Suriye’den gelen 3 milyon 540 bin 648 sığınmacı için 30 milyar dolar harcama yapıldı. Birleşmiş Milletler 600 milyon dolar gönderdi. Avrupa Birliği 6 milyar Euro yardım yapılacağı açıklanmasına karşın 850 milyon Euro ulaştırdı. Sığınmacıların 234 bin 529’u kamplarda, diğerleri ise 81 ilde yaşıyor. Açıkçası illerde de Suriyelilerden rahatsızlıklar var.

İstanbul ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözü Suriyelilere getirdi, “Mısır Çarşısı’nı gezdim. Dükkanlarda Suriyeli, Iraklı çeşitli milletlerden çalışanlar var. ‘Gerekirse bunları vatandaşlığa alın’ dedik. Almadığınızda bunlar kaçak çalışıyor. Aralarında meslek sahibi olanlar var. Vatandaşlığa almadığımız için kaçak çalışıyorlar. Bunlar bizim vatandaşımız olursa SSK’lı gibi ekmeğini de buradan kazanmış olur. Kendi kendini geçindirir hale gelir” dedi.

VATANDAŞLIKLA İLGİSİ YOK

Cumhurbaşkanı’nın “Kaçak çalışan Suriyelileri vatandaş yapalım, vergi alalım” demesini ilgili bürokratlar hayretle karşıladı. Çünkü, vergi yasaları sadece Türk vatandaşlarına uygulanan yasa değildir. Suriyeli ya da başka ülke vatandaşları da ülkemizde kaçak çalışıyorsa, bunları kayıt altına alırsınız, çalışma ve oturma izni verirsiniz. Yaptığı iş belli olur. Sigorta primi yatırılır, maaşından da gelir vergisi kesilir.

Kaçak çalışmayı önlemek için yabancı uyruklu kişiyi vatandaşlığa almak, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı’na alınma şartlarından birisinin “kaçak çalışma” olması demektir. Oysa Türk vatandaşı olabilmenin koşulları yasada belli ve Cumhurbaşkan’ın dediği gibi “kaçak çalışanların Türk vatandaşlığına alınması” diye bir madde de yer almıyor. Yasada, geriye doğru 5 yıl Türkiye’de ikamet etmek, Türk kültürüne bağlı olmak, Türkçe okuyup yazabilmek, hayatını kazanacak durumda olması da önemli koşullar arasında yer alıyor.

SÖZLEŞMEYE DE AYKIRI

Suriyeliler, bayram tatiline ülkelerine gidiyor. Onlar için sınır kapıları açılıyor. Gidenler yanlarına birilerini daha alıp dönüyor. Nasıl olsa Türkiye’de hastanesi, ilacı parasız. Devletin önemli katkıları var. Üstelik vatandaşlık da veriliyor.

1951 tarihli Cenevre Mülteciler Sözleşmesi’nde, mültecinin tanımı yapılıyor, dili, dini, ırkı ve siyasi inançları bakımından ülkesinde hayati tehlikesi bulunan, başka bir ülkeye sığınan kişiye mülteci deniliyor. Bir ülkede mülteci sıfatı verilmiş yabancı uyruklu kişi, gönüllü olarak ve korkmadan kendi ülkesine gidebiliyorsa, artık mülteci sıfatını taşıma hakkını kaybediyor. Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, bayramlarda ülkelerine gidip bayramlarını orada geçirdiğine göre, onlar için hayati tehlike söz konusu değildir. O halde bunların Türkiye’de kalmasına da gerek olmadığını konunun uzmanlarından dinliyorum.

Devletin yapması gereken ülkemizde gerçekten sığınmacı hakkı olanlarla, istediği zaman ülkelerine gidip-dönenleri ayırmalı. Böylece, kaçak çalışanların da ayıklanmış olur. Ama, siz kaçak çalışanlar oy makinesi olarak görüyorsanız, ülkemiz vatandaşına haksızlık etmiş olursunuz.

İŞLERİNİ DE KAYBETTİLER

Bugüne kadar 19 bin 578 Suriyeliye çalışma izni verildi. İkâmet izni olanlarla birlikte sayı 39 bin 935’e ulaşıyor. Bunlardan 13 bin 327’si, kendi işini kurmuş ya da ortak olmuş. 400 bin yabancı kaçak çalışıyor. Ülkemizde 3 milyon 409 bin işsiz var. İş bulma ümidini kaybeden, iş aramaktan vazgeçenlerle sayı 6 milyona yaklaşıyor.

Suriye Türkmen Meclisi eski Başkanı ve Uluslararası Arap Akademisyenleri Onursal Başkanı Samir Hafez’den dinledim: Türkiye’de bulunan Suriyelilerden yaklaşık 56 bini Türk vatandaşlığına alındı. Gelen 5 bin akademisyen arasında çoğunluğu nükleer enerji, nano teknoloji, fizik, kimya uzmanlarından 800’ü Türkiye’de kaldı, diğerleri Batı ülkelerine gitti. İhtisaslarını yapmış 18 bin 600 doktor geldi, bunlardan 1.400’ü Türkiye’de kaldı, diğerleri ağırlıklı olarak Fransa ve Almanya’ya gitti.

Samir Hafez, komik bir olay anlatıyor: Suriye’den Türkiye’ye sığınmacı olarak gelen akademisyenlerden yaklaşık 300’üne, üniversitelerde iş verildi. Bunlar, Türk vatandaşlığına da alındı. İşte ne olduysa vatandaşlığa alındıktan sonra. “Artık siz Türk vatandaşısınız. Başvurunuzu standartlarınıza göre üniversitelere yapın. Sıranız gelir, koşullarınız uyarsa işe alınacaksınız” denildi. Yani, vatandaş olan işten çıkarıldı. Halen çalışanlar ya vatandaşlığı kabul etmeyecek ya da vatandaşlıktan çıkacak.

Cumhurbaşkanı, kaçak çalışan Suriyeliler için “Vatandaşlığa alınsın” diyor. Aman aklınızda bulunsun, vatandaşlığa alınan işini de kaybediyor. En iyisi siz ülkenize dönün.

sozcu-banner-1