Şayet çok uzun bir başlık atabilme şansım olsaydı, şunu tercih ederdim:
-AKP panikte, Saadet Partisi kararlı, CHP ittifak atağında, İYİ Parti rahat!..
İsterseniz teker teker yatıralım masaya... AKP panikte çünkü parti içindeki gerginlik ve  gruplaşmalar artık saklanacak boyutları aştı! AKP Genel Başkanı’nın katıldığı kongrede bile masalar uçuştuğuna göre huzursuzluk ve gelecek endişesi partinin zirvesini epey korkuya salmış görünüyor! Sosyal medyada ve tahakküm dışı medyada, damat bakan ile Bakan Soylu’nun dalaşması çarşaf çarşaf yayınlanıyor. Hatta Enerji Bakanı damadın 2019’u göremeyeceği yorumları yapılıyor!..
Şaşırdınız değil mi?.. Daha geçenlerde “veda konuşması” bile yapan Soylu’nun AKP’deki ve medyadaki gücü tartışılıyor; öyle ki, damadı bile yerinden edebilecek denli kuvvetli olduğu yorumları bile yapılıyor!.. Bir bakanın Saray’ın talimatını reddettiği, makamında kavga çıktığı dedikoduları siyasi kulislerde konuşuluyor! Buna bir de MHP ile yaşanan sancıları ekleyin; örneğin Türkiye genelinde 25 şeker fabrikasının apar topar satılmasına önemli sayı ve ağırlıkta MHP milletvekilinin karşı çıktığı biliniyor!
Gelelim yüzde 50+1 meselesine... AKP-MHP koalisyonu, üstüne BBP’yi de koysanız yüzde 50’ye bile ulaşamıyor! Bunu gören AKP Genel Başkanı geçenlerde Saadet Partisi lideriyle görüştü ancak sonuç sıfır!.. Şu sıralarda Afrika gezisinde olan Erdoğan’a “Uçan gazetecilerden” biri Saadet Partisi ile ittifak meselesinin suya düşüp düşmediğini sordu. Erdoğan’ın yanıtı acıklıydı:
-Görüştük ancak maalesef henüz bir cevap alamadık. Ama kapımız açık. Kanunun izin verdiği son ana kadar bekliyoruz!..
Biraz umutsuz bir bekleyiş havası hakim zannımca!..

Saadet’in ağır baskılara kararlı direnişi!..


Önümüzdeki seçimlerin anahtar partisi olarak ise Saadet Partisi gösteriliyor!..
Milli Görüş’ün kurucu partisi MSP, 1970’lerde anahtar partiydi. Bu özelliği sayesinde hem CHP ile hem de Milliyetçi Cephe koalisyonunda, gücünün üzerinde bakanlıklar alabilmiş, devlet içinde yapılanabilmişti!..
Adeta “Tarih tekerrür ediyor” sözünü doğrularcasına, Saadet Partisi neredeyse yarım yüzyıl sonra yine aynı konuma erişmiş görünüyor. Bunu ben söylemiyorum, SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı söylüyor! Bakın Bayrakçı ne diyor:
-Seçimlerin kilit partisi Saadet! En önemli ittifaklardan birisi de İYİ Parti ile Saadet Partisi ittifakı... Seçimin altın ittifakı olur bu! Çünkü Saadet’in ziyan olan, bir türlü Saadet’e gitmeyen 5-6 puanı var. Saadet’in seçmeni “bu sefer oyum ziyan olmayacak” dediği an o 5-6 puanı fazlasıyla geri alır!..
Bu da AKP’yi fena halde ürkütüyor doğal olarak... Öylesine ürkütüyor ki, CHP, İYİ Parti, Saadet ve HDP’nin “ilkeler konusu” üzerine yaptığı bir toplantıyı bile “Gizli ittifak” olarak lanse etme hatasına düşüyor. Bu da Saadet’i fena halde öfkelendiriyor tabii!.. Üstelik Saadet son derece kararlı bir şekilde parlamenter demokrasiye taraftar olduğunu altını çizerek savunuyor; bu da “AKP ile olmaz!” demenin bir başka yolu!..
Her iki cenahla da birliktelik yaşayan, AKP’nin iyice gözünden düşüp köşesine çekilen Fehmi Koru da SONAR’la aynı kanıda; “Seçimlerin kaderi tek partinin elinde, Saadet Partisi’nin...” başlıklı yazısında Temel Karamollaoğlu’nun üzerinde baskıların artacağını söyledikten sonra şu kehanette bulunuyor:
-MSP’li yıllardan sonra bir kez daha tarih tekerrür edeceğe benziyor!..

İYİ Parti rahat CHP yine “geç” parti!..


İttifak Yasa Tasarısı açıklandıktan sonra CHP’li dostlara hep aynı şeyi söyledim:
-Böyle bir yasa ile seçime giderseniz intihar etmiş olursunuz!..
Aslında yalnız CHP değil, diğer muhalefet partileri de kendi iplerini kendileri çekmiş olur!.. AKP-MHP koalisyonunun cingözlüğü de tam bu noktada sırıtıyordu zaten; bu yasa ile CHP’yi HDP ile ittifak yapmaya zorlayarak, seçimlerden zaferle çıkmak!..
Ancak AKP ve MHP kurmayları bir noktayı fena halde atladılar zannımca:
-İYİ Parti-Saadet ittifakı!..
Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda kimse yüzde 50+1 çıkaramadığı takdirde, ikinci turda CHP’nin de bu ittifaka eklenmesiyle başkanlık hayallerine “elveda” diyeceğini AKP Genel Başkanı herkesten iyi biliyor!..
İyi Parti lideri Meral Akşener ise gayet iddialı ve rahat görünüyor; o kadar ki, partisine bile danışmadan, “gönlümden geçen” diyerek şu açıklamayı bile yapabiliyor:
-Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile ittifak yapmayı çok isterim!..
Karamollaoğlu’nun “ilkeler” görüşüne de tam destek veren Akşener, ittifak isteğini Saadet liderine söylediğini, ancak onların bir aday çıkarmak istediklerini belirtiyor ve şöyle diyor:
-Bu da çok iyi bir şey, çok olumlu bir şey. Ne kadar çok aday, o kadar şenlik olacak. Göreceksiniz!..
CHP ise ana muhalefet partisi olarak yine “geç parti” konumunda!.. Neyse ki sonunda parti içi bir “İttifak Komisyonu” kurmayı başardı... Görünen o ki, büyük bir sürpriz olmazsa tüm partilerin ilk turda kendi cumhurbaşkanı adaylarını yarıştıracağı bir seçime gidiliyor!.. CHP’nin kendi adayı konusunda yeni bir “Ekmeleddin faciası” yaşamayacağı bir gelişme bu... Partinin şimdiden “2. Tur” için birlikte hareket edeceği partilerle temasa geçmesi gerekiyor..
-16 yıllık bu kabusu bitirmek muhalefetin elinde!..