Gazi dedi ki;
“Meclis bu şekilde görevini yerine getiremiyor. Birçok mebus bu noksanları bildiği halde neme lazım  diyerek susuyor! Ama bunun çaresini buldum. Memlekete muhalif bir parti gerekiyor. Böyle bir oluşum ortaya çıkarsa, Meclis’te tartışma daha serbest olur. Bu suretle uygulamada görülen birçok hatanın önü alınır...”

* * *

Cevaben dedim ki;
“Bizde muhalefete tahammül güçtür. Şimdiye kadar görülen örnekler bunun ispatıdır. Bu fikirlerinizden dolayı sizi bütün kalbimle tebrik ederim. Fakat bu düşüncenin hayata geçirilmesinde birçok zorlukla karşılaşacağımızı da şimdiden arz etmek isterim. Basın hür olacaktır. Her türlü yazılar yazılacak. Meclis’e acı, tatlı tenkitler yöneltilecektir. Buna katlanmanın zorlukları vardır. En büyük dileğim, her medeni ülkede görüldüğü gibi, genel konulardaki tartışmaların kişileri hedef almaması ve zıt fikirlere sahip iki kişinin birbirine düşman olmamalarıdır. Zira bizde şimdiye kadar olan fikir mücadeleleri derhal şahsi husumetlere dönüşmüştür.”

* * *

Bu sözlerime şu karşılığı verdi:
“Bunlara (muhalif fikirlere) tahammül edeceğiz. Başka çare yok. Zira Meclis olmasına karşın bize içeride ve dışarıda diktatör gözüyle bakıyorlar!..”

* * *

Ve devam etti:
“Halbuki ben Cumhuriyet’i şahsi menfaatim için kurmadım. Hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra millete miras olarak istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe öyle geçmek istemiyorum. Cumhuriyet’i kişilerin hayatına bağlı tutmak tehlikelidir. Cumhuriyet’i şahsi idare sisteminden kurtarmak hepimiz için kaçınılmaz görevdir. Bu hedefe ulaşmak için, girişimde bulunmanızı (Halk Partisi’ne karşı muhalif parti kurmanızı) bütün kalbimle tekrar takdir ve tebrik ederim. Kanımca bu girişiminiz şimdiye kadar kazandığımız başarıların en parlağı olacaktır.”
Çok geçmeden  tarihe geçecek şu sözü verdi:
“Ben de doğal olarak tarafsız duracağım... Meclis’teki iki parti de benim evlatlarım gibi olacak. Bir baba iki öz evladına nasıl eşit davranırsa, ben de aynısını yapacağım. Şundan emin olun ki bu girişim (muhalif parti kurulması) çok hayırlı sonuçlar verecektir. Ölmeden önce millet hürriyete alışsın isterim...”

* * *

Sevgili okurlarım,
Günümüz Türkçesine uyarlamaya çalışarak özetle alıntıladığım bu konuşmalar, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhuriyet’i birlikte inşa ettiği silah arkadaşlarından, büyük devlet adamı ve Ata’nın isteğiyle Serbest Fırka’yı kuran Fethi Okyar arasında geçiyor.
Atatürk’ün tek adamlıktan hiç hoşlanmayan, düşünce ve basın özgürlüğü ile karşıt fikirlere son derece saygılı kişiliğini ortaya çıkaran belge niteliğindeki bu tarihi kayıtlar, Osman Okyar ve Mehmet Seyitdanlıoğlu tarafından yazılan “Atatürk, Okyar ve Çok Partili Türkiye” kitabında yer alıyor.

* * *

Atatürk, insanlık yaşadıkça değerini ve önemini koruyacak olan muhteşem bakış açısıyla günümüz Türkiye’sinin  iktidar ve muhalefet kadrolarına yol gösteriyor.
“Düşünce ve basın özgürlüğünden, parlamenter demokrasiden ve muhalefetten korkmayın, tam tersine başarıya ulaşmak için yararlanın” diyor.
Tabii anlayana!..

plusbanner2x