İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, muhtarlarla kahvaltıda olduğu saatte genel merkeze gittim. Özel güvenlik görevlileri gelenleri nazik bir biçimde karşılıyor, onları ziyaret edecekleri kişilere yönlendiriyor. Eğer gelinen kişi henüz genel merkezde yoksa, “salona buyurun” deniliyor.

Salonda üzerinde üçer demlik bulunan çay kazanları var. Ocağın başındaki hanım, “Günde her halde 30-40 demlik çay dağıtıyorum. İki kazan olmasa zaten çay yetiştirmemiz mümkün olmaz” diyor. “Genel merkeze gittim de bir çay bile ikram etmediler” kimse diyemez. Başlangıçta genel merkez binası için “Bu kadar büyük binaya ne gerek vardı” diyenler olmuştu ama öyle değil. Oda yetersizliğinden sekreterler, danışmanlar koridorlarda konuklarını karşılıyor.

“BU İŞİ YAPABİLİRİZ”

Genel Sekreter Dr. Aytun Çıray’ın danışmanı Ergun Maraşlı, siyasi havayı iyi koklayan isimlerden. “Çok farklı bir hava var” diyor. Kongre hazırlıkları yaparken, yaşlı bir hanımın evinde yaptığı çörek, börek ve termosa doldurduğu çayla gelişini unutamıyor ve o andan itibaren “umudunun daha da arttığını” söylüyor. Ankara’da inşaat firmasının sahibi olan Osman Topal’la, asansöre binerken tanıştık. Ankara’nın Çayyolu bölgesinde partilerine olan ilgiyi büyük bir coşkuyla anlatıyor. AKP’nin kuruluş sürecini televizyon yöneticisi olarak yaşayan ve bugün de İYİ Parti’yi yakından izleyen meslektaşımız ise şunları söylüyor:

“AKP’nin kuruluşundaki sürece benzer bir süreç görüyorum. Sonuçta AKP’nin dayandığı Milli Görüş tabanı vardı. İYİ Parti’de ise ‘Evet, biz bu işi yapabiliriz’, millette de ‘bu kez olacak’ havası hakim. Parti yönetimi de bunun farkında.”

ŞAŞIRTAN SONUÇLAR

Hakkari’de yapılan kamuoyu yoklamasında İYİ Parti’ye oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 20 çıktı. Sonuç şaşırtıcı oldu. Yeniden anket yapıldığında da benzer bir sonuç elde edildi. HDP’de görev almış bazı isimler, İYİ Parti’ye kaymış durumda. Karadeniz’de, Güneydoğu’da, Trakya’da, batı illerinde de hareketli olan İYİ Parti’nin, Erzurum, Erzincan, Yozgat, Kastamonu gibi illerde istenilen çıkışı henüz yakalayamadığı, buralarda halen AKP’nin çok etkili olduğu konuşuluyor.

Gönlü İYİ Parti’de olup da bu partiye katılamayan belediye başkanları var. Bunlar hakkında savcılığa gönderilen ve orada bekletilen dosyalar bulunuyor. Başkanın, partisinden istifa etmesi halinde, o dosyaların işleme konulacağı baskısı olduğu belirtiliyor. Açıkçası, korku her yere uzanmış durumda.

KİMLERE YASAK?

Genel başkan yardımcılarının odasında 7 koltuk var. Gittiğimde parti yöneticilerinin odalarındaki koltuklar doluydu. Ayakta duran, koridorları dolduranlar da az değildi. Bir gün önceki kalabalığı anlatan parti görevlisi, “Çay götürmek için önce yol açıyorduk. İnsanlar omuz omuzaydı” diyor. Partiye gelen-gidenin çok olmasından parti yöneticileri de çok memnun. Genel Başkan Yardımcısı Hayrettin Nuhoğlu, “Bölücüler, FETÖ’cüler ve hırsızlar dışında herkese kapıyı açtık. Gelenlerin bir kısmı, ‘Uzun yıllardır oy verecek partimiz yoktu. Şimdi, kendi partimiz oldu’ diyorlar. 1 Nisan kongremiz, büyük bir ümit yarattı” diyor. Türk Kamu Sen’in genel başkanlığından ayrılan İsmail Koncuk da İYİ Parti’nin genel başkan yardımcılarından. Sendikaları, Türkiye çapında örgütlü ve önemli bir güçtü. Koncuk ve Fahrettin Yokuş gibi sendikacılar, İYİ Parti’ye güç kattı.

ŞU SORULAR YÖNELTİLİYORDU

Bir sohbetimizde Akşener’den, “Yabancılar geldikleri zaman bana iki soru yöneltiyorlar. Birincisi: Seçime girebilecek misiniz? İkincisi: Korkmuyor musunuz? Tabii bunlar ülkemiz adına çok üzüntü verici sorular. Partimizin seçime sokulmayacağını, benim cezaevine atılacağımı düşünüyorlar. Buradan çıkan sonuç seçim kazanmak için AKP’nin her şeyi yapabileceğidir. Çok üzüntü verici bir şey. Ben de yabancılara ‘Seçime girebiliriz, bir şey olmaz. Tayyip Erdoğan kendine bir kadından korktu dedirtmez ülkemiz adına rahat olun’ diyorum” sözlerini dinledim. Kısa süre öncesine kadar İYİ Parti’nin adını anmayan Erdoğan, artık “Sözde İYİ Parti” diyor.

Kendilerinden görmediklerini “FETÖ’cülükle” suçlayan, bunu yıldırma, sindirme aracı olarak kullananların bu tutumu nedeniyle FETÖ’cülükle mücadele sulandırıldı. Bakanlığı döneminde FETÖ okullarının ziyaret edilmesi ve desteklenmesi için kriptolu genelge yayımlayan, bu yapıyla ilişkili olanları önemli görevlere atadığı bilinen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “çatı aday” formülünü de “FETÖ’cü” dedikleri Meral Akşener boşa çıkardı. Bu durumda Akşener nasıl FETÖ’cü oluyormuş? Bunu da unutmayalım.

sozcu-banner-1