Menbiç yol haritasının, sıkıntılı bir süreç sonrasında Türkiye’nin baskısıyla yıl sonuna kadar tamamlanacağı gündemdeyken, birden bire ABD’nin; gözlem noktaları kurulacağını, 40 bin civarında PYD/PKK unsurunun eğitileceğini gündeme taşıması, Türkiye’nin sabrını zorlamaktan başka bir anlam taşımıyor. ABD’nin, sınırımıza yerleştirilen teröristlere hem havadan, hem de karadan daha uzun süre kalkan görevi yapacağı anlaşılıyor.
Kalıcı olduğunun işaretleri ortaya çıkıyor. ABD, bölgede 20’den fazla askeri üs-tesis oluşturdu. Bu üslerle birlikte radar sistemlerini, hava vasıtalarını ve hava savunma sistemlerini kullanabilecek altyapısını da oluşturdu. Tüm bunlar, oyalama taktikleriyle zaman kazanmak ilkesi üzerinden sürdürülüyor.

AÇIKLAMANIN ANLAMI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusuna “Birkaç gün içinde harekatın başlayacağını” açıkladı. Bu alışılagelmiş bir açıklama değil. Teröristlerin önlem almalarından başka işe yaramaz. Bu açıklamanın ne anlama geldiğini Genelkurmay Başkanlığı İç Güvenlik Dairesi eski Şube Müdürü emekli Kurmay Albay Ünal Atabay şöyle anlattı:
ABD askerleriyle karşılaşmamak adına gerekli önlemleri almalarına fırsat tanındı.
ABD’ye, diplomatik yolların açık olduğu bir kez daha duyuruldu.
Harekatın uluslararası meşruiyetinin daha fazla pekiştirilmesi için açıklama yapıldı.

FARKLI BİR HAREKAT 

Fırat’ın doğusundaki harekat ortamı, “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı Harekatı”ndan hayli farklı özellikler taşıyor. Bunun da harekatın seyri üzerinde önemli etkisi oluyor. Bu özellikleri Ünal Atabay şöyle anlatıyor:
“Bölge, ova özelliğinde düz bir arazi yapısına sahip.
Meskûn mahalleri yoğun.
Demografik yapı, örgüt lehine tasfiye edilmiş.
Bölge, ABD destekli ağır silah sistemleriyle donatılmış.
ABD üs ve lojistik tesisleri bulunuyor.
ABD ve PYD/PKK üsleri bazı noktaları adeta bir arada bulunuyor.
Arazi yapısının düz ova niteliğinde ve kısmen yükseltilerin olduğu bir özelliğe sahip olması; örgütün arazide tertiplenmesinden çok, meskûn mahal civarlarında çepeçevre direnek noktası şeklinde tertiplenmek zorunda kalacağı anlamına geliyor. Meskun mahallerin yoğunluğu da değerlendirildiğinde, harekât istikametinin seyri ve kanalize edilebilme riski gibi önemli etkileri olabilir.
PYD/PKK unsurları sözde direnişlerini, muhtemelen meskun mahallere dayalı direnek noktası şeklinde sürdürürken, ABD desteği ile kazandığı motorize kabiliyetlerle sınırlı seviyede direniş gösterebilir.”
ABD birliklerinin, kendi sabit üs bölgelerinden dışarıya çıkmadan harekatı yakından takip edecekleri, elektronik harp ve özel kuvvetler unsurlarıyla örgüte örtülü olarak istihbarat desteği sağlayacakları da beklenen bir durum.

HEDEF: BAĞLARI KOPARTMAK

Askeri bir harekatın hedefinde daima, esas amacı gerçekleştirecek bir politik hedef bulunur. Bu harekatla elde edilmesi gereken hedefin, ABD’nin terör örgütü ile siyasi-askeri bağlarının koparılması ve PYD/PKK terör örgütünün coğrafi bütünlüğünün parçalanması üzerine kurulu. Atabay asker gözüyle gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:
“Hedefe ulaşmak için yapılabilecek bu harekatla coğrafi bir bölgenin kontrolünün sağlanması veya örgütün kritik tesis ve mevzilerin ateş destek vasıtalarıyla ortadan kaldırılması, böylece ABD tarafından örgüte kazandırılan askeri ve siyasi-idari kabiliyetlerin ezilmesi şeklinde kademeli bir harekâtın icrası önem kazanmaktadır.

SAVAŞ HİLESİNE DİKKAT!

ABD askerleriyle karşı karşıya kalınmamasını arzu ediyoruz. Böyle bir harekâtta, seçilecek hedeflerin hassasiyeti önem kazanıyor ve harp hilelerine karşı uyanık olunmasını gerektiriyor. Türkiye’yi uluslararası alanda zor durumda bırakmak amacıyla, terör örgütü, ABD desteğiyle bazı harp hilelerine başvurabilir. Buna karşı hazırlıklı olunmalı.”
Suriye sınırı boyunca uzanan PYD/PKK terör örgütü kontrolündeki alanda; en kritik yer Fırat’ın batısına sarkan Menbic ile Irak sınırına doğru uzanan Resulayn- Haseke- Derik- Sincar dörtgeni.
Bir harekat halinde askerimizin sağ-salim gidip başarıyla dönmesini dileriz.