Melih Gökçek’in onursal başkanlığını yaptığı Osmanlıspor, aslında futbol takımları arasında gizli “arsa zengini”dir. Osmanlıspor’un bu yönü hiç bilinmez. Gökçek’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa etmesiyle takım seyircisiz kaldı, gelir kaynakları azaldı.
NEREDEN BULDUN, NASIL ALDIN?
Hey gidi Osmanlıspor! Futbol takımları arasında arsa zengini ol, sonrasında Süper Lig’den, Birinci Lig’e düş. Allah aşkına olacak şey mi? Oluyor işte.
Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Karagedik beldesi, Aydın mahallesi, Bilkent Projesi içerisinde, 120538, 39, 40, 41, 44, 45, 48, 49, 50, 51 ada, 1 parselde toplamda 1.545.686 dönüm, yani 1.545.686 m2 arsanın (Bir milyon beş yüz kırk beş bin altı yüz seksen altı metre karenin) sahibi olmak ne demek? Osmanlıspor arsalarının bulunduğu bölgede, şu anda bir metrekaresinin fiyatı en az 70 lira. O bölgede arsa ticareti yapanlardan 80-90 lira olduğunu belirtenler de var. Metrekaresinin en alt fiyatı 70 liradan bile satılsa 108.198.000 lira (Yüz sekiz milyon, yüz doksan sekiz bin Türk Lirası) eder.
Eh be birader, arsanın yarısını satsan, birkaç ünlü isimle takımı takviye etsen Süper Lig’de Ankara’nın iki takımından birisi olarak kalırdın. AKP, 2003 yılının Ocak ayında “Nereden Buldun Kanunu”nu kaldırdı. Ankara’yı adeta “parsel parsel” alan Osmanlıspor yetkilileri, bu kadar arsayı nereden, nasıl ve kaç liradan aldığını açıklamazlar.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Melih Gökçek için “Ankara’yı parsel parsel sattı” demişti. Osmanlıspor’a da kıymetli arsalar düşmüş. Melih Gökçek başkanlıktan, onursal başkanı olduğu takım Süper Lig’den düştü. İkisi için de yeni umut ışığı görünmüyor.
DESTİCİ, KENDİSİNİ KURTARDI, ARKADAŞLARINI ÜZDÜ
Milletvekili adaylığı için başvuranlardan liste dışı kalanlar yakınıyor. Liste sıralamasında seçilemeyecek yerlere konulanlar arasında da memnuniyetsizlik var. Ama en büyük memnuniyetsizlik “Cumhur İttifakı” içinde AKP listesinden seçime giren Büyük Birlik Partisi’nde (BBP) yaşanıyor.
Muhsin Yazıcıoğlu ve onun dava arkadaşları, BBP’yi en zor koşullarda, tüm olanaksızlıklara rağmen ayakta tutmayı hep başardı. Mustafa Destici ve arkadaşları da, bu konuda üzerlerine düşeni yerine getirdi. Anayasa referandumu sırasında, Erdoğan’ın tüm çabalarına rağmen, Anayasaya “hayır” oyu kullandılar.
ARKADAŞLARI İÇİN BOZMUŞTU
2002 seçimlerinde, Muhsin Yazıcıoğlu ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller arasında “seçim ittifakı” görüşmeleri yapılıyordu. BBP’nin bildireceği bazı isimler, DYP listesinden seçime katılacaktı. Kahramanmaraş olaylarının sanığı olan ve dava sonucu beraat Ökkeş Şendiller ile Avrupa Türk Birliği Başkanı Musa Serdar Çelebi’nin isimleri de DYP cephesinde rahatsızlık yarattı. Listeye son şekli verilirken, Çiller, bu kişilerin listede yer almamasını isteyince, Yazıcıoğlu “Şu andan itibaren ittifak görüşmemiz sona ermiştir. Benim arkadaşlarımı eleştiri konusu yapmanızı doğru bulmuyorum” dedi. O ittifak gerçekleşmedi. DYP, çok az bir oy farkıyla seçim barajını aşamadı. O seçimde MHP, ANAP’ta aynı akıbete uğradı.
FETÖ DUYARLILIĞI
Destici’nin milletvekili seçilmesi partili olmayan çoğu kişiyi de sevindirir. Ancak, başkanın yalnız kendisinin seçileceği yerde bulunması açıkçası arkadaşlarını hayli gücendirmiş, parti de karışmış durumda.
AKP yetkilileriyle, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici arasında yapılan görüşmelerde, bazı adaylardan yakınlarının isimleri FETÖ soruşturmasında geçenlerin hiçbir biçimde listeye alınmaması öngörüldü. Bu konuda gösterilen duyarlılık tabii ki son derece yerindeydi. Ancak, AKP listelerini incelediğimizde, ABD’ye gidip Fetullah Gülen’in elini öpen, birlikte fotoğraf çektiren AKP’li milletvekillerini, yeni aday listelerinde de yine ilk sıralarda görüyoruz. Bu durumda, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ye karşı samimi davranılmadığı da ortaya çıkıyor.
Listenin gerilerinde bulunanlara da hep “HDP barajı aşamaz, gerilerde olanlar da seçilir” deniliyor...
