Bu köşenin okurlarına 13 Mart’ta “Afrin’de, sivillerin teröristler için can simidi” olacağını, onların da silahları bırakarak sivillerin arasında izlerini kaybettireceğini belirtmiş, bunun “Beklenen bir durum” olduğunu vurgulamıştık. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), harekatın 58. gününde Afrin’e girdiğinde, teröristler toz olmuştu. SÖZCÜ, daha önce de “Afrin halkı, teröristlerden kurtarması için Türk askerini bekliyor” demişti. Sonuçta, askerlerimizi sevgiyle karşıladılar.

Afrin halkı, “Türk askeri gelecek, Kürtleri katledecek” diyen teröristlere değil, onları da terörist baskısından kurtarmak isteyen askerimize güvendi. Halkın çıkışı için koridor bıraktı. Tehditle, bir kısmı da gönüllü olarak silahlandırılan Afrinli gençler, TSK mensuplarının “ince diplomasisi” sonucu askerimize kurşun sıkmadı ve yanlarında yer aldığını gösterdi.

ONLAR İMHADAN KURTULDU

Mevcut güçlerinin yüzde 30’unu kaybeden teröristler, Afrin’de kalsa, “imha edileceklerini” biliyordu. Çünkü, bu kayıplar direnme gücünü ortadan kaldırıyor, bundan sonra “imha” geliyor. Genelkurmay Başkanlığı eski Asayiş Dairesi Şube Müdürü Ünal Atabay da, 17 Mart’ta bize yaptığı değerlendirmede, “Harp tarihi gerçeklerine göre yüzde 50 zayiat veren silahlı güç, imha edilmiş  sayılır. Eğer Afrin şehir merkezinde direnmeye kalksalardı, bu kriterler kapsamında imha olacaklardı. İşte bu noktaya doğru gittiklerini gördükleri için kaçacaklar” demişti.

Silahlı Kuvvetlerimizin harekatını farklı yönde kullanmak, geçmişte yapılanları önemsiz göstermek isteyenler de çıktı. Harekatın “Kurtuluş Savaşımızdan daha başarılı olduğunu” öne sürenler bile var. Afrin harekatının yanında, diğer sınır ötesi harekatların zaten adı-sanı bile anılmazken, Kıbrıs Barış Harekatımızın da esamesi bile okunmadı.

Evet, “Zeytin Dalı” harekatını kimse küçümsemiyor. Ama, kimse de Kuzey Irak’a yapılan harekatları “önemsiz” göstermesin, o dönemin şehitlerini, gazilerini farklı görmesin. Genelkurmay’ın son açıklamasına göre Afrin’de 46 askerimiz şehit oldu, 225 askerimiz yaralandı, 100’ü aşkın ÖSO savaşçısı da hayatını kaybetti. Harekatta, 3 bin 603 terörist “etkisiz hale” getirildi. AKP iktidarından önce Irak’a 25 büyük harekat gerçekleştirildi. Bu harekatları izleyen meslektaşım Raşit Kısacık, oradaki birçok aşiretin PKK desteğine rağmen, TSK’nın 20 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdiğini anlatıyor.

O HAREKATLARI “YOK” SAYMAYIN

Genelkurmay belgelerine dayalı olarak yazdığım “Sınır Ötesi Savaşın Kurmay Günlüğü” kitabımda bazı harekatların sonuçları şöyle yer aldı:

- Kuzey Irak Harekâtı (5 Ekim-15 Kasım 1992): Bu operasyonda 1.551’i ölü, 1.232’si yaralı olmak üzere 2.783 PKK’lı etkisiz hale getirildi. Aynı operasyonda 1 subay, 3 astsubay, 22 er ve erbaş, 2 geçici köy korucusu olmak üzere 28 şehit verildi, 12 subay, 16 astsubay, 93 erbaş ve er, 4 köy korucusu olmak üzere toplam 125 kişi de yaralandı.

- Çelik-1 Harekâtı (20 Mart-2 Mayıs 1995): Bu operasyonda 555’i ölü, 13’ü yaralı olmak üzere 568 PKK’lı etkisiz hale getirildi. Aynı harekâtta 4 subay, 5 astsubay, 55 erbaş ve er olmak üzere 64 kişi şehit oldu. Harekâtta 13 subay, 8 astsubay, 164 erbaş ve er olmak üzere 185 asker de yaralandı.

- Çekiç Harekâtı (12 Mayıs-7 Temmuz 1997): Sınır ötesi bu harekâtta 2730’u ölü, 415’i sağ olmak üzere 3.145 PKK’lı etkisiz hale getirildi. Bu harekâtta 14 subay, 4 astsubay, 75 erbaş ve er, 21 geçici köy korucusu olmak üzere 114 kişi şehit düştü. Aynı harekâtta 24 subay, 17 astsubay, 248 erbaş ve er, 49 geçici köy korucusu olmak üzere 338 kişi de yaralandı.

- Şafak Harekâtı (25 Eylül-15 Ekim 1997): Sınır ötesi bu harekâtta 865’i ölü, 37’si yaralı olmak üzere 902 terörist etkisiz hale getirildi. Aynı harekâtta 3 subay, 24 erbaş ve er, 4 geçici köy korucusu olmak üzere 31 kişi şehit düştü. Harekâtta 5 subay, 7 astsubay, 77 erbaş ve er, 2 geçici köy korucusu olmak üzere 91 kişi yaralandı.

Sadece bu dört büyük harekatın sonuçlarına baktığımızda 5.701’i ölü, 1. 697’si yaralı olmak üzere 7.398 PKK’lı ele geçirildi. Aynı harekâtlarda 22’si subay, 12’si astsubay, 176’sı erbaş ve er, 27’si geçici köy korucusu olmak üzere 237 şehit verildi. Harekâtlarda 54 subay, 48 astsubay, 582 erbaş ve er, 55 geçici köy korucusu olmak üzere 739 kişi yaralandı.

Her operasyonun, her tepenin, her mağaranın bir anısı, bir acısı bazıları unutsa da hep yaşanıyor, hep yaşanacak... Harekatlar da, gün gün, gelecek kuşaklara “savaş ceridesi” olarak acılarıyla, anılarıyla kalıyor. Tüm şehitlerimizi rahmetle saygıyla anıyoruz, yaralılarımıza şifa diliyoruz. Sağolun, varolun...