Aydın bir ilahiyatçı yazarımız var. Din konusunda çeşitli kitapları bulunan Nazif Ay, Müslümanlığın deforme edildiğini ve Türkiye’de dincilerin İslâm’ı Araplaştırdığını belirtiyor.
“Genetiği ile oynanan dinlerin mensupları gazozuna ilaç katılıp oyuna getirilenlerin hayal kırıklığını yaşarlar” diyen Nazif Ay’a göre:
“Dinlerin inanç hamurunun bozulmasıyla inanç teknesi de kullanılamaz hale gelir.
Bugün radikal İslâmcılığa dikkatle bakıldığında, uzun, pis saçlı, dağınık sakallı, bıyığı yolunmuş gibi kırpık, gülüşü ikiyüzlü ve köle pazarı kurmaya meraklı bir Arap modeli karşımıza dikiliyor.”

★★★

“İslâmcı kadına dair bir kayıt vermeye bile gerek görmüyorum. Çünkü radikal İslâmcılıkta kadının değeri, kendi değersizliğini beyan ettiği ölçüdedir. (değeri yoktur)
Türkiye’de uzun yıllar Türk kimliğine vurgu yapan bir İslâmcılık anlayışı hâkim iken, Ortadoğu’ya yönelen ve içinde kimliksiz bir Osmanlıcılık iddiası taşıyan hareketler git gide Araplaşan koyu bir renge bürünmüştür.
Ülkücülerin ve dinci grupların “Kanımız aksa da zafer İslâmın” naraları ve “Tanrı Türk’ü korusun” söylemleri, yerini Arap orijinli İslâmcı söylemlere terk etmiştir.
Bu tür sloganların yerini “Nahnullezine bâyeu Muhammeden alel cihadî” yani “Cihat edeceğimize dair Muhammed’e biat ettik, söz verdik” şeklindeki köktendinci Arap örgütlerinin yemini ön plana çıkmıştır.”

★★★

“İyi bir Müslüman olmanın yolunun iyi bir Arap taklidi yapmaktan, yani Hz. Muhammed ile arkadaşlarının kültürel tavır ve kıyafetleriyle donanmaktan geçtiğini zannedenler, ne olurla olsun alelade Arap profiline benzemenin sünnet-i seniyye olduğunu âdeta farzmış gibi kabul ettiler.
İyi Müslümanlığın “Cihat etme” ile mümkün olduğu savunulmaya başlandı. Cihattaki örnek yapılar olarak El Kaide ve IŞİD gibi İslâmcı vahşi teröristleri gösterdiler.
İslâmcı katiller, şiddet yanlısı Arapların bozguncu hüviyetlerine büründü ve İslâm’ın dışında ama İslâm adını verdikleri Araplaşan bir dini tedavüle sokup resmileştirdiler.
Türkiye’nin dinci siyasilerinin, terör eylemlerine cevaz veren Arap İslâmcılığına destek vermesi, Türk asıllı dindarların zamanla Araplaşan bir dine yönelmesine önayak oldu.
Türkiye’de Araplaşmış bir dincilik insanlığa ne verebilir ki?”

“Mühürlü Vagon”


“Mermi böyle patladı. Hem bir ülkenin, hem de bir âlemin altı üstüne geldi.”
Hüseyin Hakkı Kahveci’nin yeni basılan “Mühürlü Vagon” adlı kitabı bu cümle ile başlıyor ve ortalama bir kitap okuruna şaşırtıcı gelecek bir tablo sunuyor.
Kitaba adını veren “Mühürlü Vagon” Ekim 1917 Sovyet Devrimi’nin önderi Lenin’i sürgünde olduğu İsviçre’den Rusya’ya taşıyan trenden geliyor.
Kitabın gizeminin başlangıcı “Mühürlü Vagon” ile başlıyor. Asıl gizem ise Lenin’le birlikte, Mustafa Kemal Atatürk, Mustafa Suphi, Mir Sultan Galiyev ve Enver Paşa’nın bir tabloda toplanmasında ve ortak akıbetlerinde başlıyor.
Türk kimliğine sahip önemli liderler küresel oligarşinin bir planı çerçevesinde suikastlarla yok edilmek isteniyor.
Dünyanın ve Türk dünyasının kaderi nerede birleşti ve nerede ayrıştı?
Bazı hikâyeler vardır, hikâye olarak yazılır. Bazı hikâyeler ise gerçeğin kendisidir. “Mühürlü Vagon” ilginç bir kitap. (Ulak Yayıncılık)

TEBESSÜM

Marifetli gelin adayı!


30 yaşını geçen oğlunu evlendirip mürüvvetini göstermek isteyen aile bir çöpçatanla anlaşıp oğluna iyi bir eş bulmasını istiyor.
Oğlanın annesi “Ancak gelinim olacak kızda şu şu şartları isterim” diyerek çöpçatanın eline uzun bir liste veriyor.
İki hafta sonra çöpçatan sevinç içinde geliyor ve aileye çok iyi bir kız bulduğunu müjdeliyor:
“Tam oğlunuza göre valla... Harika yemek yapar, sanatı sever, namazını kılar, duaların çoğunu ezbere okur, çocukları çok sever, çok çocuk sahibi olmak ister, daha da iyisi, gerçekten çok güzel bir kız... Mutlu bir yuva kurarlar inşallah.”
Bunları duyan aile pek memnun olmuş...
Damat adayı, çöpçatanın kulağına doğru eğilip:
“Her şey iyi güzel de, yatakta nasıl acaba?” diye sormuş.
Çöpçatan “Valla bilmem ki..” demiş “Kimisi iyi diyor, kimisi kötü!”

GÜNÜN SÖZÜ


Hakkınızda iyi ya da kötü hiçbir şey söylenmiyorsa siz başarısız birisiniz!

11rahmibey30cm