Tunceli’de görev yapan askerlerle konuştuğunuzda, teröristlerin geçiş yolundan söz ederken “Ünlü Kılderesi” der. Bizler için bir anlam ifade etmeyen Kılderesi, askerler, teröristler için gerçekten önemli. Düzgün Baba tepesinin yakınında olan bu dere, teröristlerin geçiş bölgesindedir. Onlar, Perisuyu, Mazgirt ilçeleri hattından Nazımiye, Kutuderesi, Dokuzkaya vadileri bölgesine ulaşırlar.

O dere, ormanlık, gizlenmeye uygun bir bölge. Ayrıca orada boşaltılmış, teröristlerin fırsat bulunca kullandıkları evler var. Jandarma, asker o bölgeyi tutmak zorunda. Aksi halde Nazımiye ilçesine, karakollara teröristler eylem yapabilir. Nazımiye ilçesinde ısının sıfır olduğu saatte, askerlerimizin donduğu tepede en az sıfırın altında 10 derecedir. Konuştuğum komutan, “Ben de orada dizime kadar dondum. Operasyonda bulunan askeri doktor müdahale etti ve beni ölümden kurtardı” diyor.

OPERASYONDA, DOKTOR OLURDU

Tunceli bölgesinde o gün 21 tim operasyondaydı. Bir tim 12 kişiden oluşur. Nazımiye kırsalında da iki tim 22 Ekim’den bu yana görevdeydi. Donarak şehit olan uzman çavuşlar Asım Türkel ve Ferruh Dikmen için “Onlar da donmamak için niçin ateş yakmamışlar” diyenlerimiz de olur. Hemen belirtelim, asker ateş yakmaz, asla sigarasını açıkta içmez. Ateş yakılması, sigara içilmesi teröristler için bir işarettir, hedeftir. Bulunulan bölge 2.300 metre yükseklikte. Yol yok. Kullanılan belli patikalara ise el yapımı patlayıcı yerleştirilme olasılığı yüksek. Askeri, operasyon bölgesine helikopter götürür.

Operasyon bölgelerine olanaklar ölçüsünde mutlaka askeri doktor da gönderilirdi. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra, askeri hastaneleri kapatan AKP hükümeti, böylece operasyonlarda görev alacak doktor da bırakmadı. Doktor bırakmadıkları için operasyonlarda artık askeri doktor da olmuyor. Askeri eğitimi olmayan doktor da gönderilmiyor.

Jandarmanın kış koşullarına göre teçhizatları vardı. Bunda bir sorun yok. Üstelik 12 jandarmanın olduğu timde, sadece iki kişi donuyor. Bunlardan birisi getirildiğinde şehit olmamıştı. Gece 00.40’a kadar süren çabaya rağmen, o askerimiz de kurtarılamadı. Aynı timde bulunan 10 askerde ise bir sorun yoktu. Ani hava değişikliğine dayanamayan askerler de oluyor. Son yıllarda profesyonel asker alımında da sorunlar olduğu, sağlık koşullarında eski titizliğin gösterilmediği de biliniyor.

YÜRÜYEREK ULAŞTILAR

Nazımiye kırsalında bulunan timin getirilmesi de kolay olmadı. Helikopterle üç kez havalanıldı ama o koşullarda inilemeyeceği anlaşıldı. Yol olmadığı için timler kurtarmaya yürüyerek gitti. Patlayıcılara karşı dedektör taraması da zaman aldı. Tüm olumsuz hava koşullarına rağmen jandarma, sıkıntı yaşayan time ulaştı. Tunceli’de yaptığı yatırımlarla, sosyal tesislerle, halkla ilişkileriyle de adını duyuran Vali Tuncay Sonel, askerin kış koşullarına göre teçhizatlı olduğunu belirtti ve SÖZCÜ’ye şunları söyledi:

“Devletimiz mevsimine göre en güzel, en sağlam, dayanıklı termal kıyafetler vermişti. Olay günü tipi vardı. Hava sıfırın altında 9-10 dereceydi. Yerde 30 santimetre kar vardı. Tunceli’yi bir huzur şehri yapıyoruz. Bu operasyonlarla teröristlere nefes aldırmıyoruz. Cumhurbaşkanımız, İçişleri, Milli Savunma bakanlarımızın ve milletimizin desteğiyle, son bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz devam edecek... Tunceli yöresinde 600 terörist varken, bu sayıyı 80’e kadar indirdik. Bazı örgütler tamamen bitirildi. Kalanlara da nefes aldırmıyoruz.”

Askerimizin mevcut kıyafeti içinde donma olasılığı az. Ayrıca soğuk havalarda kullanmaları için vücut ısıtıcısı verilir. Verilip verilmediği de soruşturma sonucu ortaya çıkacak. Eğer verilmeden gönderildilerse bu bir ihmaldir.

BÖYLE Mİ VERİLİR?

Bu yılın ekim ayı ortalarına kadar 195 askerimiz, polisimiz, güvenlik korucumuz şehit edildi. Biliriz ki şehit haberlerinin aileye verilmesinde öteden beri çok özenli davranılır. Şehit askerse, bir subay, bir astsubay, doktor, hemşire eve gider,  acı haberi verir. Bir ambulans da hazır bekletilir.

Mersin’de iki askerimizin şehit edildiği haberini, ailesi mezarlıklar müdürlüğündeki bir görevlinin telefonuyla öğrendiğini CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır gündeme getirmişti. Bu olayı bizzat şehit babası anlatmıştı. Sonra, askeri yetkililer gelip, telefon eden mezarlık müdürlüğü personelinin görevden alındığını, bir hata yapıldığını söylemişler. Oldu ya...

Jandarma Genel Komutanlığı’nda bu hatalar önceden yapılmazken, şimdi ne oldu Arif Çetin Paşam?