8 Temmuz Pazar akşamı, Çorlu’da, 25 yolcunun hayatını kaybettiği tren faciasının üzerinden 4 ayı aşkın bir süre geçmesine karşın henüz iddianame hazırlanabilmiş değil!

★★★

Aradan geçen sürede dürüst ve cesur gazeteci Mustafa Hoş ile kazada oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden Mısra Sel, kurbanların geride kalan acılı yakınlarının sesi olup, kazanın unutturulması için sürdürülen çabalarla mücadele ettiler.
İhmallerin ve bilirkişi skandalların izlerini sürdüler.

★★★

Bu arada ne oldu biliyor musunuz?
Dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ile T.C. Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü İsa Apaydın, sosyal medya üzerinden oğlunun hayatının hesabını soran anne Mısra Sel ile empati yaparak acısını hafifletmek yerine kendisini engellemeyi tercih ettiler!..
Böylece bir bakıma “Oğlunu kaybeden anne bile olsan, ısrarlı sorularla üzerimize geldiğin sürece, sana
cevap vermeyiz”
demeye getirdiler!..

★★★

Bu davranışlarına toplumdan büyük tepki gelince de TCDD yetkilisinin yanı sıra, bir avukat ve psikoloğun yer aldığı heyeti, mağdur aileleri ziyarete gönderdiler.
Ziyaretlerin nasıl geçtiğine gelince... Şimdi sıkı durun. Gazeteci kardeşim Mustafa Hoş’un yazdığına göre; başsağlığı dilendikten sonra psikolog, çocuğunu kaybetmiş anneye yaşını soruyor. Öğrenince de “Daha gençsiniz” diyor! Bu laf üzerine kendini tutamayan baba “Yanlış konuşuyorsunuz! Ne yani?.. Bir tane daha yapın mı demek istiyorsunuz” diyerek heyeti evden kovuyor!..

★★★

TCDD yetkilileri, tüm mağdurlar yerine, aralarından seçtikleri bazı aileleri telefonla arıyorlar. Telefondaki yetkili “25 aileye 360 bin TL’lik bir bütçe ayırdıklarını, dava sürecinde ayrıca bir ödeme yapacaklarını” söylüyor. Bunun üzerine aileler “Biz size bu paranın iki katını ödeyelim, siz de bize çocuklarımızı geri verin” diyorlar!..
Böylece bu güne kadar gelen acılarla dolu sürecin en yakıcı, en yaralayıcı anları, bazı ailelerin aranıp, bir bölümünün yok sayıldığı bu diyaloglar sırasında yaşanıyor.

★★★

Önceki gün bir başka dürüst gazeteci kardeşimiz, Hürriyet Gazetesi’nden İsmail Saymaz, kaza anının trendeki üç kameradan çekilmiş görüntülerini yayımladı.
Görüntüler, Mustafa Hoş’un kazadan hemen sonra dile getirdiği ve hep savunduğu “Bu, doğal afet sonucunda olan bir kaza değil, bir ihmal katliamı” görüşünü doğrular nitelikte.
Zira Mustafa Hoş, kazadan bu yana ısrarla “29 Haziran günü TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü’nün yaptığı meteorolojik uyarının gerektirdiği önlemler alınıp, olay yerindeki ölüm menfezi kontron edilmiş olsa, bu kaza yaşanmaz ve onca insan yok yere ölmezdi” diyor.

★★★

Dileriz bu son görüntüler üzerine daha da yoğunlaşan kamuoyu tepkisi dikkate alınır ve “ihmal katliamının” sorumlularından hesap sorulmasını sağlayacak yargı süreci bir an önce başlar...