Dün, akşama doğru…
Hafiften bir rüzgar esiyor, ufukta beyaz yelkenliler, batan güneşe doğru ilerliyor.
Yaz günlerinin en sevdiğim bu saatlerinde, bulunduğu tepeden Ege’nin harikulade koylarına bakan bir mekanda, arkadaşlarla sohbet ediyoruz.
Konumuz seçimler ve sandık güvenliği…

* * *

Onlara CHP’nin, hiç durmadan adeta arı gibi çalışan Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran’ın bir gece önce düzenlediği etkinliğe konuşmacı olarak katılan CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Mehmet Ali Çelebi’nin yaptığı uyarıları aktarıyorum.
Özü sözü bir, sağlam kişiliğe sahip, kalbi vatan için çarpan bu genç siyasetçiyi tanımış olmaktan büyük mutluluk duyduğumu belirttikten sonra “Bakın” diyorum:
“Sosyal medyaya düşen videolardan da anlıyoruz ki sandık görevlileri ve müşahitler, seçim günü sabahı en geç saat 06.00’da sandık başında bulunmazlarsa, AKP’liler daha başlamadan bu işi bitirecekler!..”

* * *

Sonra da Çelebi’nin paylaştığı bilgilere dayanarak yapılması gerekenleri sıralıyorum:
Diyelim ki görevliler saat 06.00’da sandıklara gittiler. Yapacakları ilk iş, seçmen sayısı kadar zarfın mühürlenmesine tanıklık edip, bu sayıyı tutanak altına almak. Böylece mühürsüz zarfları geçerli kılma ihtimalini sıfırlamak…
İkinci aşama da çok, hem de çok önemli. Çünkü bir başka sandıkta oy kullanmış seçmenlere mükerrer oy attırmak için tezgahlar kurulmuş olabilir. Bunu bozmanın tek yolu, seçmen listesinde yazılı isimle, o kişinin kimliğinde yer alan bilgilerin örtüşüp örtüşmediğini kontrol etmek. Kimlikle seçmen listesinde yazılanlar arasında çelişik bir durum varsa hemen tutanağa kaydedip, bu yasa dışı girişimin hapis cezasıyla sonuçlanmasını sağlayacak hukuki işlemi başlatmak.
- Gün boyu büyük dikkatle oy atma işlemini takip ettikten sonra tüm mühürlü oyların sayımının aktarıldığı ıslak tutanağın fotoğrafını parti merkezindeki bilişim bölümüne geçmek. Sandıktan ayrılmadan oy torbalarına nezaret etmek. Neticeler Yüksek Seçim Kurulu’nca (YSK) resmen açıklanana ve genel merkezden olur verilene kadar, görevi bırakmamak.

* * *

Bu arada Londra’da yaşayan değerli bir kadın okurumdan gelen çok etkileyici şu mesajı okuyorum.
“Bu seçimlerde oylarımızı çaldırmaz isek, sonuçtan çok umutluyum.
Londra’da yaşayan biri olarak, Mehmet Ali Çelebi yönetimindeki “Sandık Gücü”ne (@sandikgucu)  hemen kaydımı yaptırarak Türkiye’den görev istedim. Kritik yerler ve eleman eksiği yaşayan bölgelerden biri olan Şanlıurfa’da sandık görevlisi olmayı tercih ettim. Bu vesileyle de hayatımda ilk kez Urfa’yı göreceğim.
22 Haziran günü İzmir- Şanlıurfa/ 25 Haziran günü için de Şanlıurfa-İzmir gidiş dönüş uçak biletimlerimi cebimden aldım. Urfa’da her ihtimale karşı bir araba kiraladım. Otelimi ayarladım.
Benden yana her şey tamam…
Ve Türkiye’deyim, hazırım... Heyecanla görev yapacağım günü bekliyorum…”

* * *

Ta Londra’dan kalkıp gelmek ve onca masraf yaparak hiç tanımadığı bir kentte sandık görevlisi olmak…
Dip dalga dedikleri işte bu olmalıydı!..
Satırlar bitince arkadaşlara baktım. Buğulanmış gözlerle ufukta kaybolan tekneleri seyrediyor ve büyük değişimi başlatacak dip dalganın sesini dinliyorlardı...

sozcu-banner-1