Geçenlerde bir yakınımı ameliyat olduğu hastanede ziyarete gittiğimde, ülkemizin önde gelen saygın bilim insanlarından, ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Cengiz Kuday’la karşılaştım. Saatler süren bir ameliyattan yeni çıkmıştı. Ama her zaman gülümseyen ve karşılaştığı insanda güven duygusu ve umut yaratan yüz ifadesinde en ufak yorgunluk belirtisi yoktu. Güler yüzünden cesaret alarak;
“Hocam, sizi çok iyi gördüm. Ayrıca çalışmaya devam ediyor olmanızdan büyük mutluluk duydum” dedim.
Hoca, tıp fakültesinde okuduğu ders kitaplarından birinin önsözüyle cevap verdi:
‘Doktorluk mesleğimde ve sizin de içinde bulunduğunuz meslek gruplarında yavaşlama, bırakma diye bir durum yoktur. Bizlerin işi kalp kasının çalışmasına benzer. Ya hep çalışır ya da durur!.. Bunun en büyük örneği; 1925 doğumlu olmasına karşın, hâlâ hayatlar kurtaran üretken ve öğretici Hocamız Prof. Dr. Gazi Yaşargil’dir. Her uluslararası kongrede binlerce bilim adamının önünde ve başımızda bir üretkenlik abidesi gibi durur. Hocamızın varlığı hepimize gurur verir...”

★★★

Prof. Gazi Yaşargil bir röportajında “Ne kadar sıklıkla tatil yaparsınız?” diye soran meslektaşımıza “Tatil yapmam, sürekli çalışırım. Uluslararası kongreler benim için tatil yerine geçer” demişti.
Bu çarpıcı cevabı hiç unutmadım.
Çünkü onun çalıştığı her gün, bir veya birkaç kişinin hayatının kurtulması anlamına geliyordu.
Yani hocaların hocası yaşlanmak için değil, hayat kurtarmak için yaşıyordu!

★★★

Hastanedeki sohbetimizde Prof. Kuday, onu anlatmaya şöyle devam etti:
“Hatırlatmak için söylüyorum; kendisi 1999’da Amerikan Beyin Cerrahları Kongresi’nde ‘Yüzyılın Doktoru’ seçildi. Yüzlerce orijinal bilimsel yayını ve bir o kadar orijinal buluşlarıyla tıp tarihinde eşsiz bir yere sahip oldu. Bazı bilim (!) insanları kariyerleri boyunca bir tek uluslararası yayına imza atamazken, onun bilimsel makalelerinden 5 bini aşkın alıntı yapıldı...
Geçtiğimiz aylarda son 2500 yılın tıp alanına katkıda bulunan en değerli 50 tıp mensubu seçildi. Aralarında sadece 2 Doğu kökenli bilim insanı bulunuyordu. Bunlardan biri İbni Sina, diğeri ise Gazi Yaşargil’di...

★★★

Geçen yıl Amerika’da basılan bir kitabın kapağında bu büyük bilim insanı ‘Father of Modern Neurosurgeon- Modern Beyin Cerrahisinin Babası’ tanımıyla yer aldı. Bazı eserleri Batı’da ‘Beyin Cerrahisinin Kutsal Kitabı’ olarak adlandırıldı.
Daha ne yazsın?
Kısacık bir ömre daha neler sığdırsın?..”

★★★

Kuday Hoca, çok önemli bir hatırlatmada da bulundu.
“Gazi Yaşargil gibi, ömrünü bilime ve hayat kurtarmaya adamış çok saygın bilim insanları için kendi ülkelerinde hatıra pulları çıkarılır. Bunun birçok örneğini gösterebilirim. Daha önce defalarca hocamız adına hatıra pulu çıkarılmasını önerdim ama maalesef dikkate alınmadı. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyorum: Prof. Yaşargil’in adına hemen bir hatıra pulu çıkaralım...”

★★★

Hastaneden ayrılırken geçenlerde yaşadığımız bir pul olayını hatırladım.
“Fesli Tarihçi” olarak bilinen Kadir Mısıroğlu adına PTT’nin hatıra pulu bastırdığı iddiası ortaya atılmış ve Mısıroğlu, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yapmıştı:
“Posta ve Telgraf Teşkilatı Umum Müdür Yardımcısı Adil Zembat Bey’e bu kadirşinaslıktan mütevellit teşekkür ederiz.”
Ancak kısa süre sonra pulun PTT tarafından değil, Mısıroğlu ailesince parası ödenerek bastırıldığı açıklanmıştı.

★★★

PTT”nin görevlerinden biri de hatıra pulu basmak.
Genel Müdür Kenan Bozgeyik “Kimin adına hatıra pulu basalım” diye düşünüp, aranmasın!..
Karşısında ömrünü hayat kurtarmaya adamış bir anıt isim duruyor:
Modern beyin cerrahisinin babası Prof. Dr. Gazi Yaşargil!..
Vallahi bu karara Mısıroğlu bile fes çıkarır!..

plusbanner2x