“Seçim” denelince akla “hile” geliyor. Hilenin de tam 100 ayrı yöntemi var. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, hilelere karşı sivil toplum örgütleriyle birlikte ortak çalışma yapıyor. İncelemeler gösterdi ki 30 bin sandık için sorun var. Örneğin 200 seçmenli sandıktan 250 oy çıkıyor. 603 seçmenli yerde, oyların tamamı aynı siyasi partiye verilmiş. Hele sayım sırasında tutanağa geçen rakamda yapılan oynamalar öyle, böyle değil...Birçok yerde seçimin kaderini de değiştiriyor.

Bakanlıklar yeniden yapılandırılıyor. Bunun için Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çalışması sürüyor. Daha önce yapılan, bütün bürokratları görevden alma, sonra bunların arasından seçim yapmak, AKP’nin sıklıkla başvurduğu bir yöntem.

HİLENİN HASI BUNLAR

“Bunun seçim hilesiyle ne ilgisi var?”Anlatayım hile yöntemini: Görevden alınıp toplu olarak kızağa çekilen ve bürokrasi deyimiyle “Havuza atılan” kamu görevlilerin yeni sisteme göre atamaları Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapılacak biçimde bekletilecek. Bunların atamaları “seçim performansı”na göre gerçekleştirilecek.

Örneği Milli Eğitim Bakanlığı’ndan verelim. Okul müdürü, ilçe milli eğitim şube müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, il milli eğitim şube müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı, il milli eğitim müdürü, il milli eğitim şube müdürü, bakanlık daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdür, müsteşar yardımcısı, müsteşar derken bu sayı 80 bin kişiyi buluyor.

AKP’ye yakınlığı ile bilinen öğretmen sendikası dışındaki sendikaların tepkisini çeken “Öğretmen Performans Değerlendirmesi” uygulaması seçim sonrasına bırakıldı. Öğretmen atamasında, “Mülakat sonuçlarının açıklanması” seçimden sonra yapılacak. Yönetici ataması mülakat sonuçları seçimden sonra açıklanacak. Bunların her biri seçim kozu.

Örneği Milli Eğitim’den verdim ama benzer durumlar hemen her bakanlığı, hatta bütün kurum ve kuruluşları da ilgilendiriyor. Yani, hileler yalnız sandıkta değil, Devlet gücü kullanılarak bu şekilde de yapılıyor.

Saraydan sonra, Ankara’nın yeni külliyesi


Günümüzde “Külliye” denilince akla Cumhurbaşkanlığı sarayı geliyor. Saray yerleşkesinde  ne olduğu bilinmeyen dev binalar yapılıyor. Örneğin şu anda yapımı devam eden binalardan birisine TBMM’nin taşınacağı söyleniyor. İnşaatları kim yapıyor, kaça yapıyor, ihale var mı, yok mu, varsa kırım ne kadar yapılmış bunlar da bilinmiyor,  bu konudaki soru önergeleri de hep cevapsız kalıyor. Atatürk Orman Çiftliği’nden sonra Okluk Koyu’nda da yaptırılan Cumhurbaşkanlığı binaları için on binlerce ağaç kesildi, binalarla ilgili her şey gizli...

Cumhurbaşkanlığı sarayını- külliyesini bir kenara bırakalım ve yeni külliyeye geçelim. Yapımına 2013 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından başlanan Kuzey Ankara Külliyesi de ramazanda açılacak. Külliye, Türkiye’ nin bu şekilde kompleks olarak yapılmış ilk projesiymiş.

Havaalanı Protokol Yolu kenarında yaptırılan külliyenin, mimarı Öner Tokcan, 4 minareli camide aynı anda 15 bin kişinin ibadet edebileceğini söyledi. Ulubol inşaat firması tarafından yapılan camiyi ve külliyenin bazı bölümlerini dolaştım. Hiçbir masraftan kaçınılmadan görünüme göre muhteşem bir yapı olmuş. Mimar Tokcan, külliye için şu ana kadar 150 milyon liradan fazla harcama yapıldığını söyledi. Yapımında büyük emeği olan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Vedat Üçpınar, caminin son cemaat saçaklarının Mihrimah Sultan, vakit namazları alanının İstanbul 2.Beyazıt, ana bölüm ve mahfillerinin Süleymaniye, kemerli dört büyük ışık alanının  Nuruosmaniye camilerinden esinlenerek oluşturulduğunu anlatıyor.

113 BİN CAMİ, 144 BİN GÖREVLİ

Fıskiyeler, havuzlar, arastalar, kadın, erkek hamamları, aynı anda 1.500 kişinin yemek yiyebileceği imarethane, misafirhane, bedesten, kütüphane, 5 bin kişilik kongre merkezi, Türk ve Osmanlı mutfaklarının yer aldığı lokantalar da külliyenin parçaları arasında. Aslında külliyenin özellikleri saymakla bitirilecek gibi değil. Bulunduğu yerin alabildiğine güzel bir manzarası da var. Ama oraya gitmek, dönmek, hele camiye cemaat bulmak şimdilik mesele. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimden önce açılışını yapacak.

Ülkemizde 2006 yılında 78 bin olan cami sayısı şimdi 113 bini aştı. 144 bin din görevlisi var. Cami açılışları, nüfus artış hızının çok üzerinde. Ankara’da da nerede bir meydan varsa, oraya cami yaptırılıyor. Camiler yapılıyor ama cemaatte artış yok. Diyanetin verileri bunu gösteriyor. Neyse, cemaati yeterli olsa da, olmasa da Ankara’da ikinci bir külliye açılıyor.

sozcu-banner-1