Hemen anımsayacaksınız...
İktidar, hem de genel seçim sürecinde, adeta arkasından atlı kovalıyormuş gibi Türkiye genelindeki 13 şeker fabrikasını, bağırta bağırta satıvermişti!.. O sıralarda yapılan büyük tartışmalara zamanın Başbakanı ve tarım bakanı müdahale etmiş ve aynen şöyle demişlerdi:
-Satılan fabrikalar en az 5 yıl üretim yapacak, asla işçi çıkarılmayacak, üretici hiçbir şekilde mağdur edilmeyecek!..
Üzerinden henüz 8 ay bile geçmeden yaşanan kepazeliklerin bir bölümünü kısa bir süre önce yazmıştım; bu şeker fabrikalarından ikisini alan şirket aylarca üstüne geçirmemiş ve sonunda üzerine aldığı fabrikayı hem de aldığı gün yine iktidara yakın bir başka şirkete satmıştı!.. Tamamen hukuksuz, devleti hiçe sayan, alay eden bu durumu biz de tüm açıklığıyla sizlerin önüne sermiştik...
-Daha sonra öğrendik ki kepazeliğin boyutu çok daha büyük, çok daha vahim ve de traji-komikmiş!..
Satılan fabrikalar arasında Erzincan, Erzurum, Burdur, Kırşehir, Yozgat ve Elbistan da bulunuyordu... Bu 6 fabrikanın satışından devletin kasasına toplam 1 milyar 676 milyon TL girdi... Bulundukları araziler, ekipmanlar, kasalarındaki nakitler filan hesaba katılırsa “sudan ucuza” gittikleri ortada!..
Ancak konumuz bu değil; Yukarıda saydığım, fabrikaları apar topar satılan 5 il ve 1 ilçede iktidar, 6 yeni cezaevi inşa ediyor!.. Pekii, cezaevlerinin toplam bedeli ne kadar biliyor musunuz? 1 milyar 282 milyon TL!..  Daha değişik anlatayım:
-Neredeyse satılan şeker Fabrikalarının bedeli kadar!..
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak bu rezaletle ilgili olarak Sözcü gazetesinden arkadaşımız Emin Özgönül’e konuşurken iktidarın vicdan kanatan eylemini şöyle tarif ediyor:
-Dünyada fabrika satıp, cezaevi yapan ilk ve tek ülke biziz!..

Konuta, AVM’ye mis gibi fabrika alanı uydurulur vatandaş!..


Özelleştirilen şeker fabrikalarının durumu tam anlamıyla içler acısı...
Kocaman laflar edip “bir tane bile işçi çıkarılmayacak, en az 5 yıl üretim olacak, üretici mağdur edilmeyecek” diye sözler veren “devlet büyüklerini” kollarından tutup “buyurun bi gezelim, görelim” demek lazım!..
Şeker pancarı üreticisi özelleştirilen fabrikaların önünde günlerce sabahlamasına karşın ürününü teslim edemiyor. Fabrikalar satılmadan önce devletle yapmış oldukları sözleşmeler, özelleştirme sırasında garanti altına alınmasına rağmen “5 paralık değer” taşımıyor!..
CHP Milletvekili Erdoğan Toprak’ın verdiği bilgilere göre satılan fabrikalar kapanıp ya AVM ya da konut alanı olarak satılma yolunda!.. Pardon, “işçiler ne olacak peki?” mealinde bir soru mu duydum acaba?.. Sorduğunuz da soru olsa bari...
-Onlar daha fabrikalar satılırken mevta olmuştu bile!..
Fabrikalar daha alınırken, içindekiler nasıl okutulacak, fabrika arazilerinde ne tür konutlar ve AVM’ler yapılacak, projeleri bile hazırlanmıştı a benim sevgili yurttaşlarım!.. Dönün şöyle bir maziye bakın; satılan Et ve Balık Kurumu’ndan geriye ne kaldı, o arazilerde hangi binalar, alışveriş merkezleri yükseldi, kimlerin cebine hangi milyarlar tıka basa doluştu!.. Özelleştirilen fabrikalardan kaç tanesi bugün hâlâ çalışıyor, üretim yapıyor?.. Yoksa Tevfik Fikret’in o muhteşem “Han-ı Yağma” şiiri mi hayata geçiyor:
-Yiyin efendiler yiyin,  bu han-ı iştiha sizin doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin...
Nasıl olsa devletin malı deniz, yemeyen domuz!..

Her yere cezaevi!..


Yeri gelmişken şu cezaevi meselesine de bir göz atalım...
Biliyorsunuz daha geçen gün bir AKP milletvekili kendi şehrine yapılan bir cezaevi için “fabrika” benzetmesi yapmış, güzellemeler döşenmişti!.. Yani mantık bu... 2019 bütçesi de bu arkadaşı doğruluyor; halihazırda 39 cezaevi yapım aşamasında... İhaleye çıkacaklarla beraber bu sayı 53’e yükselecek.
53 cezaevinin toplam yüzölçümü 4 milyon 115 bin metrekare olacak... Türkiye’de halen 291 kapalı, 70 açık cezaevi ile çocuk eğitim evi, kadın kapalı, kadın açık, çocuk kapalı cezaevleri olmak üzere 212 bin kapasiteli 449 cezaevi bulunuyor. Tutuklu ve hükümlü sayısı ise biraz karışık; kimine göre 240 bin, bazı açıklamalarda ise 280 bini geçmiş durumda!..
-Ehh yenileri de bitince herkese başını sokabilecek bir yer açılmış olur zannımca!..
Yetmezse, 5 yıldızlı otel konforunda yenilerini açmak için iktidar var gücüyle çalışacaktır nasıl olsa!..