Arama yaptılar... Tam 9 saat... Ne aradılar?
Ceset mi? Hayır! Ceset nasıl olsa yok edilmiştir. 11 kişilik Türk heyeti bir cinayetin izlerini aradı.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim günü Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girmiş, bir daha dışarı çıkmamıştı!
Öldürüldüğü düşünülüyor.
Aramanın yapıldığı gün 15 Ekim... Yani olaydan 13 gün sonra! Bir cinayet olsa bile bu süre içinde iz bırakılır mı?
Bizde güzel bir söz vardır: “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” denir. Suudiler geri zekâlı değil ya... Tedbirlerini almışlardır. Aksi halde Kral Selman arama izni verir miydi?
Gazeteci Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan rejimine muhalif olmasının ötesinde çok önemli sırlar bildiği için öldürüldüğü iddia ediliyor ama belki de öldürülmeyip kaçırıldı, kim bilir?
Şimdi Türk ve Suudi heyetleri konsoloslukta ne bulabilirler ki? Olayın İstanbul’da meydana gelmesi Türkiye’nin itibarına indirilen bir darbedir. Hangi şartlarda olursa olsun gerçek mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Fakat...
“Dostlar alışverişte görsün” kabilinden yapılan aramalarla bu sır çözülmez!