“Hep eleştiriyorsun ama bu iktidarın hiç başarısı yok mu?” diye soruyorlar.
Olmaz olur mu? Var tabii ki...
Cezaevi inşa etmekte çok başarılılar!
Bugün ülkemizde tutukluluk hali peşin cezaya dönüştü ve bu nedenle cezaevleri doldu taştı.
Sürekli olarak yeni cezaevi inşa ediliyor, açılanlar da kısa zamanda doluyor.
AKP, 16 yıl önce iktidara geldiğinde cezaevlerindeki top­lam tutuklu ve hükümlü sayısı 50 bin civarındaydı, beş misli artarak bugün 250 bin dolayı­na yükselmiş durumda.
Halen Türkiye’de 291 kapalı, 70 açık cezaevi var. Çocuk cezaevleri, kadın açık-kapalı cezaevleri, ıslah evleriyle birlikte bu sayı 449’a yükseliyor. Fakat yetmiyor tabii ki...
Yeni cezaevi inşaatları hızla devam ediyor. 2019 yılında 53 cezaevi daha hizmete girecek ve ülkedeki cezaevlerinin sayısı toplam 502’ye yükselecek.
Dünyada nüfusa göre hapis­hanesi en bol ülkeyiz!
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın dediği gibi “Dünyada fabrika satıp cezaevi yapan ilk ve tek ülke Türkiye!” Ne başarı, ne başarı, değil mi?

serit-kalip-tokmak-15-kasim

“Kurtuluş Savaşımızın kahramanları ve Atatürk’e” bir Fatiha’yı çok gören Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yarattığı çirkin skandal, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi de isyan ettirdi. İzlediği Saray destekçisi siyaset nedeniyle sürekli eleştirdiğim Bahçeli Bey’i, bu defa çok haklı bularak “Bravo” dedim.
Neden böyle söyledim?
Bahçeli, haddini bilmeyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş için: “Sana tavsiyem, erdemli davran ve istifanı ver!” dedi ve ekledi: “‘10 Kasım saat 9’u 5 geçe kenefe gidin’ diyen, Yunan galibiyetine özlem çeken bir çukur şahsiyete ‘geçmiş olsun’ demek, ona arka çıkmak değil midir?”
9 Kasım saat 14.30’da cübbesini giyip, eline de vereceği hediyesini alarak, Atatürk’e hakaret eden, Yunan tezlerine methiyeler düzen, fesli Türk düşmanını ziyaret için bula bula 9 Kasım’ı mı buldun?
Hangi kurumuş vicdan, hangi satılmış ruh, hangi işgal artığı varsa duysun ve bilsin ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin ortak değeridir.”

★★★

Türkiye’nin çağdaş yapısına ters gelen Ali Erbaş artık Türk insanının kalbinden silinmiştir. Umarım onurlu davranır ve istifa eder. Fakat bu zayıf ihtimal tabii ki... Tatlı makam koltuğunu ve devletin verdiği süper lüks Mercedes makam arabasını bırakacağını sanmıyorum.
Bunlar hem Türkiye Cumhuriyeti’nin nimetlerini kullanırlar, hem de Kadir Mısıroğlu gibi Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarını arka çıkarlar!
Ülkeye yazık ediyorlar!

Ulusal Kanal ve İMECE


Günümüzde, iktidar yalakası olmayan medya çok zor durumda... Peşpeşe gazeteler kapanıyor. Yandaş medya iktidar tarafından beslenirken, muhalif medya ayakta kalabilmek için yaşam savaşı veriyor.
Gazeteler de, televizyonlar da Türk Milleti’nin gözü ve kulağıdır.
Dürüst yayın yapan maalesef az sayıda gazete ve TV var.
ULUSAL KANAL, artan TÜRKSAT fiyatlarını karşılayamadığı için zor bir dönem geçiriyor. Bu kanal da ekran kararmak üzere...
Ulusal Kanal spikerlerinden olan Seda Anık “TÜRKSAT’a olan borcumuzu ödememiz için başlattığımız İMECE’ye destek büyük oldu. Paranın yarısından fazlasını topladık. Fakat daha eksiğimiz çok. Tüm yurttaşlarımızı İMECE’ye davet ediyorum. Destek için 0 212 245 81 81’den bilgi alabilirler” dedi. Ulusal Kanal’ın kararmasını istemeyenler bu numarayı arayabilirler. 16 Kasım akşamı son gün!

Sağlıkta Kırmızı Alarm!


Uzun yılların deneyimi ile hazırlanan “Sağlıkta Kırmızı Alarm” kitabının önsözünü ben yazdım... Kitabın yazarı meslektaşımız Coşkun Bel...
Ülkemizin sağlık sorunlarını ve çözüm yollarını anlatan Coşkun Bel, kitabını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da takdim etti... Kılıçdaroğlu bu önemli çalışmadan faydalanır mı bilmem.
Birçok gazetede sağlık muhabiri olarak görev yapan ve yıllarca ülkenin sağlık sisteminin aksayan yönlerini mercek altına alan tecrübeli gazeteci Coşkun Bel, bu çalışmasıyla İstanbul Tabib Odası tarafından ödüle lâyık görüldü. Coşkun Bel, üçüncü baskısı yapılan  “Sağlıkta Kırmızı Alarm” kitabını bu cumartesi günü 11:00 ile 13:00 saatleri arasında TÜYAP Kitap Fuarı’nda, Dahi Yayıncılık’ın 212. Standı’nda okurları için imzalayacak.

TEBESSÜM

“Hangi tarafa yatsam?


Adamın biri doktora gider, uykusuzluğundan dert yanarak sorar: “Doktor bey, geceleri hangi tarafıma yatsam uyuyamıyorum. Acaba hangi tarafa yatsam?” Hastanın huyunu bilen doktor: “Valla” der “Benim vizitemin üzerine yatma da ne tarafa yatarsan yat!”

GÜNÜN SÖZÜ


Para hükümetin, can ise Allah’ın. İkisini de istedikleri vakit alıyorlar (Talat Yıldırım)

11rahmebiyicin20cm