Kâmran İnan muhteşem bir insandı...
Üst düzey kültüre sahip bir diplomat ve sağduyulu bir siyaset adamı olan Kâmran İnan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da yapmıştı.
Bu temiz siyasetçiyi üç yıl önce kaybettik. Doğu kökenli gerçek bir vatansever olan Kâmran İnan’ın şu sözlerini hiç unutmam:
“Kahramanı kadar haini de bol olan bir ülkeyiz. Dünya üzerinde bizim topraklarımız kadar çok hain üreten başka bir toprak yoktur.”
Kâmran İnan bu sözleri bana 20 yıl önce 1998 yılında, o zamanlar görev yaptığım Hürriyet Grubu’na bağlı Gözcü Gazetesi’ni ziyaretinde söylemişti. Tereddütle karşılamıştım... Fakat aradan geçen yıllar Kâmran Bey’in çok haklı olduğunu gösterdi.
İçimiz kanser virüsü gibi hainlerle dolu ne yazık ki... Kâmran İnan’ın o sözlerine bugün aynen katılıyorum. Nur içinde yatsın...
Bu anıyı neden naklettim?
Önceki gün Sağlık eski Bakanı Rıfat Serdaroğlu, yolladığı e-postada, Kâmran İnan’ın bu sözlerini hatırlatıyor ve “Kimlerle beraber olamayız?” diyerek sıralıyordu: (Özetleyerek  naklediyorum)

* * *

“Hani bir söz var ya; “Bizi onunla bir kazanda 40 yıl kaynatsalar, yine de birbirimize kaynamayız” diye, bizlerin de asla beraber olamayacağımız kişi ve gruplar vardır:
- Dini, siyasi ve ticari çıkarları için kullanıp insanları aldatan yobaz takımı,
- PKK terörüne destek veren, Ermeni terör örgütleriyle iş birliği yapan, Kürt kökenli insanlarımızı sömüren bölücü takımı.
(Bu iki grup gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyet döneminde başımıza bela olan, on binlerce gencimizi hayattan koparan, milyarlarca dolarlık kaynağımızı heba eden tüm silahlı kalkışmalarda beraber hareket etmişlerdir.)
- Devlet gücünü eline alınca hem devlet kaynaklarını hem insanlarımızı soyan hırsız- rüşvetçi- soyguncu takımı.
- Haram servetlerinin hesabını veremeyen sahtekârlar, gemi filoları alanlar, bir sürü iddiaların damgalarını alınlarında taşıyanlar, Reza Zarrab ortakları, Yasin El Kadı kefilleri, Avrupa’da yüzyılın en büyük yardım soygununu yapanlar, gurbetçileri dolandıranlar.
- Türk Ordusu’na kumpas kuranlar, darbeciler, yabancıların uşağı olan hainler.
(Bunlar, mutlaka bağımsız Türk Yargısı önünde hesap vermelidirler. Bizden uzak olsunlar.)
- FETÖ’ye yıllarca kuluçka makinesi görevi yapıp onu çoğaltan siyasetçiler-generaller-bürokratlar-gazeteci geçinen FETÖ beslemeleri, her iktidara gelenin kavuğunu sallayan maaşlı tetikçiler ve avantacılar...
Asla beraber olamayacağımız, yaptıkları ihanetin bedelini Türk Yargısı önünde mutlaka ödeteceğimiz gruplar aşağı yukarı böyle!
Bu sepetlerin ilacı “açıklık, şeffaflık ve demokrasidir!”
Bunlar ışığı görünce kaçan, kılık değiştiren, dün söylediğini bugün inkâr eden bukalemun tipli insanlardır.
Mekânı cennet olsun Kâmran İnan şöyle derdi;
Dünya üzerinde bizim topraklarımız kadar bol hain üreten başka bir toprak yoktur!’
İşte sırf bu yüzden bu hainleri açıklayıp, genç nesillere öğretmek hepimizin görevidir...
Ülkede en yüksek makama gelmiş baş FETÖ’cüler kimlerdir, açıklamak gerekmez mi?
Yoksa parsel-parsel susmaya devam mı?”

Yağmasa da gürlüyor!


“Eğer yeri gelirse ben de bir Bozkurt gibi en önde Afrin’e gider, taşıdığım canı bu vatana ve bu millete seve seve feda ederim!”
Devlet Bahçeli söylüyor bu müthiş lâfları?
Doğrusu kahramanlığına hayran olduk!
Peki, onu tutan mı var? Atmak kolay, gitmek zor! “At Martin’i Debreli Hasan, dağlar inlesin!” diye bir söz vardır. Durum ona benziyor!
Okurlarımdan mesajlar geliyor “Devlet Bey yağmasa da gürlüyor! Maşallah, maşallah!” diye tebessüm ediyorlar, haberi olsun!

TEBESSÜM

Halit Kıvanç ve Bodrum


Halit Kıvanç bir meslek büyüğümüzdür. Onu herkes tanır ve sever.
Yaz aylarını Bodrum’daki evinde geçiren Halit Kıvanç, gittiği her yerde ilgi odağı olur.
Geçtiğimiz yaz yine çevresini kızlı-erkekli bir grup sarınca:
“Ah çocuklar” der “Siz Bodrum’u bundan 30 yıl önce görecektiniz!”
Etraftaki beton bloklara ve aşırı kalabalığa bakan bir genç kız:
“Bodrum, Bodrum’ken yani, değil mi?” diye sorar.
Halit Kıvanç içini çekerek:
“Hayır” der “Halit, Halit’ken!”

GÜNÜN SÖZÜ


Cahil ve geri ülkelerde, aklı başında bir insan, ya delirir, ya da şair olur!


basliksiz-2