“Karayolları Trafik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi”nin arasına Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerinin görev süresinin birer yıl uzatılmasına ilişkin madde  de ustaca yerleştirildi. Bu değişiklik planlanırken anayasanın 67’nci maddesi de Anayasa değişikliğinden önce yapılan Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun da “yok” sayılmış.

24 Haziran 2018 seçimlerinde görev yapan YSK başkan ve bazı üyeleri, 31 Mart’ta yapılacak seçimde bulunmayacaktı. YSK’nın başkanı Yargıtay, yardımcısı ise Danıştay üyelerinden birisi oluyor.

AYRICALIKLI ÜYELER

YSK Başkanı Sadi Güven ile birlikte Yargıtay’dan seçilen üyelerden Faruk Kaymak, Refik Eğri, Danıştay’dan seçilen İlhan Hanağası, Zeki Yiğit ve Nakiddin Buğday’ın YSK’daki 6 yıllık görev süresi 23 Ocak 2019’da dolacaktı. Yaş haddinden emekliye ayrılan Nilgün Hacımahmutoğlu’nun yerine getirilen Refik Eğri’nin görevi de yine aynı dönemde sonlanacaktı. Başkanvekili Erhan Çiftçi, Muharrem Akkaya, Kürşat Hamurcu, Cengiz Topaktaş, Yunus Aykın’ın görevleri de 2022 yılında doluyordu. Değişiklikle, görev süreleri birer yıl uzatılıyor.

Başkan ve üyeler bu durumdan çok memnun. Nasıl olmasın, Danıştay ve Yargıtay’da aldıkları maaşları kadar, YSK’daki toplantılarından da bir o kadar yevmiye alıyor. Dahası, makam araçları, şoförleri, sekreterleri var. Geçmişte bu göreve seçilmek için Danıştay ve Yargıtay’da kıyasıya seçim mücadelesi olurdu. Günümüzde ise kim aday gösteriliyorsa o kişi için oy kullanılıyor. Yani özgür bir seçim ortamı yok.

O MADDEYİ OKUYUN

Yapılmak istenen değişiklikle 23 Ocak 2019’da görevi bitecek olanlar  23 Ocak 2020’ye kadar, 2022’de görev süresi dolacak 5 üyenin görevi ise 2023 yılına kadar uzatılıyor. Ama, bu uzatılış normal bir durum değil. Anlatalım:

AKP Milletvekili Mehmet Muş ve arkadaşlarının torbaya attığı 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’da değişiklik öngören teklifi tamam da peki anayasamızın 67. maddesinin son fıkrasında “Seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler, değişikliğin yapıldığı tarihten bir yıl sonra yürürlüğe girer” hükmü yer almıyor mu? Örneğin 2010 yılında Seçim Kanunu’nda yapılan kapsamlı değişiklik, anayasa hükmü uyarınca 2011 yılında yürürlüğe girmemiş miydi? Girmişti.

NE OLUR KANDIRMAYIN 

Şimdi yapılmak istenen yasa teklifinin gerekçesinde, 1997 ve 1999 yıllarında da YSK üyelerinin görev süresinin uzatıldığı hatırlatılıyor. Uzatmanın dayanağı olarak da “Seçim süreci var. Dere geçilirken at değiştirilmez” deniliyor. İyi de anayasanın 67. maddesinin son fıkrası 2001 yılında yürürlüğe girdi. Dolayısıyla, daha önce yapılan değişikliklerin yapıldığı dönemde, anayasanın bu hükmü yoktu. Lütfen toplum kandırılmasın.

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan anayasa referandum öncesinde, anayasanın 67. maddesinin son fıkradaki yasağı, kanun hükmünde kararname (KHK) ile seçim kanununun iki maddesini değiştirip 16 Nisan 2017 referandumunda uygulamışlardı.

TARİHİNDE İLK

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumunun kabul edilen ek geçici maddesiyle “Yapılacak ilk olağan ya da erken seçimde, seçim kanunlarında yapılacak değişiklik, anayasadaki bir yıllık bekleme süresinin dolması beklenmeden uygulanır” hükmü getirildi. Bu değişikliğe dayanılarak  24 Haziran 2018’de yapılan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminde uyguladılar.

Kanunun yürürlüğe girmesinden, yani başkan ve üyelerin görev süresinin bir yıl uzatılmasından sonra, üçüncü bir hamleyle bu yasak ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. YSK başkan ve üyeleri, tarihinde ilk defa kendileriyle ilgili bir konuda anayasanın 67. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verecek. Anayasanın 79. maddesine göre YSK’nın aldığı karar kesin oluyor ve onun için herhangi bir yere başvurulamıyor. YSK’nın kararına da herkes uymak zorunda.

Referandumda kanuna rağmen mühürsüz zarf ve oy pusulasını geçerli kabul eden YSK’nın, şimdi kendi görev süresini uzatmak için karar almasında yadırganacak ne var Allah aşkına?