Ülkemizde 2 binden fazla yerel, bölgesel televizyon ve radyo var. Ülke genelinde resmi ilan alabilen 570 yerel gazete bulunuyor. Yaygın basınla birlikte toplam gazete sayısı da 615 civarında. Özellikle muhalefet partileri, hükümetin, valiliklerin baskısı nedeniyle muhalif sese, habere yer verilmediğini dile getiriyor. Partisi fark etmiyor; belediyelerin aleyhine haber yazmak, o yayın organının ölüm fermanı demektir. Gazetecilerin tutuklu yargılanması, yayın yasakları, fahiş para cezaları, telif haklarından doğan ve mahkumiyetlere kadar varan tutuklamalarla basın kıskaca alınmış durumda.

Bir ilimizde vasıflı gazete niteliğinde olan ve ilan alma koşulunu yerine getiren 5 gazete var. Her birinde en az 5 kişi çalıştırılması gerekiyor. Meslektaşlarımızın önemli bir bölümü asgari ücretle çalıştırılıyor. Bunların önemli bir bölümü de düzenli maaş bile alamıyor. Sözünü ettiğimiz ilimizin valilik kayıtlarına göre gazeteye düşen aylık resmi ilan geliri 8 bin lira civarında. Bir çok ilimizde özel ilan verme alışkanlığı da yok. Açıkçası ilan geliri de olmayan, abonesi ve satışı çok sınırlı olan Anadolu’da, muhalif yayın yapmak kolay mı sandınız?

3 YILDIR BEKLETİLEN ZAM

Bazı illerimizde, AKP dışındaki partilerin haberlerine asla yer verilmez. Yayınların bir şekilde üzerlerinde baskı kuruluyor. Örneğin reklam veren varsa engelleniyor. Anadolu basınının durumunu, meslektaşlarımızdan dinliyorum:

“Anadolu basınının resmi ilan gelirleriyle ilgili olarak son yıllarda bir iyileştirme olmaması, gelir olanakları azalan yazılı basını ekonomik anlamda iyiden iyiye zorluyor. Üç yıldır zam bekleyen yerel basına, yapıldığı açıklanan yüzde 20 oranındaki zam, Başbakanlık’ta bekletiliyor. Resmi ilan-reklamlardaki sütun santim fiyatları, yaygın basına ek katsayılar getirilmesine rağmen, yerel basın için sabit bırakılması, gelir adaletsizliğine yol açıyor. Zorunlu kadro ve tiraj şartlarının, yayın yapılan il ya da ilçelerin nüfus yoğunlukları da gözetilerek yeniden belirlenmeli, adaletli bir gelir paylaşımı olmalı.

Zor koşullarda ve ağır ekonomik baskı altında ayakta kalmaya çalışan yerel radyo, televizyon, yazılı ve internet basının desteklenmesi için acil önlemler alınmalı. Yerel gazetelerin dağıtım sorunları giderilmeli, gazete bayilerinde yerel gazete stantları kurulmalı, belediyelerin yaptırım uygulamamaları için yasal düzenleme yapılmalı. Yerel yazılı medyanın özel şirket reklamlarından yararlanması için gerekli yapı oluşturulmalı.

RTÜK’TEN SİYASİ DENETİM

Radyo ve televizyonlarda öz denetimi sağlamak amacıyla kurulan RTÜK’ün denetimleri boyut değiştirip siyasi denetime dönüştü. RTÜK, muhalif yayıncıları muhalefet etmeye cesaret gösterenleri ağır para cezalarıyla etkisiz hale getiriyor. RTÜK, diğer yandan da belirli medya gruplarını koruyan ve kollayan bir işlev görüyor. Anadolu’da yayın yapan televizyon ve radyoların RTÜK tarafından desteklenmesi gerekli ve zorunludur. RTÜK’ün gelir fazlası bütçeye aktarılmak yerine Anadolu’daki radyo ve televizyonları desteklemek için kullanmalı.

Televizyon lisans ücretleri ve yıllık frekans kullanım bedelleri Anadolu basını için acilen düşürülmeli. TÜRKSAT’ın uydu kiraları yerel ve bölgesel yayınlar için makul ölçülere çekilmeli.

TELİF HAKKI SORUNU

Radyo ve Televizyon Kuruluşları’nın en büyük problemlerinden biri olan; müzik meslek birliklerine ödemekle yükümlü oldukları telif hakkı sorununun giderilmesi için; kullanıma göre fiyatlandırma yapılmalı. Bunun için müzik meslek birliklerinin tek çatı altında toplanmalı, hak takibi bu çatı altında yapılmalı.

Yerel ve bölgesel radyo ve televizyonların ödedikleri telif bedeli RTÜK’ün aldığı aylık yüzde 1.5 bedelini geçmemeli veya RTÜK yıllık frekans bedelini geçmeyecek şekilde düzenlenmeli. Radyo ve televizyonlarda kamu spotu yayınları da ücretli hale getirilmeli.

Yaklaşık 25 senedir yayın hayatını çok zor şartlarda sürdürmeye çalışan yerel ve bölgesel yayıncı kuruluşlar, müktesep hakkı haline gelen yayın lisansları mevcut yayıncılara tahsis edilmeli. Karasal yayın yapan televizyonların uyduda da yayın yapmasına olanak sağlanmalı, kültür yayınları devlet tarafından desteklenmeli.”

Daha acı olanı televizyonlara siyasetçilerin para karşılığı konuşturulduğu, haberlerinin para karşılığı yayımlandığı bir dönemi yaşıyoruz. Yaşasın özgür basın!

sozcu-banner-1