Türk siyaseti iç karartıcı bir kargaşa içinde... Her kafadan bir ses çıkıyor, sert sözler, ağır hakaretler, açılan davalar, istenen tazminatlar, tutuklanan milletvekilleri gırla gidiyor!
Her gün televizyonlarda haber diye halka dinletilen kahvehane sözleri, meydan okumalar, gözdağı ve tehditler insanlarımızı geriyor, ağır stres altında bırakıyor.
Birçok arkadaşım “Ben artık ruh sağlığımı korumak için haberleri izlemiyorum.” diyor.

* * *

Hiçbir başarısızlık çok uzun süre saklanamaz.
Medya organlarına hâkim olarak göz boyayıcı propagandalar yapmanın da bir sonu vardır. Günün birinde balon patlar!
Doların 4 lira, Euro’nun 5 lira, Sterlin’in 5,6 lira , benzinin 6 lira olduğu, elektriğe üç ayda iki defa zam yapıldığı bir dönemde “Türkiye yüzde 7.4 büyüdü” derseniz, bütün medya sizi alkışlasa, “Büyümede dünya şampiyonuyuz” diye yeri göğü inletse bile (gözleri kapalı bazı saf yandaşlar hariç) hiç kimseyi inandıramaz, milletin kanaatini değiştiremezsiniz!

* * *

Muhteremlerin 16 yıllık iktidarının sallantıda olduğu görülüyor. Eğer böyle olmasaydı AKP başka partilerle ittifak arayışına girer miydi?
Eğer durumlarını sağlam görselerdi, daha kısa bir süre öncesine kadar kendilerine hakaretler yağdıran Devlet Bahçeli ile ortaklığı kabul ederler miydi?
Eğer eskiden olduğu gibi rahat kazanacaklarına inansalar, “Son çare” olarak seçim yasası ile oynar, kuşku uyandırıcı maddelerle seçimi daha şimdiden şaibeli bir hale getirirler miydi?
Kuşku uyandıran “Seçim ve İttifak Yasası” da AKP ve MHP’yi kurtaramayacak! MHP zaten bitik bir durumda uzatmaları oynuyor!
AKP her seçim öncesinde yaptığı gibi, propaganda gücü ve yüzde 90’a ulaşan yandaş medya desteği ile de istediği sonuca ulaşamayacak. Para ve yiyecek paketleri dağıtarak halkın oylarını kapmak bu defa çok zor olacak!

* * *

Önemli olan seçim güvenliğidir.
Seçimler güvenli, hilesiz-hurdasız yapılacak mı?
Muhalefet partileri (CHP ve İYİ Parti) on binlerce sandığın her birinde gözlemci bulundurmak, her sandığı kontrol altına almak zorundadır. Eğer bunu yapamayacaklarsa havlu atıp siyaseti bırakmaları gerekir.
CHP’nin son referandumda Doğu ve Güneydoğu’nun birçok ilinde sandık başlarında hiçbir gözlemci bulundurmaması büyük bir gaf olmuştu.
Oyların çalınmadığından ve seçime hile karıştırılmadığından emin olduğumuz her sonuç bizim için saygıdeğerdir. Yeter ki alavere-dalavere olmasın!
Dünya siyaset tarihi, kendi çıkardıkları yasalar ayaklarına dolanarak perişan olan partilerin öyküleriyle doludur.
Mühürsüz zarf ve mühürsüz oyların geçerli sayılması için çıkarılan kanun, halkın zaten sarsılmış olan güven duygusunu tamamen yerle bir etmiş bulunuyor ama yılmamak ve hangi şartlarda olursa olsun sandık başına gitmek gerekiyor.

Padişahlar ve Türklük!


Okurlarımdan İbrahim Karaer “Benim de yıllardır incelemekte olduğum ‘Padişah Anaları’ konusunu topluma mal etmenize sevindim” diyor ve özetle şöyle devam ediyor:

“Hayranlık duyulan Osmanlı Padişahları’nın ilk ikisinin anaları hariç (ki onlar da Moğol kökenlidir) diğer 34’ünün anneleri Türk değil, Slav, Hırvat, Sırp, Bulgar, Romen, Macar, Rus, Rum, Yahudi, Ermeni, İtalyan v.s. gibi savaş ganimeti olan kadınlardı.

Genlerin yarısının anadan, yarısının babadan geçtiğine göre bir hesap yaparsak son Osmanlı Padişahı Vahdettin’deki Türk kanının “Trilyonda 58” olduğunu görürüz. Matematikte bu oran ‘sıfır’ kabul edilir.

Ayrıca, bir Türk beyliği olarak kurulan Osmanlı Devleti 16’ncı yüzyıldan itibaren tamamen dönme-devşirmelerin kontrolüne girmiş olup 36 padişahtan sadece ikisi Türklük vurgusu yapmıştır ve 215 sadrazamın yalnızca 78’i Türk’tür.”

TEBESSÜM

Eşeklik sorusu!


Adamın biri arkadaşına “Eşek” demiş.
Karadenizli olan arkadaşı çok üzülmüş buna... Kafasına takmış, uzun uzun düşündükten sonra çıkmış arkadaşının karşısına...
“Sen bana geçen gün eşek dedin... Öyle değil mi?”
Adamın suratı asılmış, cevap verememiş. Öteki devam etmiş:
“İnan ki çok merak ettim... Söyle de biraz rahatlayayım yaa. Şimdi, de bakalım bana: Ben eşek olduğum için mi senin arkadaşınım, yoksa arkadaşın olduğum için mi eşeğim?”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanlar bir çok acıyı kendi akılsızlıkları yüzünden çekerler!

basliksiz-1