Son dönemde adını en çok duyduğumuz nüfusu 3 milyonun üzerinde olan Suriye’nin İdlib kentidir. Suriye iç savaşında kilit konumunda ve savaşın kaderini etkileyecek yer olmakla birlikte, çatışmaların sonlanma yeridir. İdlib coğrafyasının stratejik önemini 6 noktada toplayabiliriz. Bunlar, Genelkurmay Başkanlığı İç Güvenlik Dairesi eski Şube Müdürü Albay Ünal Atabay’ın konusu olduğu için kendisine sordum.

İdlib’in önemini sıralayalım: 1-ABD’nin, PKK/PYD ile birlikte Kuzey Suriye’den Akdeniz’e ulaşmasını kolaylaştıracak bir bölgede. 2- Sözde Kürdistan koridorunun, Akdeniz’e çıkışını engelleyebilecek bir konumda. 3- Rusya’nın hava ve  deniz üslerinin güvenliğini etkileyecek bir alanda. 4- İran’ın, Suriye üzerinden Lübnan’a kadar uzanan Şii koridorunun ana omurgasını oluşturan hattı kesiyor. 5- Suriye’nin kuzey-güney ekseninde ulaşım ve lojistik güzergâhının ülke bütünlüğü için stratejik coğrafi bir bölge olma özelliğini taşıyor. 6- “Vekâlet savaşçılarının” tamamına yakınının sivil halkla birlikte bu bölgede sıkışması, tehdidin ve çatışmanın boyutunu da ortaya koyuyor.

YENİ İTTİFAKLAR

Muhalif ve terörist grupların tamamının İdlib’de bir arada bulunmaları, tarafların stratejik amaçları üzerindeki dengeyi bozarken, bölgede savaşa müdahil olan ve olacak tüm ülkelerin de yeni ittifak grupları oluşturmasına neden olacak. İç savaşta rol alan tüm tarafların Suriye ve bölge üzerindeki niyetleri, amaçları her geçen gün daha belirgin hale gelirken, İdlib harekâtı ile birlikte saflarını ve konumlanmalarını daha net olarak ortaya koyacakları bir süreç yaşanacak. İdlib; ittifaklar noktasında tarafların alacağı pozisyonları da belirleyici bir güçte olacak.

İdlib harekâtı, Suriye’nin bundan sonraki siyasi ve coğrafi resminin ortaya çıkmasını sağlayacağı gibi, Ortadoğu’nun ilerde şekillenmesinin ana işareti de olacak.  Özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerinin sürdürülebilirliği test edilecek, bu kapsamda; yeni Ortadoğu’da ülkemizin kazanacağı etkinin veya kalabileceği tehdidin neler olabileceğini de ortaya koyacak.

VEKALETTEN, ETKİN TARAFA

Suriye iç savaşına müdahil olan tüm devletlerin arka planında, onların adına “vekâlet savaşları” denilen değişik ideolojik, dini-mezhepsel tabanlar üzerinden yaratılan silahlı grupların kullanılmasında sona doğru gelineceği bölge de İdlib olacak. Yedi yıllık iç savaş sürecinde gelinen noktada taraflar, karşılıklı niyetlerinin gizli kodlarını artık çözdükleri için İdlib harekâtı sonrasında vekâlet örgütleri sahadaki rollerini bitirmek zorunda olacak. Bunun yerini doğrudan muhatap ülkeler alacak, sahada ülkeler bizzat ve daha net pozisyonlarla karşı karşıya kalacak.

“Vekâletçi gruplar” içerisindeki PKK/PYD’ nin maske yapılanması olan SDG (Suriye Demokratik Güçleri) ise rolünü sürdürmeye devam edecek ve bu örgüt artık vekâlet ruhundan çok etkin bir taraf olarak uluslararası sahaya sürülecek.

RUSYA- SURİYE LEHİNE

Suriye’nin, İdlib üzerinde kontrolü sağlaması halinde; rejimin ülke üzerindeki kontrolünü gittikçe derinleştireceği, İran’ın stratejik bölgelerdeki özellikle mezhebi yapıyı değiştirmesi yolunu da açabilecek. Gelişmeleri, bölgeden aldığı son bilgilerle, Ünal Atabay, bize şöyle anlattı:

“Suriye’nin, muhalif gruplar üzerinde yaratacağı etki, bu grupların önemli bir kısmının Suriye rejimine bağlanmasını, halkın önemli bir kesiminin de rejime tekrar evrilmesini kolaylaştıracak. Aynı şekilde Rusya-Suriye’nin olası İdlib başarısı, El Bab ve Afrin’de yaşadıkları stratejik kayıplarını stratejik dengeye dönüştürecek.

GÜÇ MÜCADELESİ ARTACAK

Sözde Kürt koridorunun bel kemiği İdlib bölgesi ise koridorun omurgası Halep ve İdlib’in kuzey bölgesidir. Bu amaçla Afrin sınırı, halen bulunduğu hattan 15-20 km. kadar güneye kaydırılarak Halep şehir merkezini de içine alacak şekilde Hatay sınırına doğru dikey hat tesis edilmeli ve böylece ileride İdlib bölgesinde aleyhimize olabilecek gelişmelere de gerektiğinde süratle müdahale etme imkanı yaratılmalıdır.

Bu hat, insani hat olarak tesis edilmeli ve kaçkınlar Suriye topraklarında tutulmalı. Söz konusu hat pazarlık meselesi yapılarak, Halep-Hatay hattı ile Tel Rıfat-Nubl-Zahra bölgesinin karşılığında, İdlib’den çekilmek de düşünülebilir.”

İdlib sonrası taraflar, aynı zamanda Doğu Akdeniz üzerindeki enerji havzalarına dayalı hakimiyet alanları üzerinde de kozlarını paylaşacak. İdlib mücadelesi, Doğu Akdeniz’deki güç mücadelesine zemin hazırlarken, tarafların ittifak gruplarının oluşumunu da sağlayacaktır.

plusbanner2x