Döviz çıldırmış, dolar ve Euro yakıyor, akaryakıta zam üstüne zam geliyor, işadamları şaşkın, dövizle borcu olanlar panik içinde, zavallı vatandaş perişan...
Görünen tablo bu... Fakat Türkiye ekonomisini yönetenler aynı hikâyeleri söylemeye devam ediyor:
“Bu durum memleketin gerçeklerini yansıtmıyor. Türkiye’nin bütün verilerinde iyileşme var. İhracat artıyor, faizlerde düşme eğilimi var.”
Lâflar ilginç... Döviz artışları Türkiye’nin gerçeklerine uymuyormuş! Uysa ne olur, uymasa ne olur? Millet olarak kazığı yedik! Fiili durum belli.
Artan dolara kızacağımız yerde, biraz da kendimize kızsak daha doğru olmaz mı? Ekonomi bağırıp çağırmayla, ona buna meydan okumayla yürümez. Ekonominin temel yasası “Arz ve Talep Kanunu”dur. Siz istediğiniz kadar bağırın, bu kural değişmez!
Ameliyathaneden çıkan doktor, hasta yakınlarına “Ameliyat çok başarılı geçti” demiş... Sormuşlar: “Hastamız nasıl?”
Doktor “O maalesef öldü” demiş.
Bizim ekonomideki hâlimiz de buna benziyor:
“Ameliyat başarılı ama hasta ölüyor!” 

sozcu-banner-1