30 Ağustos Zafer Bayramı günü, Samsun-Çarşamba Havalimanı’nın elektronik ekranlarında “30 Ağustos Zafer Bayramı” yerine “15 Temmuz Destanı” yazılmıştı. İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, bu durumu “Şanlı tarihimizi hiçe saymak, her anına, her saniyesine ayıp etmek” olarak niteledi. Aradan bir ay geçti. Bedri Yaşar’a bu açıklamalarından sonra, “Hayır, 30 Ağustos’ta Zafer Bayramı günü, elektronik ekranlarda 15 Temmuz Destanı yazılmadı” diye kendisini bilgilendiren olup olmadığını sorduğumda, bilgi veren olmadığını söyledi.

SORUMLUSU YOK MU?

15 Temmuz 2016 tarihinde darbe girişimi yaşandı.  250 polis, asker, vatandaşımız şehit edildi.  TBMM bombalandı. Emniyet binaları neredeyse yerle bir edildi. Darbe girişimi asker, polis ve halkın işbirliğiyle boşa çıkarıldı. Tam bir destan yazıldı. Bugünü unutmak, unutturmamak gerekiyor. Unutturmamakta her yere “15 Temmuz Destanı” yazmakla olmuyor. O dönem meydanlara konulan bu yazılar olduğu yerde duruyor. Oysa her 15 Temmuz öncesi konulsa daha anlamlı olur.

15 Temmuz unutulmasın ama 30 Ağustos Zafer Bayramı hem de kutlama yapılması gereken günde unutulsun mu? Asla. Ancak ya kasıtlı ya da ihmal sonucu kutlamalar gölgeleniyor.  Ulusumuzun Milli Mücadele sürecindeki en büyük adımı olan, bütün dünya milletlerine emsal olmuş Büyük Taarruz Zaferimizin 96. Yıldönümü, kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, 10 bine yakın şehidimiz, 31 binden fazla gazimizi yok sayanlar çıkıyor.

Tıpkı, Samsun- Çarşamba Havalimanı’nda gerçekleşen skandal uygulama gibi. 96 yıl önce birçok şehit vererek kazandığımız 30 Ağustos Meydan Muhaberesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını yok sayanlar hakkında bir işlem yapılmaması da bu tür “yok sayan” ları cesaretlendiriyor.

BUNLARI KARŞILAŞTIRMAYIN

26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te destan yazmış ve Anadolu’yu kendine yurt edinmiş bu millet, 26 Ağustos 1922’de de Büyük Taarruz’u başlatmış, Sultan Alparslan’ın meşalesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları canı pahasına korumuş ve destan yazmıştır. Bu milletin tarihine sığdırdığı binlerce zafer, birbiriyle kıyaslanamayacak kadar kıymetlidir. O yüzden Bedri Yaşar, memleketinde yaşanan skandalı sorduğumda şunları söyledi:

“30 Ağustos Zafer Bayramı günü, havalimanı ekranlarına 15 Temmuz Destanı yazmak, şanlı zaferlerimizin kıyaslaması üzerinden ayrımcılık yapmak, toplumumuzu bölmekten, toplumda huzursuzluk yaratmaktan ve şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktan başka hiçbir şeye hizmet etmez. Evet, 15 Temmuz’da milletimizin azim ve kararlılığı ile büyük bir darbe tehlikesi atlatılmış, bu millet kendi destanını yine kendisi yazmıştır. 250 şehidimiz ve gazilerimiz ile gurur duyuyoruz. Onların azim ve mücadelesi sayesinde 15 Temmuz Destanı efsaneleşmiştir. Ancak şehitlerimiz yaşasaydı eminim ki onlar da 30 Ağustos  Zafer Bayramı’nda, 15 Temmuz’u anmak yerine 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı anarlardı. Bu vahim hataya sebep olanlar hakkında ivedilikle idari işlem başlatılmalıdır. Samsun Havalimanı yönetimi, milletimize bir özür borçlu olduğunu da unutmamalıdır.”

SORUYORSUN, CEVAP YOK

Yeni sistemde, milletvekilleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve 16 bakana ancak yazılı soru sorabiliyor. Milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı’na yazılı soru yöneltmelerinin ise olanağı yok.  Yazılı soruların 15 gün içinde cevaplandırılması gerekiyor. Ancak buna uyan da yok. Milletvekillerinin çok önemli soruları gümbürtüye gidiyor. Açıkçası, bir şeyin doğrusunu öğrenmek mevcut sistemde kolay değil. Milletvekilleri, sözlü soruların kaldırılıp yerine sadece yazılı soru önergesinin getirildiğini öğrendiklerinde sanki parlamentoda soru önergeleriyle ilgili bir şeylerin değişeceğini sanıyordu. Milletvekili zaten sözlü soru yöneltemiyor, şimdi yazılı sorusuna da cevap verilmiyor. Soru önergelerine cevap verilmemesi, bürokrasi üzerindeki denetimi de ortadan kaldırıyor.

Örneğin, milletvekili, “30 Ağustos’ta, havalimanı ekranlarında niçin 30 Ağustos Zafer Bayramımızla ilgili bir yazı yoktu” diye sorduğu zaman cevap veren olmuyor. 28 Ağustos tarihi itibariyle tam 440 soru önergesi verildi, bunlardan sadece 5’i cevaplandırıldı. Önergelere duyarlılığı gösteren ise  Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan  oldu.

Bir yaptırımı olmadığına göre, havalimanı yetkililerinin gelecek 30 Ağustos’ta bu günü an lamaları akıllarına gelir mi göreceğiz.