Ülkede “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” sorunu var.
Devlet, bu insanlara “Yaş haddini tamamlamadınız” diye emekli maaşı vermiyor. Yaşlarının tutması için kiminin üç yılı, kiminin beş yılı daha var.
Bu talihsizler başka bir yerde iş de bulamıyor. Hak ettikleri emekli maaşını da alamayınca ne yapacaklar, nasıl yaşayacaklar?
İktidar “Hem emekli maaşı alacaklar, hem de başka yerde iş bulup çift maaş alacaklar! Öyle şey olmaz!” diyor ama iş kendi adamlarına gelince onlara ballı börek sunuyor.
Şimdi, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 16 Bakan ve 62 Bakan Yardımcısı, kendi maaşlarından başka bir de emekli maaşı alacaklar. Çifte kavrulmuş!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakanların maaşları 21 bin, Bakan Yardımcılarının maaşları 18 bin lira. Emekli olanlar 8 bin lira da emekli maaşı alacaklar.
Ya milletvekilleri? Onlar emeklilik maaşını zaten uzun yıllardır alıyor.
İşte güçlülerin adaleti böyle oluyor.
“Emeklilikte Yaşa Takılanlar” dişlerini sıksın ve çile çekmeye devam etsin!

basliksiz-1

İzmir CHP’nin kalesi olarak kabul ediliyor. Kim bilir belki de bu yüzden CHP Genel Merkezi işi ağırdan alıyor, İzmir ili ve ilçelerinde adayları açıklamayı geciktiriyor.
Sanırım yeni yılın dördüncü günü (Cuma) dananın kuyruğu kopacak, tüm adaylar açıklanacak.
İl ve ilçelerde çok sayıda aday var. Ben bunlardan ikisini tanıyorum: Tuncay Özkan ve Hakan Tartan.
Neden tanıyorum? İkisi de benim meslektaşım da ondan. Gazeteci kökenliler.
Ergenekon davası nedeniyle yıllarca hapis yatan Tuncay Özkan, uğradığı haksızlıklara rağmen yılmadı, mücadelesini devam ettirdi. Atatürkçü, Cumhuriyet devrimlerine bağlı bir yurtsever.
Hakan Tartan, benim Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olduğum dönemde Hürriyet’in Ege temsilcisi idi. Daha sonra siyasete atıldı, başarılı oldu. Bir dönem Konak Belediye Başkanlığı yaptı... O da sağlam bir yurtsever.
Aday gösterilirlerse ikisinin de başarılı olacağı kuşkusuzdur.

★★★

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Hayırlı olsun. Tanımıyorum ama hakkında çok olumlu şeyler duydum. Sakin konuşan, güler yüzlü, genç ve enerjik. Sanıyorum İstanbul halkı onu sevecektir.
Bu arada ilginç bir olaydan bahsetmek istiyorum.
İstanbul’da 39 ilçe belediyesi ve her partiden yüzlerce aday adayı var.
İlgimi çeken şey Eyüp’ten vatandaşların bana yolladığı mesajlar oldu.
CHP Eyüp Belediye Başkanı aday adayı Emel Bilenoğlu’ndan bahsediyor, ondan şu mealde söz ediyorlar:
“Şimdiye kadar aday veya aday adayı evimize gelip bizi ziyaret etmemişti. CHP aday adayı Emel Hanım, komşuların olduğu gibi bizim de kapımızı çaldı. O kadar mutlu olduk ki... Bizi saygın insanlar olarak görüp projelerini anlatan, dertlerimizi dinleyen Emel Bilenoğlu’nu çok sevdik.”
Bugüne kadar Eyüp’te tüm seçimleri kazanan AKP, bu defa sert kayaya çarpacak gibi... Tabii bu hanımefendi aday gösterilirse...
İstanbul’da da, İzmir’de de heyecan dorukta.

Korku iklimi!


Demokrasinin tam anlamıyla uygulandığı iddia edilen ülkemizde, gerçekte bir korku iklimi oluşturuldu.
Öyle veya böyle, sesini yükseltenin sesini kesiyorlar. Konuşmak yasak!
Tabii ki bu yandaşlara yasak yok. Onlara iktidara sonsuza kadar yalakalık yapmak serbest! Yasak sadece muhaliflere!
Sanatçıların, gazetecilerin mahkeme koridorlarında süründürülmesinden sonra sıra televizyon yayınlarına geldi.
Nerede hak ve özgürlükler? Yok!
Bir de “Demokrasinin tam anlamıyla uygulandığı az sayıda ülkelerden biriyiz!” demezler mi?
Hani, “Halamın tekerlekleri olsa otobüs olurdu” diye acayip bir lâf vardır ya, bizim demokrasimiz de öyle!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Fox TV, Halk TV ve Tele 1’e getirilen yayın durdurma ve para cezalarını protesto etti.
“Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilen cezaların amacını aştığı, yasaların önüne geçtiği ve halkın haber alma hakkını engelleyen bir tutuma dönüştüğü” vurgulanan açıklamada:
“RTÜK’ü tarafsız davranmaya, kararlarında Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya davet ediyoruz” denildi. Fakat...
Çoğunluğunu AKP’lilerin oluşturduğu kuruldan âdil bir karar beklemek, olmayacak duaya “Âmin” demek oluyor!

TEBESSÜM

Demokrat bir devlet başkanı!


Hikâye bu ya... Güney Amerika ülkelerinden birinde çok çok demokrat bir ülke varmış... Bu ülkenin bir de, çok çok demokrat devlet başkanı varmış... Bir gün “Halkım beni daha iyi tanısın” diyerek TV programına çıkmış:
“Ben çok demokratım” demiş...
Sunucu sormuş:
“Nasıl demokratsınız efendim?”
“Eğer siz benim gibi düşünüyorsanız, ben de sizinle aynı fikirdeyim... Benim gibi düşündüğünüz fikirlerinizi sonuna kadar savunurum!”

GÜNÜN SÖZÜ


Çocuğunuzu kuzu gibi yetiştirmeyin ki, ileride koyun gibi güdülmesin! (Rifat Serdaroğlu)

rt-2