“Kader mahkûmları meselesini anlamış değilim. Bu bizim gündemimizde olan bir şey değil. Buna rağmen hakikaten yapılabilecek bir şey var ise bunu da aramızda görüşelim. Biz MHP ile bir yola çıktık. Burada milletin, ülkenin, devletin menfaati önemli. Cezaevlerinde ciddi manada bir doluluk var, kabul ediyoruz. Bir şey yapalım derken öbür tarafta mağdur, mazlum meydana getirmeyelim. İlke şu; Devlete karşı işlenenlerde devlet bu yetkiyi kullanabilir ama şahıslara karşı işlenen suçlar olduğunda, orada devletin böyle bir af yetkisi kesinlikle yoktur.”
Erdoğan’ın sözlerine katılmamak mümkün değil. Fakat daha önemli olan konu, ülkede demokrasinin, hak ve adaletin, eşitliğin, düşünce ve fikir özgürlüğünün sağlanması, cezaevlerinin mağdurlarla doldurulmamasıdır.
Kanıtı olmayan temelsiz iddialarla, iftira ve dedikodularla insanların hapse atılmasını önlemek devletin görevidir.
Adalet mülkün (devletin) temeli ise ülkede önce hukukun üstünlüğünü sağlamak, haksızlıkları önlemek gerekir, öyle değil mi?
