“Bizim Mahalle” pek eğle­niyor...
Erdoğan’ın “kıraatha­ne-çay-kek” vaadi üzerine herkes espri yapıyor! Sosyal medyada ardı ardına komik videolar yayınlanıyor.
Ah! 16 yıldır neden seçim kazanamadıklarını hâlâ an­layabilmiş değiller! Bakınız...
Sizi üç yıl önceki bir toplan­tıya götüreyim:
Tarih: 9-12 Mayıs 2015.
İstanbul’da Avrupa Siya­si Danışmanlar Derne­ği (EAPC) toplantı düzenledi.
Hillary Clinton’un baş stratejisti Celinda Lake, Benyamin Netenyahu’nun kampanya direktörü Aron Shaviv, Barack Obama’nın başdanışmanı Jim Messi­na gibi isimler geldi...
Seçim kampanyası uzma­nı bu davetliler, kararsız seçmenlerin karar verme süreciyle ilgili düşüncelerini paylaştı.
AKP’nin kampanya direktö­rü rahmetli Erol Olçok şunu dedi:
-Türkiye’deki seçim kampanyalarında son 30 gün önemlidir...
-Ama özellikle de son 10 gün belirleyicidir...
Size bir soru:
-Seçime bu kadar az süre kalmasına rağmen, sayısı sandığın kaderini değişti­recek kadar çok kararsı­zın hâlâ olmasını nasıl açıklı­yorsunuz?
Geçen gün okuyucu mail attı:
-Seçime bir nefes kal­dı; yüzde 10-15 seçmen hâlâ nasıl kararsız kalabi­liyor, anlamıyorum?
Seçim kazanmanın şifre­si bu soruda gizli!
Avrupa siyaset sosyologla­rının en büyük şikayetleri ne biliyor musunuz:“Pek seçmen kalmadı” di­yorlar; “bir güruh var ve sadece kişisel çıkarını düşünü­yor!” Bunlar...
Sorgulamıyor... Tartışmı­yor...
Partilere-liderlere, bağlı­lığı-sadakati ve rasyonel hiçbir kriteri yok!
Karakter” aşınmasına uğ­rayıp etik değerleri kaybet­mek üzereler. Sadece “bana ne vereceksin” peşindeler!
Erdoğan’ın “bedava çay-kek” vaadini bu açıdan bir daha düşünün derim...

Döner-ekmek


Erdoğan’ın bu vaadinde kafamı karıştıran şu oldu:
Kuşkusuz sihirli söz­cük, “bedava!”
Kararsız güruh için, “beda­va sirke baldan tatlı!”
Yıllardır kömürle-makarnay­la “tavlandığını” biliyoruz.
Peki...
Niye bedava simit değil de bedava kek?
Şu yorumu yaptım:
Eğitimsiz- yoksul kararsız seçmen için kek, sınıf atla­manın sembolü olabilir!
Artık sarayda oturan...
Uçak filosuna sahip...
Lüks makam aracına “çerez” diyen...
Şarkıcı ünlülerle -bir dö­nem karşı çıktığı- doğum gününü pasta keserek kutlayan Erdoğan...
Kararsıza da -Batı icadı- be­dava kek ikram ediyor!
Erdoğan şaşırmış de­ğil...
Bedava kek vaadinin kim­leri etkileyeceğini iyi biliyor.
Tabii ki... Seçime 10 gün kala Erdoğan kararlı bilinçli seçmene seslenmiyor. (Zaten kampanya kararlı seçmene yapılmaz!)
Erdoğan her daim yaptığı gibi, ezilmiş semtlerin “zen­ci” kararsızını “keklemeye” çalışıyor!
“Beyaz seçmen” ne yapıyor; video yapıp eğleni­yor! Kararsızın, kendiyle alay edildiğini düşündüğünü aklına bile getirmiyor. Heyhat!
Genç Parti’nin, 2002 seçiminde döner-ekmek dağıtarak yüzde 7.2 oy aldığı ne çabuk unutuldu!
Siyasi kampanya zor iştir; ilk aklınıza geleni hemen ya­pamazsınız; üzerinde düşün­meniz gerekir. Örneğin...
ABD son seçim kampanya­sı başında Hillary Clinton, Trump’ın saçlarıyla alay etti; taraftarları komik videolar ya­pıp yayınladı. Sosyal medya pek eğlendi. Sonra...
Kusuru-eksikliği gülünç mevzuu yapmanın Trump’ı güçlendirdiğini anlayıp, “saç esprisinden” vazgeçtiler!
Seçim kampanyaları çocuk oyuncağı değil. Sokrates ne dedi:
“Söylemek istediğin her şeyi önce iyi düşün ve tart. Çünkü çok insanda dil, düşünceden daha aceleci davranıyor!”

İnce zorluyor


Evet...
Karşımızda “seçen” ama özünde/aslında “seçmeyen” kararsız oylar var.
Seçime az süre kala partile­rin hedefi, bu kararsız oyları almak!
Siyaset biliminde bu seç­menin oyuna, ‘’floating vote’’ deniyor; “yüzen oy.” Her seçimde başka bir partiye oy veren seçmen...
1999 seçiminde Ecevit’i başbakan yapıp, 2002 seçi­minde yüzde 1.2 oy verenler yani...
Maalesef... Türkiye’de karar­sız seçmen sayısı her seçimde artıyor. Ve Erdoğan, karar­sızlarını dilini yakaladığı için iktidarını sürdürüyor!
Fakat...
İlk kez Erdoğan bu seçimde zorlanıyor.
Muharrem İnce, Erdoğan ile başa çıkan performans sergiliyor. “Bedava kek” vaa­dine, “kek fabrikasında” iş verme sözü ile yanıt vermesi bunun tipik örneği...
Dünyada sosyal demokrat partilerin en güvenilir se­çim kampanyası “iş bulma” vaadidir. Almanya’da sosyal demokrat G. Schröder, 16 yıllık efsanevi H. Kohl iktidarı­nı “İş... İş... İş...” sloganıyla yıktı!
Düne kadar ülkemizde ka­rarsız seçmen için, başta inanç olmak üzere kültürel değerler önemliydi. Kararsız seçmen, bu kültürel sorunların aşıldığını düşünüyor. Artık tek düşündü­ğü; cebi/gırtlağı!
Yani... Seçime az kala artık bilinçli seçmeni eğlendirecek değil, kararsız seçmeni et­kileyecek politik kampanya yapmak gerekiyor. Ecevit, kazandığı 1973 seçiminde ne dedi yoksul seçmene:
“Devlet de sizin olacak, servet de...”
Erdoğan “serveti”, bedava kek ile sembolleştiriyor.
Seçime 10 gün kala beda­va olan hiçbir şeyi küçümse­meyin; kaybedersiniz!

sozcu-banner-1