Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) “Zeytin Dalı Harekatı” devam ederken, Genelkurmay Başkanlığı tarafından, harekatın başladığı günden bu yana “etkisiz hale getirilen” terörist sayısı da açıklanıyor. Dün itibarıyla toplam sayının 2 bin 222’ye ulaştığı belirtildi. Bugüne kadar da 41 askerimiz şehit edildi, 145 askerimiz yaralandı. Yaralıların bazıları Ankara Gülhane Hastanesi’ne nakledildi ve böylece askeri hastanelerin önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Hiçbir devlet, sınırında terörist unsurların bulunmasını istemez. Irak’ın kuzeyinde, yani sınırımızda bölücü terör örgütü PKK var. Bunlarla, Irak’ın ya da Kuzey Irak bölgesel yönetiminin mücadele etmeye niyeti olmadığı gibi, belli bölgeler örgüte teslim edilmiş durumda. Bu yetmiyormuş gibi, Suriye sınırımızda PKK’nın Suriye kolu olan PYD ve onun silahlı gücü YPG yerleşti. Böylece Suriye devletiyle bağımız kesilmek isteniyor. İşte sınır ötesi harekat, bunu engellemek için yapılıyor. Yadırganacak bir durum yok. Milletimiz, Silahlı Kuvvetlerimizin arkasındadır.

ÖLDÜRÜLEN TERÖRİST SAYISI

Genelkurmay Başkanlığı’nın günlük olarak açıkladığı “etkisiz hale getirilen” terörist sayısını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım da konuşmalarında ifade ediyor. Çok seslendirilmese bile öldürülen terörist sayısı açıklandıkça, “Nereden biliyorlar o kadar terörist öldürüldüğünü? Uçaklar bombalıyor, yarım saat sonra kaç teröristin öldürüldüğü açıklanıyor” deniliyor. Yani, sayılara şüpheyle bakılıyor.

Yalnız bugün değil, Kuzey Irak’ta daha önce yapılan sınır ötesi harekat sırasında öldürülen terörist sayısı belirtiliyordu. Açıkçası Ali Soydaş gibi, birçok insan etkisiz hale getirilenlerin sayısı açıklandıkça şunlara cevap arıyor:

“Hainler karadan veya havadan bombalanıyor. Araziler, mağaralar, kayalıklar, vadiler, ormanlar, fundalıklar vs. bombalanıyor. Her taraf cehennemi bir kaos içinde. Nasıl oluyor da, ölü, yaralı tespit edilip, bir rakam veriliyor. O kaosta, kim, nasıl, hangi teknolojiyi kullanarak kesin rakam verebiliyor? Yaralıyı, baygını tespit edebiliyor? Bombalayanların, ateş altına alınan yerlerde görevli elemanları olduğunu kabul etsek bile, o cehennemde onlar nasıl sağ kalabiliyor? Çok merak ettiğim bir konudur bu. Ne okumakla ne de televizyonlardaki programlarda bu konuya parmak basıldığına şahit olmadım. Bu nedenledir ki, düşündüm ve size sormaya karar verdim. Belki bana cevap verir, belki de köşenizde herkesi aydınlatırsınız. Genç, fidan gibi Mehmetçiklerimizi, ülkemizin çok değerli evlatlarını Allah korusun.”

ÖNCE KEŞİF YAPILIYOR

Havadan ve karadan gerçekleştirilen harekatlar sonunda kaç teröristin “etkisiz hale getirildiği”nin nasıl saptandığı ve açıklama yapılıncaya kadar ki süreç de merak ediliyor. Şunu da öğrendim, yapılan açıklamalarda “etkisiz hale getirildi” denilenlerin tamamı öldürülen terörist değilmiş. Bunlar arasında yaralı ele geçirilen, kendiliğinden teslim olanlar da var.

Türk Hava Kuvvetlerimiz tarafından teröristlerin bulunduğu yerlere hava harekatı yapılmadan önce kapsamlı bir keşif gerçekleştiriliyor. İnsansız hava araçları da (İHA) harekat yapılacak yerde kaç terörist bulunduğunu saptıyor. Örneğin, keşif uçaklarıyla ya da İHA’larla bir yerde 20 terörist bulunduğu belirleniyor. Bombalama yapıldıktan sonra da keşif uçağı ve İHA’lar olay yerini teknolojik aletlerle gözlüyor. Hedef alınan yerde belirli aralıklarla yapılan keşifler sonunda, yerdeki ölü ve yaralılar için “etkisiz hale getirildi” deniliyor. “Açıklanan sayılar yüzde 100 doğru mu?” derseniz, tam olmasa bile gerçeğe çok yakın olduğunu yetkililer belirtiyor.

HAREKAT MERKEZİNDE TOPLANIYOR

Kara ya da hava harekatı sonucu öldürüldüğü teknik cihazlar kullanılarak değerlendirilenlerle ilgili sayı önce 2. Ordu Komutanlığı’nın Harekat Merkezi’ne bildiriliyor. Bu bilgiler Hava Kuvvetleri ve Kara Kuvvetleri Komutanlıkları harekat merkezlerine ulaştırılıyor. Oradan bu bilgiler Genelkurmay Başkanlığı harekat merkezine gönderilir. Genelkurmay Basın Dairesi de kendilerine ulaştırılan bilgileri basın duyurusu olarak kamuoyuyla paylaşır. İşte ekranlarda “son dakika” haberi bu şekilde açıklanmış oluyor.

Bazıları harekat sırasında şehitlerimizin gerçek sayısının açıklanıp açıklanmadığını da merak ediyor. Hemen belirtelim ki, asla ve asla şehit sayılarımızı az gösterme gibi bir durum söz konusu bile edilemez, böyle bir şey yetkililerimizin aklından bile geçmez. Şehit sayısının saklanması, sayılarda oynanması bu ülkenin hiçbir vatandaşı tarafından kabul edilmez, edilemez.