Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı ile yaptığı konuşma sonrasında Suriye’de PYD/PKK terör örgütü ile mücadelenin yanı sıra, IŞİD terör örgütü ile mücadele sorumluluğunun da Türkiye’ye bırakıldığı anlaşılıyor.

Türkiye, bu durumda Suriye sahasında yeni bir misyon üstlenmiş oldu. Harekat, başlangıçta sadece Fırat’ın doğusu ile sınırlı tutulurken, IŞİD ile mücadelenin daha geniş sahada yürütülme ihtiyacı nedeniyle, Suriye sahasında yeni ve karmaşık bir sorumluluk üstlenilmiş durumda

ABD İLE EŞGÜDÜM KOMİTESİ

Rusya-İran-Türkiye üçlüsünün geliştirdiği iş birliğinin yara almaması bakımından, dikkatli ve titiz bir koordinasyona ihtiyaç olacak. İlişkinin bozulması için çaba gösterenler de olacaktır. ABD’nin geri çekilmesinin koordinasyonu ve sahada boşluk meydana gelmemesi de diğer önemli konudur.

Bu çerçevede, ABD’nin çekilmesi esnasında; iletişim halinde olunması, silahların ne kadarının çekileceği, silahların ne kadarının sahada bırakılacağı, PYD’ye verilen silahların envanterinin paylaşılması, lojistik altyapısının koordine edilmesi gibi işbirliği ve eşgüdüme ihtiyaç duyulacaktır. Bu kapsamda, Türkiye-ABD arasında Suriye sahasına özel bir iş birliği komitesinin oluşturulması da gerekiyor. ABD, bölgeden çekilirken; muhtemeldir ki bir kısım çekirdek personelini bırakacak, lojistik alt yapısını koruma yoluna gidecek, irtibat ve koordinasyon seviyesinde küçük birimler bırakacaktır.

İKİ AYRI KUVVET ORGANİZASYONU

Fırat’ın doğusuna yönelik harekat hazırlığı tamamlandığı bir anda, Türkiye-ABD temasları sonucunda Suriye sahasında hedef ve mekanda meydana gelen değişiklik, harekatın siyasi hedefinin yeniden ortaya konulması, hedeflerin yeniden düzenlenmesi, harekat planının düzeltilmesi, yeni bir kuvvet oluşturulması anlamına da geliyor.

Genelkurmay İç Güvenlik Dairesi eski Şube Müdürü, 21. Yüzyıl Araştırma Enstitüsü Müdürü emekli Kurmay Albay Ünal Atabay’a bundan sonra ne yapılması gerektiğini sordum. Bu kritik süreci şöyle anlattı:

“IŞİD terör örgütü, Suriye coğrafyası üzerinde; Fırat’ın doğusunda uyuyan küçük hücreler halinde bulunurken, Fırat’ın güneyindeki Deyrizor bölgesinde orta Fırat vadisinde ve Şam’ın güneyi Al Safa bölgesinde ise sahada son derece aktif durumda. Türkiye sınırından itibaren IŞİD ile mücadele alanının derinliği dikkate alındığında; TSK’nın bu gruplarla mücadelesi için ‘özel görev gücü’ ile yapılanma ihtiyacı, hatta koalisyon güçleriyle ortak hareket edilebilmesi için de, Türkiye’de ‘müşterek harekât merkezi’ oluşturma ihtiyacı doğacak.

YENİ OYUNLARA DİKKAT!

Türkiye’nin mücadelesine engel olmak amacıyla  IŞİD terör örgütü; büyütülebilir, yeniden organize edilebilir ve yeniden mevzilendirilebilir, Irak sahası dahil daha geniş bir bölgeye yayılabilir. Özellikle Irak’taki tartışmalı bölgelerin bu durumdan ciddi anlamda etkilenebileceği ve buradan Türkiye’ye yönelik IŞİD tehdidinin gelişebileceği göz ardı edilmemeli.”

İsrail’in, İran’ın Şii milislerine odaklı tutumunu sertleştirebileceği ve bu çerçevede Türkiye’nin Suriye üzerindeki inisiyatifini kırmaya yönelik yeni dinamikler yaratabileceği de unutulmamalı.