Devrim nedir?.
En yalın anlatımıyla, “Değiştirmek, devirmek, eskiyi, köhnemiş olanı ise tarihin çöp sepetine atmaktır!..”
Mustafa Kemal’in yaptığı da buydu!. Bu büyük devrimci önce yerel başkaldırıları organize ederek ulusal kurtuluş sürecini başlattı. Olanaksız, yenilmeye mahkum gibi görünen ulusal Kurtuluş Savaşı tam tamına 3 yıl 3 ay 21 gün sonra Milli Kuvvetlerin İzmir’e girmesiyle zafere ulaştı . Bundan sonrası başta İngiltere olmak üzere emperyalistlerle girişilecek bir sinir harbiydi. Türkiye, Lozan Antlaşması’yla bu soğuk ve sinsi savaştan da zaferle çıktı!.
-Ancak her şey daha yeni başlıyordu!..
Mustafa Kemal büyük bir hızla hareket etti. Önce padişahı tarihe gömdü!. Saltanat 1 Kasım 1922’de Hilafetten koparılarak kaldırıldı. Bu 600 yıllık bir rejimi bir çırpıda ortadan kaldıran bir büyük devrimdi. İlk adım atılmıştı!..
Bir yıl sonra ise Kurtuluş Savaşı sürecini taçlandıran karar geldi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Amaca ulaşılmıştı, ama daha yapılacak çok şey vardı. Cumhuriyet yönetiminin ortaçağ kurumlarına karşı mücadelesi asıl şimdi başlıyordu!..
-Cumhuriyetin temelini oluşturacak devrimlerin başlamasına beş aydan az bir süre kalmıştı!..
3 Mart 1924, Cumhuriyet tarihinin altın sayfasıdır!.. Türkiye Cumhuriyeti’nin özgürleşme ve çağdaşlaşma yolunda attığı en büyük devrimci adımın tarihidir. Bugün bile yazarken inanmakta zorluk çektiğim üç büyük devrimin sığdırıldığı gündür!.. 75 yıl önce, 3 Mart günü;
-Hilafet kaldırıldı.
-Şeriye ve Evkaf Vekaleti (Şeriat ve Vakıflar Bakanlığı) kaldırıldı.
-Tevhidi Tedrisat (Öğretimin Birliği) Kanunu kabul edildi.

BÜYÜK DEVRİMCİ GEREĞİNİ YAPTI!..


Cumhuriyet, aldığı bu kararlarla dinin toplum ve devlet üzerindeki otoritesini deyim yerindeyse bıçakla keser gibi kaldırıyordu. Uluslaşma ve çağdaşlaşmanın önünde artık hiçbir engel kalmamıştı.
Sonraki on yıl devrim kanunları ardı ardına geldi. Tekke ve zaviyelerin kapatılması gericiliğin son kalelerini de yıkması açısından çok önemliydi. Hemen arkasından çıkarılan Şapka ve Kıyafet Kanunu da öyle.
Medeni Kanun, kadını erkek karşısında ezilmişlikten kurtaran, eşit hale getiren en önemli devrimlerden biriydi. Daha sonra kadına seçme ve seçilme hakkının da verilmesiyle bu eşitlik iyice perçinlenecekti.
Mustafa Kemal, bu devrimler gerçekleşmeden, tek başına Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın bir işe yaramayacağını, ilan edilen Cumhuriyetin de kısa sürede yıkılacağını biliyordu. Bağımsız özgür ve çağdaş bir Cumhuriyet ancak Devrim Kanunları’yla  ebedileşebilirdi.
-Gözünü bile kıpmadan gereğini yaptı!..
Bütün bunları niçin hatırlatma gereğini duydum peki?.. Bugün Cumhuriyet Devrimi, Batı’nın ve yerli işbirlikçilerinin ağır saldırısı altında. Bir taraftan CIA şefleri, diğer taraftan Avrupalı dostlarımız ve tabii, Kürtçüsüyle, dincisiyle, ikinci cumhuriyetçisiyle, mandacısıyla Cumhuriyetin yeminli düşmanları  “yıkım ekibinin” doğal üyeleri olarak faaliyette!.. Dikkat edin, Bu çevrelerin yıllardır kol kola söylediği şarkı ve Türkiye’ye biçtiği rejimin adı belli:
-Türkiye İslam Cumhuriyeti!..
Yıllardır kullandıkları “Hedef 2023” işte bu hayalin sloganı!.. Şimdi tam sırası; bu seçimlerde Cumhuriyete sahip çıktığımızı, gericilere ve çete artığı faşist odaklara verilecek oyumuz olmadığını göstermenin tam sırası..
-Gereğini yapalım!..

CUMHURİYET TARİHİNİN EN YAKICI GÖREVİ


Yukarıdaki yazının “ana omurgası” 1999 seçimlerinden önce, yani yaklaşık 20 yıl önce, bugünün iktidar partisi henüz ortada yokken yazılmıştı!..
Ben bir bölümünü güncelleyerek yeniden yazdım... Gördüğünüz gibi o günlerin yazısı aslında aynen bugünleri anlatıyordu; ancak “Fetret Devrini” henüz yaşamamıştık!.. Bugün çok daha vahim, çok daha yakıcı bir sürecin içindeyiz.. Önümüzdeki seçim ülkenin varoluş - yok oluş mücadelesi olarak tarihe kazınacak!..
Millet İttifakı’nın hem Cumhurbaşkanlığı hem de TBMM seçimlerini alması son derece güçlü bir olasılık olarak önümüzde duruyor; bu ülkenin hangi görüşten olursa olsun Cumhuriyetçi, yurtsever insanları bu nedenle bu kadar heyecanlı, bu denli coşkulu...
Bu heyecanı ve coşkuyu kırmak, iktidarı bırakmamak için ellerinden geleni yapacaklar... Troller, anketçi kılıklı sahtekarlar her türlü algı metodunu kullanacaklar... Para oluk gibi akıtılacak, iktidar gücü tepe tepe kullanılacak... Ancak hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak, çünkü korkuyorlar!.. Çünkü panik içindeler!..
-Halk bu kez gereğini yapacak!..

sozcu-banner-1