Ülkede düşünce, fikir ve ifade özgürlüğü var mı?
“Var” diyorlar...
Demokratik hukuk devleti miyiz?
“Öyle” diyorlar.
“O halde cezaevleri neden fikir suçlularıyla dolu?” diye soruyoruz. İnandırıcı bir cevap yok!
Peki, ülkede yasalar uygulanıyor mu?
“Uygulanıyor” diyorlar.
“Öyleyse gazeteci-milletvekili Enis Berberoğlu neden hâlâ hapiste?”
Yasalar uygulansa böyle bir şey olabilir mi?
Kanunlar milletvekillerine “Dokunulmazlık hakkı” sağlar.
Enis Berberoğlu, “24 Haziran seçimlerinde” yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilmiştir. Daha önceki dönemde kaldırılan dokunulmazlık hakkını tekrar kazanmıştır. Meclis Genel Kurulu onun dokunulmazlığını kaldırmadığı sürece hapiste tutulamaz.
Yasalar böyle diyor ama dinleyen kim? Gazeteci kökenli Enis Berberoğlu hâlâ hapiste...
Bir bayramı daha ailesinden, dostlarından uzak, cezaevinde geçirmeye hazırlanıyor!

* * *

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Enis Berberoğlu ve diğer tutuklu gazeteciler için bir bildiri yayınlayarak özgür bırakılmalarını istedi.
“Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü, kaynağını Anayasa’dan alan temel bir haktır” diyen Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklama özetle şöyle:
“Haber yapmak, yazı yazmak, düşünceyi ifade etmek, demokratik ülkelerde suç değildir. Bizde de suç olmamalıdır. Ancak, gazetecilik faaliyetlerinin bir suç olduğu iddia edilerek gazetecilere ağır bedeller ödetiliyor.
Ülkemizde gazeteciler tutuklanmış, 10 binden fazla gazeteci işsiz kalmış, çalışanlar da sansür ve otosansüre zorlanmışlardır.
Toplumun yargıya yeniden güvenini sağlamak gerekir.
Bunun için âdil yargılama konusunda iyileştirmeler yapılmalıdır.
Türkiye’de her zamankinden daha fazla iç barışa ihtiyaç duyduğumuz bir ortamda, Enis Berberoğlu ve cezaevlerinde bulunan tutuklu gazetecilerin özgürlüğüne kavuşturulmasını talep ediyoruz.”
- Demokratik ülkelerde böyle talepler yerine getirilir. Fakat... Biz demokratik bir ülke miyiz? Bu tartışılır!

İnsanlarımız biraz da kendilerini sorgulamalı!


İktidara yakın bazı kişiler “Amerika’ya karşı” gibi pozlar takınıyor, “Biz yerli ve milliyiz” diye rol yapıyorlar ya... En çok buna tutuluyorum.
Aynı kişiler, çocuklarını, torunlarını Amerika’da doğurtmak ve onlara ABD vatandaşlığı sağlamak için oraya koşuyorlar.
Kaliforniya’da, San Diego’da, New Jersey’de evler, dükkânlar alan alana... Sonra da bunlar biraz dolar bozdurup göz boyamaya çalışıyorlar.

* * *

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri yalakalık, riyakârlık!
İktidar da yağcılıktan hoşlanıyor, doğru konuşanları yanından kovuyor!
Durum böyle olunca, ehil eller, düzgün kişiler, işin başında olamıyor!
Devlette liyakat sahibi insanların çoğu devre dışı bırakıldı. Yerlerine imam hatip kültürüyle fenden ve bilimden uzak yetiştirilenler getirildi.
Ekonomi, milli eğitim ve dışişlerindeki yetenekli elemanlar çöpe atıldı. Yerlerine, şartsız itaat eden, eyyamcı, liyakatsiz yandaşlar getirildi.
Toplum olarak artık ileriye bakmalıyız. Bu ekonomik ve politik çöküntüyü nasıl onarırız, ülkeyi nasıl düze çıkartırız, onu düşünmeliyiz.
“Amerika bir papaz yüzünden bize ekonomik savaş açtı. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz” gibi faydasız hamasi lâfları bırakıp kendimizi toparlamalıyız.
Türkiye’deki yangının en büyük sorumlusu kendimiziz.
İnsanlarımız, “Ekonomiyi yeterince bilmeyen ve ülkeyi uzun yıllardır dışarıdan aldığı borçlarla yönetip milleti gırtlağına kadar borca sokan bir iktidara 16 yıldır neden oy veriyoruz?” diye kendilerini sorgulamalıdır.

Tebessüm


Cezanın sebebi!


Kurt ile eşek tartışıyorlarmış...
Kurt “Çimenler yeşildir” demiş.
Eşek “Hayır, çimen sarıdır” diye ısrar etmiş.
Sonunda konuyu Ormanlar Kralı Aslan’a anlatmışlar.
Aslan, kurda bir ay hapis cezası, eşeğe ise özgürlük kararı vermiş.
Kurt şaşkınlıkla aslana yaklaşmış ve sormuş:
“Gerçekten sen çimeni sarı mı görüyorsun?”
Aslan “Hayır, çimenler yeşildir” demiş.
Kurt tekrar sormuş:
“O halde neden bana ceza verdin?”
Aslan cevap vermiş:
“Eşek ile tartıştığın için...”

GÜNÜN SÖZÜ


Yaradılışın önemli bir kusuru: İnsan gözü hiçbir zaman doymaz!

20szt11-ist-izm-trb-ank

plusbanner2x