Hani “Aleme verir talkını, kendi yutar salkımı” denir ya... Halimiz maalesef buna benziyor!
Fransa’da benzine ve mazota yapılan zamları protesto eden Fransızlar (hep­si sarı yelek giydikleri için onlara ‘Sarı yelekliler’ deniliyor) Başkent Paris’te yolları kapatıp hayatı felç etti­ler. Fransız polisi de onları durdurmak için hayli sert davrandı!
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Fransız vatandaşlarına kötü davranan Fransız polisini protesto ederek kına­dı, iyi mi?
Şimdi Fransızlar da “Yahu, sen kendi haline baksana... Senin poli­sin vatandaşına çok mu iyi davra­nıyor?” dese, ne cevap vereceğiz?
Fransa’yı kınadığımız pazar günü İstanbul’da “Kadına kalkan eller kırılsın!” diyerek, taciz, tecavüz ve şiddet olaylarını protesto eden kadınlar, polisin biber gazlı saldırısıyla perişan edilerek dağıtıldı!
Ülkemizin Dışişleri Bakanlığı, Fransız polisini protesto ederken kendi zavallı halimizi düşünmedi mi?
Kendi gözümüzdeki merteği görmüyor, başkasının gözündeki çöpü görüyoruz!
Önce biz çağdaş olalım, sonra elin yabancısını düzeltelim! Aksi halde dünyayı kendimize güldürürüz!