Kurtarıcı ve kurucularımız ATATÜRK ve İNÖNÜ’ye saldırıları eleştiren bir açıklamayı köşemize alarak duyarlığa katkı vermek istiyoruz.
AKP Genel Başkanı RTE, 22.12.2017’deki AKP’nin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada CHP ve Kılıçdaroğlu için 12 dakika ayırdı ve şu suçlamalarda bulundu:
“CHP, tıpkı tek parti döneminde olduğu gibi tekrar hızla faşizme kayıyor. Sosyal demokrat olan, ama altını kazıdığında en müptezelinden bir faşizm çıkıyor” diyor ve ekliyor: “Biz sizin tarihinizi biliyoruz, geçmişinizi biliyoruz. Siz hiçbir zaman yerli olamadınız, hiçbir zaman millî olamadınız. Yerlilik ve millîlik... Bunu bizden çalmaya çalışıyorlar. Dur bakalım, bunun patenti bizde, bu kolay kolay alınmaz, yaşanır, konuşulmaz. Siz ne yaptınız ki? Biz sizin tarihinizi biliyoruz, geçmişinizi biliyoruz, siz hiçbir zaman yerli olamadınız, hiçbir zaman millî olamadınız...”

* * *

ATATÜRK, vatan toprakları işgâl altındayken, önce halkın temsilcileriyle kongreler yapmış sonra da Ankara’da TBMM’ni kurarak, egemenliği kişiden alıp, millete devretmiştir...
ATATÜRK, vatanı kurtardıktan sonra millî devleti kurup, cumhuriyet rejimini ilân etmiş ve de demokrasiye giden yolu -başta kadın hakları olmak üzere, çağdaş bir hukuk devletinin gereklerini tek tek yerine getirerek- açmış ve geliştirmiştir. Eğitim ve öğretim birliğini sağlamış ve millîleştirmiştir.
Millîlik, Atatürk’ün siyasal ilkelerinin başında yer alır.
Anayurdumuzu demir ağlarla örmüş ve bir bölümü yabancılara ait olan demir yollarını da millîleştirmiştir.
MKEK, uçak fabrikası, milletin temel gıda maddelerini üreten fabrikaları açmış ve yaygınlaştırmıştır.
Ve de, Türk olarak ama aynı zamanda dünya vatandaşı olarak kişiliğimize ve kültürümüze özgüven duymayı öğretmiştir. Bu özgüven, bizim, gurur, saygı ve insan sevgisiyle tüm dünya insanlarının karşısında “Ne mutlu Türk’üm diyene” dedirten millî nitelikli bir özgüvendir...
Peki, AKP Genel Başkanı ile AKP iktidarı ne yapmıştır, anımsayalım:
“Biz, milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık” diyen, AKP genel başkanının kendisidir. “Türk kimliğini” üst kimlik olarak tanımayan ve “Türk kimliği de alt kimliktir” diyen kendisidir...
Eline fırsat geçer geçmez, egemenliği milletten alıp, tekeline geçiren kendisidir...
15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilerek, TBMM’ni devre dışı edip, ülkeyi KHK’larla yönetmeye başlayan kendisidir.
Neredeyse tüm okulları imam hatip okullarına dönüştürerek, milliyetçi kuşaklar yetiştirmeyi sonlandıran kendisidir...
Devletin tüm kurum ve kurullarının, millî değerler ve duygularla yetiştirilmiş olan mensuplarını itibarsızlaştıran kendisidir...
Millî değerleri yıpratan, millî bayramları kutlamayı sınırlayan hattâ yasaklayan kendisidir...
Andımızı yasaklayan kendisidir...
“Kindar kuşaklar yetiştireceğiz” diyen kendisidir...
Eğitim ve öğretimin millîliğini ve birliğini yıkan kendisidir...
Lâik devlet düzenini etkisiz kılan kendisidir...
Kimi resmî kurum ve kurulların isim levhalarından T.C. yazısını kaldıran kendisidir...
ATATÜRK’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” millî özdeyişini sildiren kendisidir...
Ulusal birlik ve beraberliğimizi, halkımızı kutuplaştırarak, zedeleyen kendisidir...
“TÜRK, TÜRKİYE ve ATATÜRK” adlarının Anayasa’dan çıkarılması tartışmasını açan kendisidir...


ATATÜRK’ ün yabancılardan alarak millîleştirdiği kurumlar dahil olmak üzere, millî kurumları özellikle yabancılara satan kendisidir...
Millî ekonomiyi tahrip eden kendisidir...
“İleri demokrasi” ambalajına sarılmış olan, 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilerek,
20 Temmuz 2016’da uygulamaya koyan AKP ve kendisidir...
Hukukun üstünlüğünü bitiren, yargı bağımsızlığına son veren kendisidir...
Takdir edilir ki, bu liste daha da uzatılabilir...

* * *

Milletin gözünün içine baka baka gerçekleri çarpıtan kim olursa olsun, onu eleştirmek, her Türk vatandaşının hakkı ve görevidir.
(*) “Yerli” sözcüğü AKP genel başkanı tarafından hangi anlamda kullanılmıştır, bilmek istiyoruz. Umarız Atatürk’ün Selânik’te doğmuş olması kastedilmemektedir!..

Dursun ATILGAN
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı