OHAL, demokrasinin zorunlu olarak askıya alındığı bir dönem demektir. Demokrasinin olmadığı ekonomilerde ot bile yeşermez!
Yabancı yatırımcı parasının batacağından korkar, yatırım yapmaz, daha önce yatırım yapanlar da ufak ufak ülkeden tüyer!
İki yıldır devam eden OHAL döneminde döviz kurları tsunamiye döndü, enflasyon yükseldi, işsizlik arttı ve ekonomimiz perişan oldu.
Şimdi Erdoğan “Seçimden sonra OHAL’i kaldıracağız!” diyor.
Muharrem İnce de haklı olarak “OHAL’i şimdi kaldır, elini tutan mı var?” diye yanıt veriyor.
Ülkede her şey Erdoğan’a bağlı... O isterse olmayacak şey yoktur, onun istemediğini de kimse yapamaz! İşte “Tek Adam Sistemi”nin en sakıncalı yanı budur.
İktidar mensupları arasında OHAL’in ülkeye ne kadar zarar verdiğini konuşan gerçekçi insanlar da var ama bu konuda hiçbir şey yapamıyorlar. Çünkü sistem “tek adama” kilitlenmiş durumda!
Bugün yaşadığımız sıkıntılar “Tek Adam Yönetimi”nin doğal sonucudur. Bu sistemle ülke yalnız geri vitesi olan bir araç gibi hep geriye gider!
