İlkokullarda 1933 yılında okutulmaya başlanan “Andımız”, hükümetin “Açılım” politikası sonucu 2013 yılında yönetmelikten çıkarıldı ve bir anlamda okunması yasaklandı. “Devlet Üstün Hizmet Madalyalı”  Yargıtay 6. Ceza Dairesi ve HSK eski Üyesi Ali Suat Ertosun da çocukları da “Andımız”ı söyleyerek büyümüşlerdi. Birilerinin bu konuda hukuki mücadele vermesi gerekiyordu. Dava açtı, reddedildi. Davayı, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’na götürdü, bir oy farkıyla orada da reddedildi. Ertosun, bu kez karar düzeltilmesi yoluna gitti. 21 Eylül’de aldığı haberle yargılamanın yolunun yeniden açıldığını öğrendi.

Davanın o zaman Danıştay 8. Dairesi’nde ve Dava Daireleri Kurulu’nda reddedilme sebebi çok garipti. Kararda, “Davacı Ali Suat Ertosun’un, davaya konu ettiği Andımızı kaldıran yönetmelik hükmü ile arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisi bulunmamaktadır. Davacının, ilköğretim çağında çocuğunun bulunmaması gerekçesiyle davanın ehliyet yönünde reddine karar verilmiştir” deniliyordu.

TEK OY FARKIYLA

Dava Daireleri Kurulu Başkanı Namık Kemal Ergani, üyeler Nüket Yoklamacıoğlu, İbrahim Berberoğlu, Nurben Ömerbaş, Ali İhsan Şahin, Turgay Tuncay Varlı ve Bilge Apaydın, ilkokulda çocuğu olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesine karşı çıktı. “Karşı oy” gerekçelerinde 2016 yılında şunları yazmışlardı:

“Öğrenci andı, anayasa ve yasa maddelerine aykırı değildir. Her ne kadar davacı tarafından, öğrenci andının bir ırkı esas aldığı, zorla okutulduğu iddialarına yer verilmiş ise de; ‘Türk’ kelimesinin bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve herkesi kapsayan ve kucaklayan milletin ortak adıdır.”

MİLLİLİKTEN UZAKLAŞTIRIYOR

“Milli Eğitim Temel Kanun’da belirtilen amaçlar doğrultusunda eğitim ve öğretim vermek zorunda olan ilköğretim kurumlarında anayasal, yasal ilke ve kurallara aykırı bir yönü olmadığı yargı kararıyla da saptanmış olan ‘Öğrenci Andı’nın kaldırılmasının üst hukuk normlarına aykırı olduğu ve ülkenin geleceği olan çocukların eğitimlerinin milli olmaktan uzaklaşacağı savlarıyla bu davanın açılabilmesi için Türk vatandaşı olmak yeterlidir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay 8. Dairesi’nin, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyizen incelenen kararın bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.”

Ali Suat Ertosun, tek oy farkıyla davanın reddedilmesine üzüldü ama o hukuk mücadelesini sürdürmeye devam etti. Bu kez “Karar düzeltme” isteğinde bulundu. Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu yeniden toplandı. 2016 yılında tek oy farkıyla reddedilen davanın, bu kez durumu hem 8. Daire’nin, hem de İdari Dava Daireleri Kurulu’nun önceki kararlarını Dava Daireleri Kurulu üyelerinden Hasan Güzeller, Abdulkadir Atalık, Doç. Dr. Selami Demirkol, Bilal Çalışkan, Oğuz Yağlıcı, Hasan Odabaşı’ın karşı çıkmasına rağmen Başkan Namık Kemal Ergani, üyeler Nüket Yoklamacıoğlu Gürsel Memik, Ziya Özcan, Turgay Tuncay Varlı, Muhsin Yıldız ve Bilge Apaydın’ın oylarıyla kabul etti.

HER VATANDAŞ DAVA AÇABİLİR

2011 yılında Andımızla ilgili verilen bir kararın gerekçesi hatırlatıldı davanın niçin kabul edilmesi gerektiği şöyle belirtildi:

“Yeni nesillere, Türk Devleti’nin ve milletinin bir ferdi olma onurunu duymaya ve hakkını yaşatmaya yönelik, anayasamızda ve yasalarımızda yer alan ifadelerden oluşan dava konusu öğrenci andında dayanağı anayasa ve yasa maddelerine aykırılık bulunmamaktadır. Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin herhangi bir ayırıma tabi tutulmaksızın Türk olduğunun belirtildiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Gerek anayasada gerekse Milli Eğitim Temel Kanunu’nda belirtilen amaçlar doğrultusunda eğitim ve öğretim vermek zorunda olan ilköğretim kurumlarında, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan anayasal ve yasal ilke ve kurallara aykırı bir yönü olmadığı yargı kararıyla da saptanmış olan Öğrenci Andı’nın kaldırılmasının üst hukuk normlarına aykırı olduğu ve ülkenin geleceği olan çocukların eğitimlerinin milli olmaktan uzaklaşacağı savlarıyla bu davanın açılabilmesi için Türk vatandaşı olmak yeterlidir.”

“Senin çocuğun yok, dava açamazsın” demekten, Danıştay “Dava açabilmek için Türk vatandaşı olmak yeterlidir” noktasına geldi... Bakalım, bu dava nasıl sonuçlanacak. Bekleyelim, görelim.