Kimi bölümlerinin içinde bulunduğum olaylara ilişkin yayınlar ve konuşmalarda saptadığım yanlışlıkları düzelterek gerçeklerin bilinmesine katkı vermeyi görev sayarak iki duruma değineceğim:

İlki, İsmet İNÖNÜ’nün CHP’den ayrılmasına ilişkindir. 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında Nihat ERİM’in hükûmeti kurmasıyla CHP içinde yaşanan tartışmalar önce Bülent ECEVİT’in genel sekreterlikten istifasını getirdi. Yerine Şeref BAKŞIK seçildi. Bir süre sonra Bakşık istifa edince genel sekreter Kâmil KIRIKOĞLU oldu. Genel Sekreter ve Merkez Yönetim Kurulu’nun İsmet İnönü’yle düştüğü anlaşmazlığın derinleşmesi sonunda İnönü’nün çağrısı ile 5.Olağanüstü Kurultay’ın 7 Mayıs’taki toplantısı İnönü rahatsızlandığı için 8 Mayıs’a ertelendi. Bu toplantıda Merkez Yönetim Kurulu’nun göreve devam edip etmeyeceği güven oyuna sunuldu. Devam kararı 503 oya karşı 709 oyla kabûl edilince ertesi gün (9 Mayıs) İnönü CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. Durumu yakından bilenler, unutmayanlar bu durumu doğrularlar (örneğin önceki CHP Antalya Milletvekili Metin ŞAHİN).

2.'si basında zaman zaman yanlış yansıtmalar da yer almaktadır. Bilginin amaçlı verilmesi ya da saptırılarak, çarpıtılarak yazılması dışında kaçınılmaz yanlışlıklar da olmaktadır. Bunlardan biri de Ankara Üniversitesi Rektörü’ne ilişkindir. Yakından izlediğim olayın içyüzü şöyledir:

Yükseköğretim kurumlarında programlar arasındaki geçişler, 24.04.2010 günlü ve 27561 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal İle Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik”le düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin 11. maddesinin 7. fıkrası “Her yıl düzenli olarak ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıflar için, ÖSYM giriş genel kontenjanı 50 ve 50’den az olan diploma programlarda iki, 51 ve 100 arası olan programlarda üç, 101 ve üzerinde olan diploma programlarda ise dört kurumlararası yatay geçiş kontenjanı Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir” açıklığı vardır. Ayrıca bu fıkrada “Ancak fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarının ilgili kurulları, ilave kontenjan belirleyebilirler” demektedir ki, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı bu kural uyarınca, 11.05.2017 gün ve 14267719-302.01.06-E.31670 sayılı yazı ile ilgili birimlerden “2017 2018 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Yarıyılı için varsa ek yatay geçiş kontenjan isteklerinin Başkanlıklarına bildirilmesi”ni istemiştir. Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu, ek kontenjan konusunu 25.05.2017’de görüşmüş ve 26255 sayılı karar ile “...her bir sınıf için yönetmelik gereği belirlenmiş olan 4’er kontenjana ek olarak 2. sınıf için 6; 3. sınıf için 4; 4. sınıf için 6; 5. sınıf için 4 öğrenci kontenjanını ilâve olarak” istemiştir. Bu işlemler sonucu toplam kontenjanlar 2.sınıf için 10,3. sınıf için 8,4. sınıf için 10,5. sınıf için 8 olmuştur. Kontenjan durumu Rektörlük tarafından hiçbir değişiklik yapılmaksızın ilân edilmiştir.

Hiçbir kimsenin çocuğu için yapılmış ayrıcalık, kayırma, kişisel ve özel bir işlem yoktur. Kurumları ve görevlilerini yıpratmamak, saygınlık ve güvenirliklerini gölgelememek için herkes, her zaman özen göstermelidir. Bu görüş ve anlayışla abartılı ve yanlış yaklaşımları düzeltmeyi uygun buldum. Temelde yatay geçiş işlemleri Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)’nun düzenleyip denetlediği ilgili Yönetmeliğe göre olmaktadır. Öğrencileri ve ailelerini güç durumlara düşürmekten kaçınmak toplumsal yarar yönünden anlamlı ve önemlidir.