Hadi yine yaşadınız...
İki yıldır tüm haşmetiyle süren, huzurunda bir referandum bir genel seçim yaptığımız, “Tek Adam Rejimini” buyur ettiğimiz, yüzbinlerce insanın kararnamelerle ihraç edildiği, hapishanelerin istiap haddini doldurduğu, 70 bin öğrencinin içeri tıkıldığı Olağanüstü Hal düzeni bu gece yarısı kalkıyor!..
Ancaaak, sevinmeden “oh be” demeden önce gidenin yerine gelen düzeni incelemenizi tavsiye ederim; yeni gelenin adı şöyle:
-GRO OHAL!..
Açılımını da yapalım: Gidene Rahmet Okutan OHAL!..
Biliyorsunuz 20 Temmuz 2016 yılında yaşantımıza dahil olan OHAL, üçer aylık dönemlerle uzatılıyordu... Bu sefer “ne gerek var bunca zahmete” denilerek bu süre 3 yıla uzatılmış durumda... Neydi o öyle; Meclis’i topla, bir sürü konuşma dinle, oylama yap filan... Artık bunlara hiç gerek kalmayacak!..
Zaten son Başbakan, yeni Meclis Başkanı Binali Yıldırım, daha geçenlerde OHAL sonrasında “terörle mücadelede” zaaf olmaması için yeni yasal düzenlemeler yapılacağını açıklamıştı. Hah, işte o düzenlemeler Meclis Başkanlığı’na sunuldu...
-Mumlarınızı hazırlayın, gideni fena halde arayacaksınız!..

Nefes almak hâlâ bedava!..


Gideni nasıl rahmetle anacaksınız madde madde anlatayım...
Her ilin valisine toplantı ve gösterileri engelleme yetkisi verildi. Mesela... E, bu zaten OHAL’de de vardı diyeceksiniz; üstüne bir de “şüpheli” gördüğü kişiyi 15 gün şehirden atma yetkisi konuldu!.. Bu ne demek peki? O şehirdeki muhalif unsurlar, gazeteciler, siyasetçiler yandı demek!..
Burada da bitmiyor; kamuya açık alanlarda saat 24’ten sonra toplantılar da yasaklandı. Hava karardıktan sonra valinin toplantı yasaklama hakkı da var tabii!..
Yasaya konulan geçici bir maddeyle kolluk kuvvetlerine yani polis ve jandarma güçlerine (buna sanırım korucular da dahil) yasanın çıktığı tarihten itibaren 3 yıl süreyle OHAL benzeri yetkiler tanındı. Buna göre örneğin kolluk kuvvetleri gözaltına aldıkları kişiyi 48 saat tutabilecek, bu süreyi de iki kez uzatabilecekler!.. Toplu suçlarda ise bu süre 4 gün olarak belirlendi ve o da iki kez uzatılabilecek!..
Dahası da var; savcının izninin alınmadığı acil durumlarda kolluk güçlerine askeri karargahlarda arama yetkisi de verildi!.. Generaller dahil tüm askeri personele karargaha girişte detektörden geçme şartı da getirildi. Eğer detektör sinyal verirse üst arama şartı da getirildi tabii!..

İhraç işlemleri devam!..


Tabii ki bu uygulamalar bir emir komuta zinciri içinde sürecek...
Bu uygulamalar nedeniyle yapılan şikayetler, suç duyuruları ya da soruşturma açılması pek mümkün görünmüyor!.. Çünkü ona karşı sıkı bir zırh da tasarlanmış; bakanlar ve cumhurbaşkanı yardımcısı ancak Cumhurbaşkanı’nın izniyle soruşturulabilecek...Vekillere soruşturma izni Meclis Başkanı, generallere Genelkurmay Başkanı, bakan yardımcılarına bakanlar, valilere ise İçişleri Bakanı izin verecek. Yüksek yargı erkanının hakkında ise soruşturma iznini özel kanunlara göre yetkili kurullar verecek!..
-Kısacası bu türden soruşturmalar neredeyse hiç olmayacak!..
OHAL sırasında terör örgütleriyle bağlantısı olanlar, kamudan Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı KHK ile ihraç ediliyorlardı. Yeni düzenlemeyle 3 yıl boyunca tüm kurumlarda komisyon oluşturulup kamudan ihraçlara gerek görüldüğü hallerde ihraçlara devam edilecek. Anayasa Mahkemesi, tüm devlet kurumları yöneticileri, hakim ve savcılar da  terör örgütleriyle bağlantısı bulunursa 3 yıl boyunca ihraç edilebilecekler!..
Gördüğünüz üzere en üstten, en alta kadar herkes en az 3 yıl boyunca her an başına ne geleceğini düşünerek, hesaplayarak yaşamını sürdürecek!..
-Tıpkı 2. Abdülhamit’in “İstibdat Rejimi” gibi bir şey yani...
Gerçi onunki 31 yıl sürmüştü. Saray’ın görevlendirdiği hafiyelerin yanı sıra binlerce gönüllü “jurnalci” yani ispiyon meraklısı da türemişti!.. Bu sefer neler olacağını da yaşayarak göreceksiniz eyy ahali!.. Tabii bu daha başlangıç; yeni düzen o kadar hızlı başladı ki, neler yaşanacağını öngörmek mümkün ancak zamanlamasına muktedir karar verecek!...
-Yaşasın OHAL kalktı, iyice tadını çıkarın!..

sozcu-banner-1