diyor... Ne diyelim? Vatandaşlarımız uyanık olsa bu duruma düşerler miydi? Fazla kâr elde etme hırsı onları sahtekârların eline düşürüyor, sonra da “Soyulduk, mahvolduk. Devlet nerede?” diye ağlaşıyorlar.
Sen paralarını “Ben yemedim, sen ye!” diye bir takım sahtekârlara verirsen devlet ne yapsın? Önce sen aklını kullanacaksın!

TEBESSÜM

“Yirmi yıl geçti bile!”


Temel meyhanede içmiş içmiş, sarhoş kafayla söylenmiş:
“Ah ulan ah! Bir şeye karar verdin mi yapman lâzım!”
Arkadaşı sormuş:
“Nedir yahu senin derdin?”
“Mutlu olanlara bir diyeceğim yok ama benimkisi öyle değil... 25 yıllık evliyim. Karım bana hep cehennem azabı çektirdi...”
“Boşansaydın sen de...”
“Yok, boşanamadım. Evliliğimin beşinci yılında onu öldürmek istedim, avukatıma sordum. 20 yıl hapis yersin deyince vazgeçtim...”
“İyi yapmışsın”
“Yok yahu... Düşünüyorum da, 20 yıl geçti bile... Bugün dışarıdaydım!”

GÜNÜN SÖZÜ


Hırsızlığı yapan kadar onu bilip susan da aynı derecede günahkârdır!

basliksiz-1