MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim istedi.
Oysa seçimlerin takvimleri belliydi. Önce Mart 2019’da yerel seçimler yapılacak, ardından da Kasım ayında Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri gerçekleşecekti. AKP sözcüleri de ısrarla “Erken seçim kesinlikle yok” diyorlardı.

* * *

Buna karşın Ankara kulislerinde bir süredir erken seçime gidileceği ve bunun Devlet Bahçeli tarafından ilan edileceği konuşuluyordu.
Nitekim Bahçeli dün beklenen çağrıyı yaptı ve “beka sorunu”nu gerekçe göstererek seçimlerin erkene çekilmesi gerektiğini söyledi.
Devlet Bey, benzer bir çağrıyı, 2001 ekonomik krizi sırasında da yapmış ve merhum Bülent Ecevit’in Başbakanlığında, DSP, ANAP ve MHP’den oluşan 57’nci Koalisyon Hükümeti’nin erken seçime gitmesine neden olmuştu.
3 Kasım 2002’deki seçimler sonucunda AKP iktidara gelmiş, Bahçeli’nin MHP’sinin yanı sıra, ANAP, DYP ve DSP gibi merkez partiler sandığa gömülmüşlerdi.
Zira halk, ekonomik krizin sorumlusu olarak bu partileri görmüş ve cezalandırmıştı!..

* * *

Günümüze gelirsek;
Ekonomi yine kötüye gidiyor.
Döviz artışları durdurulamıyor. Yurt dışına para çıkışlarıyla, yatırımlarını başka ülkelere kaydıran iş adamlarının sayısı artıyor. İhracat ve turizm gelirlerinde öngörülen rakamlar sağlanamadığı için ihracat ile ithalat arasındaki makas açılıyor. Bu nedenle cari açık sürekli yükseliyor. İktidar borçlanma çarkını döndürmede zorlanırken, borsada çıkışlar gözleniyor. Bankalara olan kredi borçlarını ödemekte zorlanıp yeniden yapılandırma isteyen anlı şanlı işadamları listesine her geçen gün yenileri ekleniyor.
İktidarın ekonominin lokomotifi haline getirdiği inşaat sektöründe yaprak kımıldamıyor. Konut stokunun taşınamaz duruma geldiği ve balonun patlamak üzere olduğu öne sürülüyor. Taahhütlerini yerine getirmekte zorlanan kimi inşaat şirketi sahiplerinin yurt dışına kaçtıkları gözleniyor.
Bazı yörelerde esnaf siftah yapamadan kepenkleri indiriyor!

* * *

Kamu kesimindeki işe alınmalarda liyakat yerine yandaşlığın gözetilmesi  nedeniyle çok iyi eğitimli gençlerimiz geleceklerini yurt dışında arıyor.
Ataması yapılamayan öğretmenler arasında bunalıma girenler, hatta hayatlarının baharında canına kıyanlar oluyor.

* * *

Hak, hukuk, adalet kavramları yerlerde sürünüyor.
“Hak” diyen “şak” diye cezaevine gidiyor!..

* * *

Başta Suriye Krizi olmak üzere dış politikada hata üstüne hata yapılıyor. Yanlışlardan gereken dersler bir türlü çıkarılamıyor.
İktidarın destekçisi Devlet Bahçeli işte böyle bir ortamda “Beka Sorunu”nu gerekçe göstererek erken seçime gidilmesini istiyor.
Böylece bir bakıma mevcut durumun sürdürülemezliğini itiraf etmiş oluyor.

* * *

Tıpkı son cumhurbaşkanı seçimlerinde olduğu gibi, propaganda sürecinin ve seçimlerin kavurucu yaz sıcağına denk gelmesinde ısrar ediyor.
Büyük olasılıkla muhalif seçmenlerin bir bölümünün yaz keyfini bırakıp sandığa gitmeyeceğini hesaplıyor.

* * *

Ama bir şeyi unutuyor.
Hem de çok önemli bir şeyi...
Bu kez ülkedeki kötü gidişin sorumlusu olan AKP-MHP ortaklığının karşısına, “Ekmek için Ekmelettin” yerine, Cumhuriyet ve demokrasiyi savunmanın vatan görevi olduğuna yürekten inanmış adayların çıkacağını!..
Güçlü bir demokrasi cephesinin oluşacağını...
Tıpkı 2002’de olduğu gibi, tarih önünde bir kez daha yanılacağını!..

sozcu-banner-1