Beşiktaş futbol takımının teknik direktörü Şenol Güneş, önemli bir spor adamıdır. Bize 2002 yılında Güney Kore’de Dünya Üçüncülüğü kazandıran milli takımımızın hocasıdır.
Şenol Güneş şimdi diyor ki:
“Ben yabancı futbolcu konusunda tartışmaya girmek istemiyorum. Sadece yabancı sayısının fazla olduğunu söylüyorum. Türkiye’de, bir takımda 14 yabancı futbolcu fazladır. Yabancı üzerinden bana vurmak doğru değil.”
Şenol Güneş yerden göğe kadar haklıdır bence...
Aynen onun gibi düşünüyorum.
Nedir bu yabancı futbolcu bolluğu? Sürüsüne bereket!
Nedir bir takımda 14 yabancı?
Türkiye’de yabancı futbolcu enflasyonu zirvede!

★★★

Ülkemizde yabancı sayısı, vicdanları zorlayacak kadar fazladır. Daha açık söyleyeyim akıllı işi değildir! Ve bu durum bence Türk futbolunu baltalamakta, genç futbolcularımızın önünü kesmekte, gelişmesini önlemektedir.
“Sen de kimsin?” diyenler olabilir.
Ben eski bir spor yazarıyım ve halen Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin en kıdemli üyelerinden biriyim.
Gazetecilik mesleğine spor muhabiri olarak başladım, 10 yıl spor yorumları, büyük maçlar yazdım, en önemli gazetelerin spor servisi sorumlu müdürlüklerini yaptım, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Spor Yazarları Derneği’nden ödüller kazandım.
Mesleğe spor yazarı olarak başlamakla bugün de övünürüm.
Kıyısından köşesinden biraz da olsa bu işleri bilirim.

★★★

Eskiden zevkle izlediğim futbol maçlarını son zamanlarda seyretmez oldum. Neden? Artık bana heyecan vermiyorlar da ondan...
Türk Milli Takımı’nın hocası Lucescu bile “Süper Lig’i izliyorum ama yabancı futbolcu fazlalığından yerli oyuncu göremiyorum.” diye şikâyet ediyor.
Takımlar sahaya çıkıyor. İki tarafta da 8, 10, hatta 11 futbolcu yabancı... Adı Galatasaray’mış, Fenerbahçe imiş, Beşiktaş’mış... Önemi yok... Ne olursa olsun, bu kadar çok yabancı futbolcuyu neden izleyeyim?
Ben, bizim futbolcuları, bu ülkenin gençlerini izlerken heyecan duyuyorum. Yabancı izleyeceksem İngiltere futbol ligini izlerim. Bizim yabancılardan çok daha iyi oynuyorlar.
Bir takımda oynayan yabancı sayısı bence en fazla 4 futbolcu ile sınırlandırılmalı.
Fazlası ziyan.
Ödenen milyonlarca Euro’ya yazık!

Selamsızlar!


Yaz bitti artık... Sonbaharın ilk günleri... İstanbul’un arka bahçesi gibi olan Bodrum’da da yazlıkçılar hayli azaldı.
Gündoğan sahilinde denizle kucaklaşan yürüyüş yoluna her yıl yaz aylarında pankartlar asılır. Üzerinde şu yazılar vardır:
“Her gün tempolu yürümek kolay ve yararlı bir spor.
Yürürken selamlaşmak barış ve dostluk simgesidir.
Günaydın... Hello... İyi günler... Prof. Dr. Cavit Avcı.”
Pankartları Prof. Avcı, kendi cebinden ödediği paralarla hazırlatıp astırır. Sırf insanlarımızı medeniyete davet etmek için... Bu eylem Gündoğan’da kısmen faydalı oldu ama selamsızlar hâlâ çoğunlukta! Uygarlık kolay olmuyor!

TEBESSÜM

Aldatılan kocanın öfkesi!


Adam, kendisini aldatan karısını suçüstü yakalamak istemiş. Fakat bunun için bir de şahit lâzım. Evinin önünde tesadüfen Temel’e rastlamış, olayı ona anlatmış. Temel şahit olmayı kabul edince beraberce eve girmişler.
Adam, tam düşündüğü gibi karısını yatak odasında başka bir adamla suçüstü yakalamış. O öfkeyle tabancasını çekmiş, yataktaki çapkına:
“Ulan, geberteyim mi şimdi seni?” diye bağırmış.
Çapkın adam korkudan titrerken, kadın cesaretli çıkmış ve kocasına “Dur be adam, dur!” diye bağırdıktan sonra devam etmiş:
“Oturduğumuz bu evi bize kim aldı, biliyor musun?”
“!!!!???”
“Çocukları Amerika’da kim okutuyor, biliyor musun?”
“!!!!???”
“Marmaris’te yazlık villamızı kim yaptırıyor, biliyor musun? Hepsini bu adam yapıyor!”
Koca bunları duyunca çok üzülmüş, karar veremeyince yanında şahit olarak getirdiği Temel’e dönüp:
“Sen söyle arkadaşım, ben bu adama ne yapayım?” diye sormuş.
Temel “Valla” demiş “Adamcağızın üstünü ört ki, üşütüp hastalanmasın!”

GÜNÜN SÖZÜ


Akıllı kişi odur ki; Mecnun’la sohbet ederken ona Leyla’dan başka bir şey anlatmaz!

11rahmibey30cm

plusbanner2x