Yıl, 1984...
Dışişleri Bakanı -diplomasi­den gelen- Vahit Halefoğlu.
Bakanlığın, Siyasi İnceleme ve Değerlendirme Daire­si Başkanı Onur Öymen.
Büyükelçi Öymen’in “Zor Rota” adlı kitabından öğren­dim:
“Fransızlar, Ankara’ya Akkuyu’da yapılacak nükleer santral projesi önerisi sundu. Çok cazip bir teklif. En son teknolojiyi kullanacaklar. Çok uzun ödemesiz süre var...
Bu teklifi getirenlere Halefoğlu şöyle diyor:
‘Bu projeyi getirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Fa­kat, siz bu odadan çıkınca ben bu projeyi, şurada görmüş olduğunuz çöp sepetine atacağım. Siz Ermeni teröristlere kol kanat gerdiğiniz sürece biz size hiçbir proje vermeyeceğiz. Bu teklifi bakanlar kuruluna bile götürmem.’
İki hafta sonra...
Fransa Cumhurbaşkanı Mit­terand, Galatasaray Lisesi eski hocalarından Etienne Manaque’ı Türkiye’ye gön­deriyor. Manaque, şu mesajı getiriyor:
‘Biz bu konuda gerçekten hatalı bir politika izlediğimizin farkındayız. Bundan son­ra daha dikkatli olaca­ğız. Hiçbir Türk diplomatı Fransa’da bu teröristlerin saldırısına uğramayacak ve Fransa’da hiç kimse teröre arka çıkmayacaktır.’
Fransa’da ASALA terör örgütünün bir çok eylemi ol­muştu. Bazı Fransız siyasetçi­ler Ermeni militanları kollar tutum içine girmişti. Terörist­leri haklı gören açıklamalar yapmaları can sıkıcıydı.”
Sonuçta...
Mitterand’ın sözünden son­ra Fransa’da ASALA terör eylemi olmadı!
Gelelim asıl konumuza...

Daha ne yazalım


PKK/YPG mevzilerin­den Kilis’e roket attı:
Camide namaz kılan Muzaf­fer Aydemir ve Tarık Tabbak hayatını kaybetti.
PKK/YPG mevzilerin­den Reyhanlı’ya roket attı:
Ölüm 17 yaşındaki lise öğrencisi Fatma Avlar’ı uyku­sunda yakaladı.
Terör örgütü sadece sivil yerleşim yerlerine roket at­madı.
Karakollara tanksavar­la saldırdı.
Mehmetçik’i füzeyle vuru­yor.
- Teröristlerin elinde roket var...
- Teröristlerin elinde füze var...
- Teröristin elinde her çeşit silah var...
Bunları kimin verdiği sır değil.
ABD, dünyanın gözü önün­de teröristlere silah sevkiyatı yapıyor.
ABD Savunma Bakanlığı bütçesinde bile bunlar yazılı:
- 6 bin adet PKM (Bikisi),
- 3 bin 500 adet DShK (Doçka),
- 3 bin adet RPG-7,
- Bin adet AT4 ve SPG9,
- 80 adet 60mm havan,
- 80 adet 82mm havan,
- 75 adet 120mm havan,
- 150 adet AN/PVS gece görüş gözlüğü,
- 150 adet AN/PEQ 2...
Liste uzun...
Verilen silah-cephane 900 TIR’ı geçti.
Ki bunlar açıktan verilen­ler; ya gizli teslim edilenler?
Yaz yaz bitmez...
Teröristlerin elinde ABD yapımı AT-4 ve TOW tank­savar var!
PKK/YPG “envanterin­de” binden fazla tanksa­var olduğu tahmin ediliyor. Bu silahlar içinde Türkiye’ye satışı onaylanmayan tanksa­var füzesi Javelin bile var!
Daha neyi yazıp-konu­şuyoruz ki:
Türkiye’ye vermediklerini teröristlere veriyorlar?

Gücünü göster


Ankara...
Mehmetçik’in PKK/YPG mağaralarından ele geçirdiği silahların listesini ABD’ye sunuyor.
Bunun üzerine ne yapıyor­lar; dalga geçiyorlar:
- ABD Savunma Bakanlığı Ortadoğu Masası Sözcüsü Eric Pahon, “Türkiye’yi tehdit ede­bilecek tüm silahları PYD’den geri alacağız” diyor!
- Pentagon Sözcüsü Rob Manning, “YPG’den söz aldık, hibe ettiğimiz silahları PKK’ye vermeyecekler” diyor!
Ardından...
Roketle siviller öldürülüyor.
Füzeyle Mehmetçik şehit ediliyor.
Hepsi dünyanın gözü önünde oluyor. ABD açıkça, Cenev­re Konvansiyonu ve Silahlı Çatışma Kanunları vb. riayet etmiyor. Kime ne anlatacak­sın; o yasalar sadece mazlum ülkeleri bağlıyor, emperyalistle­ri değil...
Peki...
Biz vatandaşlar olarak ne yapacağız:
Sivil ölümleri seyredecek miyiz?
Mehmetçik’in şehit oluşunu seyredecek miyiz?
Afrin Harekatı’nın siyasi ayağı AKP Hükümeti “cep telefonculuk” oynuyor. Cephedeki komutanı bakan­lar kuruluna bağlayıp medya gösterisi yapıyor! Yazık.
Savaşa bu derece mi yaban­cılaştılar?
Başta ABD olmak üzere yedi düvele karşı savaştığımı­zın farkında mı değiller?
İçlerinde Monşer Halefoğ­lu direnci gösterecek bir ba­kan bile yok mu? “Ne yapıyor­sunuz arkadaşlar” demiyor mu?
Keza...
“İttihatçı” diye aşağıla­dıkları gazeteciler dün neler yaptı? Avusturya-Macaris­tan İmparatorluğu, Bosna Hersek’i ilhak edince gazeteci Hüseyin Cahit (Yalçın) öne­risiyle bu ülke malları protesto edildi. Sadece Osmanlı değil, Hindistan gibi dost ülkelerde de boykot etkili oldu.
Peki...
Hadi AKP Hükümeti Monşer Halefoğlu cesareti gösteremi­yor!
Biz vatandaşlar benzeri boy­kotu hayata geçiremez miyiz?
Zor değil arkadaş!
Hadi sahibi olduğundan söz etmek gerçekçi olmaz. Ama yenisini alacaksan, Ameri­kan arabasını ya da ne bileyim cep telefonunu satın alma...
Parasını kullanma... Benzini­ni-mazotunu alma... İçeceğini içme... Fast food’unu yeme... Filmine gitme... Sigarasını içme... Kıyafetini alma...
Evet arkadaş!
Sıcacık evinde Mehmetçik’i seyretmekle olmaz!
Şehitlere gözyaşı dökerek olmaz.
Artık...
Yurtsever olarak gücünü göster!