Adam uyanık, baktı gördü ki ülke üretmeden çok kazanma hayali peşinde koşanlarla dolu, internette kurdu tezgahı, başladı paraları toplamaya...

* * *

İki yıl önce, henüz 25 yaşındayken “Çiftlik Bank” adlı saadet zincirini harekete geçiren Mehmet Aydın, bu süre içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) şahsi banka hesabına milyonlarca lira aktardı...

* * *

Oysa her saadet zincirinde olduğu gibi Çiftlik Bank’ın da bir tıkanma ve kopma noktası vardı. Nitekim iki yılda kolayca büyük kar sağlayabileceklerini düşünenlerden 511 milyon lira toplayan, bunun yaklaşık 400 milyonuyla ödeme yapan, geri kalan 120 milyon liraya yakın parayı da KKTC üzerinden bir güzel cebe indiren Mehmet Aydın, kurduğu zinciri kendi elleriyle kopardı!..
İnternet hesaplarını ansızın kapatıp, sırra kadem bastı!..
Kimilerine göre Dubai’ye, bazılarına göre ise Uruguay’a kaçtı!..

* * *

Dünden beri arayan arayana...
Kimi çocuğunun okul taksidini yatırmış, kimiyse evini, arabasını satıp parayı Çiftlik Bank’a aktarmış. Aralarında kanser tedavisi için gereken tüm birikimlerini, hatta protez bacağının bedelini kaptıranlar bile var!..
Şimdi ağlayarak bizi arıyorlar...
“Kurtar bizi Uğur Abi” diyorlar!..

* * *

Ben de onlara diyorum ki;
“Bu ülkede bir banker rezaleti yaşandı...
İmzasını atmaktan aciz adamlar banker oldular ve o zamanın parasıyla trilyonlarca lira toplayıp batırdılar. Sonuçta ocaklar söndü, yuvalar dağıldı, intiharlar oldu...
Gereken dersler çıkarılmamış olmalı ki, bir tokat da ‘Yeşil Sermaye’ denilen yurtdışı merkezli holdinglerden geldi...
Gözünü para hırsı bürümüş üç kağıtçılar, müthiş kar payları vaadederek cami kapılarında tezgah açtılar. Güya fabrikalar, televizyonlar kuracaklar, halkı ekranda Uğur Dündar’lara mahkum olmaktan kurtaracaklardı! Ama oluk gibi akan paralarla dünyalıklarını yaptılar, fabrika ve televizyon palavralarına inananlara da inanılmaz kazıklar attılar!..
Peki bundan ibret dersi alındı mı?
Ne gezer!.. Bu kez sahneye bir başka uyanık çıktı: “Jet Fadıl” lakaplı Fadıl Akgündüz...
Jet Fadıl hayal satarak bir değil, iki değil, tam üç kez, astronomik boyutlarda para topladı ve her seferinde bunların üstüne yattı! Son vurgununda bonus olarak AKP”li belediyeden arsa bile kaptı! Böylece ona inananların paralarıyla birlikte hayalleri de battı...
Sıkışınca da “Uğur Dündar beni kötü gösterdi. Yoksa ben çok dürüst biriyim” iftirasını attı!..
Şimdi size soruyorum kardeşim;
Haydi bunca yıkımdan ders almadınız diyelim. Ama TİTAN faciasını da mı duymadınız ve gidip onun bir benzeri olan Çiftlik Bank’a para yatırdınız?..”

* * *

Haklısınız deyip, ağlayarak telefonu kapatıyorlar...

* * *

Gördüğüm kadarıyla Çiftlik Bank CEO’su (!) Mehmet Aydın, uyanık ötesi biri! Baksanıza, para toplamak için  “Papara” adlı bir bir sanal kumbara kurmuş!
Geçmişte yenilen paparalardan ders alınmadığını bildiği için, vurgun tezgahına dalga geçer gibi bir isim bulmuş!..

Uğun Dündar'ın notu: Yazımda geçen "papara" sözcüğü Çiftlik Bank'ın bir ödeme yöntemidir. Yazımın, Papara Elektronik Para A.Ş. ile bir ilgisi yoktur.