Bir yarıştır bu... Kazananı da olacak, kaybedeni de...
Tayyip Bey’in 9’uncu seçim zaferini takdir etmemek mümkün değil...
Takdir ederim ama eleştiri hakkımı da kullanırım.
Ülke perişan haldeyken, 49 milyon insan yoksulluk sınırında yaşam savaşı verirken, hukuk, demokrasi ve özgürlükler yaralıyken Tayyip Bey’in “Tek Adam Yönetimi” için vatandaştan “kabul oyu” alması ilginç bir sosyolojik durumdur.
Ben onu daha ziyade, Atatürk karşıtı olduğu, “Türk Milleti” sözünü ağzına almayıp hep “Benim milletim” dediği, ülkenin yarısına terörist destekçisi gibi baktığı, toplumu “Benden olanlar” ve “Benden olmayanlar” diye ayırıp ülkede kutuplaşmaya sebep olduğu için eleştiriyorum.
Bir cumhurbaşkanının parti başkanı olması da bana ters geliyor.
Herkese “Eyy” diye bağıran bir AKP’liyi nasıl “Cumhurbaşkanım” olarak kabul edebilirim? Ben AKP’li değilim ki!
Kim Atatürk’e ve onun devrimlerine karşı ise, ben de ona karşıyım!
Demokrasinin bir sıkımlık canı kaldığı ülkemizde gelecek günler herhalde pek parlak olmayacak! Geçen 16 yılın sonunda geldiğimiz nokta bize bunu anlatıyor!

sozcu-banner-1