Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son çıkışı, yandaşları şaşkına çevirdi, hepsi ters köşe oldu.
Başta Damat Berat Bey olmak üzere iktidar korosu, anlaşma yapılan Amerikan McKinsey şirketinin faziletlerinden bahsediyor, 16 bakanlığımızı da denetleyecek olan bu kuruluşun Türkiye’ye ne kadar faydalı olacağını anlata anlata bitiremiyordu.
Damat Bey, kendilerini eleştirenleri cehaletle suçluyor, “Cehalet değilse hainliktir bu...” diyordu.
Saray’ın gönüllü ortağı Devlet Bahçeli de sazı eline alıyor “McKinsey IMF değil, Düyun-u Umumiye hiç değil!” diyerek destek türküleri söylüyordu...
Fakat...
İşler birden ters döndü...
Cumhurbaşkanı Erdoğan “McKinsey’e gerek yok! Biz bize yeteriz!” diye açıklama yapınca, Damat Berat Bey, MHP Genel Başkanı Bahçeli Bey ve tüm yandaş gazeteler, hepsi ters köşe oldu!
Doğrusu fena gol yediler! Hepsinin sesi soluğu kesildi. McKinsey’in faziletlerini anlatamıyorlar artık!

★★★

İktidarın baş destekçisi Bahçeli Bey neler demişti neler? Hatırlatmakta yarar görüyoruz. Şu sözler ona ait:
“Bunlar (yani muhalifler) ne IMF’den anlarlar, ne de Düyun-u Umumiye bilirler. Cehalet varsa ihanet tetiktedir, buna da kafaları basmaz. Muhalefet etmek, önüne geleni karalamak, gördüğüyle kavgaya tutuşmak değildir. Muhalefet marazi olursa muvaffakiyet hüsran olur.
Türkiye’ye yabancı yatırım çekilsin isteniyorsa, küresel ekonomik saldırının toz bulutunun dağıtılması arzulanıyorsa, gerek ve ihtiyaç duyulan konularda icra yetkisi, kredi verme durumu, dayatma ve şantaj planı olmayan bir denetim şirketiyle anlaşmak niye yanlış olsun ki?
Yeni Ekonomi Programı bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için danışmanlığa ihtiyaç duyulması, bu hususta siyasi tercih ve takdir hakkının 60’tan fazla ülkede ofisi bulunan uluslararası kuruluş McKinsey’den yana kullanılması kendi içinde tutarlıdır.”

★★★

Böyle söyleyerek hararetli bir şekilde iktidardan yana tavır alan MHP Genel Başkanı Bahçeli Bey, Erdoğan’ın McKinsey şirketine kapıları kapatan açıklamasıyla, ters köşeye plonjon yapan biçare kalecilere döndü, fena gol yedi!

Amerikalıların başına çuval!


Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi olan gençler 16 Nisan 2016 günü İncilik Üssü’ne girerek Amerikalı askerleri kovalamış, ellerinde çuval olan gençleri gören Amerikalılar başlarına çuval geçirileceğini anladıkları için korkuya kapılıp kaçışmışlardı.
Eylemciler sonunda yakalanıp gözaltına alındılar. Haklarında 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Hakaret, askeri bölgeye izinsiz girmek, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’na muhalefet etmekle suçlandılar.
Dava, Adana 20’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık iki buçuk yıl sürdü.
Mahkeme yedinci duruşmanın sonunda sanıkların hepsine beraat kararı verdi.
TGB Basın Bürosu Başkanı Meltem Şahin “Gençlerimizin gerçekleştirdikleri bu eylemi Batman’da şehit verdiğimiz 8 askerimize adıyoruz” dedi.
Böylece Amerikalıların başına bir çuval da yargı kararıyla geçirilmiş oldu!

TEBESSÜM

Sadrazam ve patlıcan!


Tayyip Bey’in “McKinsey’e gerek yok. Biz bize yeteriz” diyerek Amerikan şirketi ile yollarını ayırması, McKinsey’i öven yandaşları çok şaşırttı.
Şimdi ne yapacaklar? Çok övdükleri şirketi kötüleyecekler mi?
Bu olay aklıma eski bir fıkrayı getirdi.
Sadrazamın biri patlıcan yemeğine bayılırmış.
“Patlıcan oturtması ne de güzel olur” demiş.
Dalkavuk hemen atılmış:
“Hakkınız var efendim.”
“Patlıcan kebabı enfestir enfes.”
“Enfestir efendim.”
“Patlıcan kızartmasını yemeye doyum olmaz.”
“Doyum olmaz efendim.”
Gel zaman git zaman, sadrazama patlıcandan bıkkınlık gelmiş. Başlamış söylenmeye:
“Şu patlıcan kızartması insanın midesine oturur. Patlıcan kebabı da çekilmez oldu artık!”
“Evet efendim, çekilmez oldu bunlar!”
Konuşmalara tanık olan bir uşak dalkavuğa yaklaşıp:
“Daha geçenlerde patlıcanı göklere çıkarmıştın, şimdi yerden yere vuruyorsun. Olur mu böyle şey?”
Dalkavuk gayet sakin cevap vermiş:
“Olur elbette... Ben patlıcanın değil, sadrazamın dalkavuğuyum!”

GÜNÜN SÖZÜ


Örümcekler el ele verirse bir aslanı bile ağ içinde kıpırdamaz hale getirebilir!

rt